dark wings |taekook✔️

25

İyi okumalar💜

***

Seokjin hyung ile birlikte annemi dünyaya gitmeme ikna etme seansından sonra meclis üyelerine isteğimi iletmeye gittik. Sandığımızın aksine benim arzumu sorgulamaktansa direkt Tanrı onayıyla birlikte kabul etmişlerdi. Her şey kuşkulandırıcı derecede yolunda gidiyordu.

Annem dünyaya gitmek istediğim için bana kızmamış aksine babamı göreceğim için mutlu olmuştu, tabii ona güvende olacağımı inandırmak bayağı zor olmuştu fakat sonuç olarak gözüm arkada kalmadan gidebilecektim.

Memnun olmadığım tek durum dün geceden ötürü sızlayan arkam ve ilk birkaç saat durmadan titreyen bacaklarımdı. Onların da etkisi akşama doğru azalınca biraz daha iyi hissetmiştim. Seokjin hyung ile birlikte odaya girdiğimizde ise Hosek hyung, Yoongi hyung, Namjoon hyung, Jimin ve Jeongguk yerde oturmuş konuşuyorlardı.

"Her şeyi halettiniz mi?"

Ayağa kalkıp heycanla sorusunu soran Hoseok hyung'a yaklaşıp kollarımı beline doladım. Benim için son zamanlarda çok uğraşıyordu fakat ben onunla hiç ilgilenemiyordum, bunların acısını çıkarmak için sıkı sıkı sarılıyordum ki kollarımı tutup biz ayıran eller tarafından engellendim.

Kıskanç Jeon Jeongguk...
Eh, hoşuma gitmiyor değildi.

"Herkes ne olduğunu merak ediyor, acele etsene Kim."

Kolumu bırakmadan beni de kendisiyle birlikte çekiştirip yatağa oturdu.

"Evet, her şey halloldu. Sanırım. Yani çok kolay oldu o yüzden bir terslik çıkmasından korkuyorum."

"Ne oldu ki?" Diye sordu Jimin.

"Bilmiyorum. Annemi ikna etmek çok kolaydı, sadece biraz endişelendi ama beklediğimin aksine hiç kızmadı."

"Seokjin de yanında sana destek verdiği için araya girip seni üzmek istememiş de olabilir Tae. Bunda şüphe duyulacak bir şey yok."

Namjoon hyung'un dedikleri de mantıklıydı aslında. Her şeyden işkillenen Seokjin hyung bile bana destek veriyorsa o da köstek olmak istememişti belki de.

"Kurul da dünyaya gitme isteğimi hiç sorgulamadan kabul etti. Hâlbuki acelem varmışçasına hemen bu gece için istememe rağmen."

"Mmm...o konuya gelecek olursak. Aslında size söylemem gereken bir şey var."

Jeongguk'un araya girmesiyle herkes ona döndü ve söyleyeceği şeyi bekledi.

"Biliyor musunuz emin değilim ama babam bana kendinden çok değer verir ve bir olay benim zararıma da olsa beni engellemez ve sonucunu kendim öğrenmemi ister."

Hepimiz kafa karışıklığıyla yüzüne bakmayı sürdürünce tekrar konuştu.

"Mağaradan çıkabilmem için kalbimi düzeltmem gerektiğini söylediğinde bunu benim ceza çekmem için değil iyileşmem için yapmıştı, herkesin düşündüğünün aksine o beni cezalandırmıyor, olası tehlikelere karşı koruyordu. Belki de o gün mağaraya hapsedilmesem kendime zarar verecek, sonucunu bilmediğim şeyler yapmaya devam edecektim. Hem babam hem de Taehyung hayatıma yön verdi. Babamın bana verdiği eksik hayatı Taehyung tamamladı. Tanrı başından beri benim böyle şeyler yaşayacağımı öngörüyordu, içimdeki aşkla oradan çıkacağımı da biliyordu sadece bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordu."

Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

"Demem o ki, babam her eylemimi destekliyor, Taehyung'un dünyaya gitme isteği bu yüzden sorgulanmadı çünkü babam meclis üyelerine Taehyung ne derse onu yapmalarını emretmişti dolayısıyla onların da sorgulama hakları yoktu. Benim şu an burada olduğumu da biliyor ve bilerek ekipleri bu ev bölgesine sokmuyor. Bu gece buradan gittiğimizde ertesi gün ekipler bu eve de gelecek ve bir şey bulamadan dönecekler, yani Kim, senden hiçbir zaman şüphelenilmeyecek. Çünkü zaten bizi en başta Tanrı koruyor."