32

4.6K 655 527
                                    

Bu ve sonraki iki bölüm bana çok kızmayın tamam mı?

İyi okumalar 💜
(-Aynen kanka bunları dedikten sonra kesin iyi olur okumalar-)

***

Flashback

"Ay oha Namjoon su girmedik delik bırakmadın vücudumda."

"Benim de ya şu halime bak!"

Hoseok, Namjoon ve Seokjin üçlüsü denizde oyunlarını oynarken bir şeyleri unutmuşlardı, birincisi ve en önemlisi; Taehyung ortalıkta yoktu. Kardeşinin yokluğunu ilk fark eden ise Seokjin oldu.

"Tae de mi onlarla eczaneye gitti?"

Hoseok panik yapıp bakışlarıyla kumsalı tararken Tae'yi görememesiyle başından aşağı kaynar suların döküldüğünü hissetti. Daha birkaç dakika önce konuştuğu çocuk nereye kaybolmuştu?

"H-hayır b-buradaydı. Oturuyordu! Görmüştüm daha bir dakika önce oradaydı! Yemin ederim oradaydı!"

Namjoon ıslak saçlarını geri atarak bir kumsala bir de yanındaki çocuklara baktı. Onları sakinleştirmesi gerekiyordu yoksa Hoseok ağlayacak, Seokjin ise çıldıracaktı.

"Durun ya hemen panik yapmayın. Tuvaleti falan gelmiştir. Gelin çıkalım etrafa bakalım."

Namjoon ikisinin de çıplak sırtına elini koyup yürümeleri için destek verdi. Hızla sudan çıktıktan sonra bedenlerine çarpan rüzgâr ve hasta olma ihtimallerini umursamadan panik içinde Tae'yi aramaya başladılar.

"TAEHYUNG!"

"TAE!"

"TAEHYUNG NEREDESİN?"

Üçü de farklı yerlere dağılmış kayıp çocuğu ararken Hoseok suçluluk hissettiğinden dolayı ağlamaya başlamış ve Seokjin de kardeşine sahip çıkamadığı düşüncesiyle Hoseok'un ağlamasına eşlik etmişti. Namjoon aralarında en soğuk kanlıları olduğundan ağlamak yerine mantıklıca düşünmeye çalıştı ama olmuyordu. Onların tanıdığı Taehyung ne olursa olsun habersiz hiçbir şey yapmazdı.

On beş dakikalık arama sonucu geriye boş ellerle dönen üçlü, çaresizce birbirine bakarak ayakta dikildi. Hoseok ve Seokjin'in ağlamaktan gözleri, soğuktan da burunları kızarmıştı. Namjoon ikisine de aynı anda sarılarak onları sakinleştirmeye çalıştı fakat ağlamalarının şiddetlenmesi bir yana geride daha büyük bir sorun vardı. Jeongguk'a olayları nasıl açıklayacaklardı?

Çok geçmeden araba sesi duyulup da içindeki üç kişi onlara doğru yaklaşınca Namjoon panikleyip hızlı adımlarla Jeongguk'a ulaştı. Jeongguk ise ortada bir yanlışlık olduğunu etrafta göremediği sevgilisi sayesinde anlayabilmişti.

"Tae nerede Namjoon hyung?"

Jeongguk, Hoseok'un hıçkırık sesini duyunca Namjoon'u geride bırakıp koşarak hyungların yanına gitti ve ikisinin de ağlıyor olduğunu görünce panikleyip elini ensesine attı.

"Neden ağlıyorsunuz? Tae'ye bir şey mi oldu?! Seokjin hyung?! Tae nerede?! Konuşsanıza!"

"Jeo-hık jeongguk ben- ben çok üzgünüm."

"Hoseok ne oldu anlatın kafayı yiyeceğim!"

Jimin, Yoongi ve Namjoon da yanlarına geldiğinde Jimin meraklanmış ve aralarına girmişti.

"Ne oluyor niye ağlıyorsunuz? Taetae nerede?"

"T-tae yok!" Seokjin ağlayarak yere çöktüğünde Hoseok da dayanamamış ve kedini kumlara bırakmıştı. İkisi çaresizce yerde ağlarken tepelerinde dikilenler onlardan daha çaresiz bir şekilde neler olduğunu çözmeye çalışıyordu.

dark wings |taekook✔️Där berättelser lever. Upptäck nu