18

9.3K 1.2K 968
                                    

İyi okumalar 💜

***

Soğuk ve yalnız geçen bilmem kaçıncı gecemin sabahına uyandığımda bugünün yarışma günü olduğunu hatırlayıp yatakta ölmek için Tanrı'ya dua ettim. Jeongguk'a iyilik yapıp onun şiiriyle yarışmaya katılma konusunda hâlâ tedirgin olsam da geri dönmek için çok geç olduğunu bildiğim için zoraki kabullenmenin bilincinde yatakta doğruldum.

Üstümde sarhoşken Jeon'un bana verdiği pijamalar vardı, tuhaf bir şekilde içinde kokusu olduğundan geceleri huzurlu uyumamı sağlıyordu. Liseli kız tribinden çıkıp derhal üzerimi değiştirip mutfağa indim. Annem kahvaltı masasını hazırlıyor, Seokjin hyung ve Hoseok hyung da ona yardım ediyordu.

"Günaydın millet!" Dedim gülümseyerek yanlarına giderken. Annemin yanağına bir öpücük kondurup Seokjin hyung ve Hoseok hyung'un poposuna hafif bir şaplak attım, tabii ikisinin de bana beni öldürecek gibi bakmasını saymazsak eğlenceli bir sabah başlangıcı olmuştu.

"Bu enerjini neye borçluyuz?" Dedi annem gülerek.

Biriyle -ki bu biri Kara Kanat- karşılıklı bir sevgi içinde olduğumdan, gece onun kıyafetleriyle uyumamdan ve yarışmaya onun şiiriyle katılacağım için heyecanlı olduğumdan bahsedemezdim.

"Güzel uyudum." Dedim kısa kesip masaya oturarak. Karnım deli gibi açtı çünkü sürekli Jeon'un mağarası ve kendi evim arası mekik dokumaktan doğru düzgün yemek yemeye fırsat bulamıyordum.
Onun evinde de sürekli yiyecek bir şeyler istemekten çekiniyordum.

"Hoseok ev buldu kendine."

Abimin masadaki sessizliği bozması üzerine ben ve annem şaşkınlıkla karışık mutlulukla bir abime bir de Hoseok hyung'a baktık.

"Bu kadar kısa mı sürdü yani bizimle yaşaman?" Dedim dudaklarımı büzerek.

"Çok da uzağa gitmiyorum merak etme. Bu evden bir sokak ötede." Dedi Hoseok hyung gülümseyip saçlarımı karıştırarak.

"Ee, bugün yarışma var. Nasıl hissediyorsun?"

"Hmm...İyi gibi anneciğim. Ama heyecanlıyım biraz. Kendine pek güvenemiyorum."

Çünkü Jeon şiirini bana okutmadı.

"En iyisini yaptığına inanıyorum oğlum."

"Bence de Tae, artık bu sene sen kazanmalısın."

"Umarım öyle olur Seokjin hyung."

"Kazanırsan sana güzel bir yemek ısmarlayacağım."

"Sağ ol hyuunng!"

Yaklaşık yarım saat sonra herkes yemeğini bitirip masadan kalkmıştı ve ben de yatağımda oturmuş elimdeki zarfın içindeki şiiri okusam mı diye kendi kendimi yiyordum.
Ne yazdığını, nasıl yazdığını, kazanma ihtimali olup olmadığını çok merak ediyordum ama bana okumamam gerektiğini söyleyince merakımı içime gömüp okumamıştım.

"Kim?"

"Ha? Ah, efendim?"

"Ne yapıyorsun?"

"Odamdayım, oturuyorum."

"Heyecanlı mısın?"

"Asıl sana sormalı."

"Değilim."

"Neden?"

"Kazanacağımızı hissediyorum."

"Kazanacağımızı mı? Şiiri sen yazdın. Ben sadece hilekarlık yapıyorum."

"Öyle söyleme. Sen sadece sevgilinin masum istediğini yerine getiriyorsun."

dark wings |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin