3

11.8K 1.5K 1.5K
                                    

İyi okumalar 💜

**

Bir sürü siyah kapı. Her üç dört  adımda bir kapı vardı. Küçücük görünen bir mağaradan bu tarz lüks bir yer çıkması oldukça şaşırtmıştı beni. Tedirgince elimi uzatıp ilk sıradaki kapıyı araladım, tamamen siyah bir salon karşıladı beni. Ayakları ahşap renginde olan iki büyük siyah koltuk, duvarda asılı olan birkaç ürkütücü tablo, yerdeki püsküllü koyu gri halı ve odanın kenarında duran yine siyah sehpayla bu oda tamamen içimi karartmıştı.

Efendi Jeon'u ise henüz görememiştim. Bana kendini göstermeyeceğini ve rahatça gezebileceğimi söylemişti. Sanki evi bana satıyor da öylesine gezmeye gelmişim gibi davranıyordu.

Yanındaki diğer kapının ardında ise mutfak vardı, salonun aksine her yer siyah değil arada beyaz ve koyu yeşil renkleri de barındırıyordu. Mutfağı incelememe fazla gerek olmadığını düşünüp bir diğer kapıyı araladım. Kahverengi tonlarının hakim olduğu dev gibi bir kütüphane.. en sevdiğim yer burası olabilirdi. Hayranlıkla rafların arasında dolanıp ellerimi kitapların üstünde gezdirdim, orada oldukça fazla zaman geçirdiğimi fark edememiştim bile. Kitapların çoğunun üstünde ufacık bir toz tanesi dahi olmaması dikkatimi çekmişti, belli ki düzenli olarak okuyordu. Tabii adam asırlardır burada yalnız olunca..

Kütüphaneyi karış karış turladıktan sonra birkaç adım uzaklıktaki kapıyı açmamla korkudan küçük dilimi yutacak olmuştum. Burası bir oda değil, bahçe gibiydi. Duvarlarla sınırlı değil ve gökyüzü de görünüyordu ama beni asıl korkutan buranın bahçe olması değil bir kulübeye bağlı olan kocaman siyah köpekti. Hatta ona köpek demek haksızlıktı, ayıydı belki, ya da bir canavar. Hırlayıp zincirini koparmaya çalışır gibi zıplamaya başladı.

"Korkma. Ben istemediğim sürece dokunmaz sana. Sen geleceksin diye bağladım ondan huysuz."

Sesin nereden geldiğini anlamamıştım ama yine de köpeğin bana zarar vermeyeceğini duyduğumdan bahçeden içeri bir adım attım. Ben gezerken hayvan hâlâ hırlamaya devam ediyordu.

Başta her ne kadar o ve köpeğine karışmak istemesem de köpek beni yiyecek gibi davrandığından ondan korkmadığımı göstermek için önünde dizlerimin üstüne çöktüm. Gözlerimi kapatarak güçlerimle birlikte zihnine girdim ve düşman olmadığımı kanıtladım kendimce. Sonrası ise tahmin ettiğiniz üzere köpeğin uysallaşması ve benim bahçedeki kısa gezintimle son buldu.

Melek güçleri bazen işe yarıyor evet

Derince bir nefes aldıktan sonra Efendi Jeon'u görmek için etrafıma baktım.

"Sana kendimi göstermeyeceğimi söylemiştim."

"Size bakmıyordum. Ayrıca beni nereden görüyorsunuz öyle? Kamera falan mı var evde?"

"Benden başka kimsenin olmadığı eve ne diye kamera koyayım?"

"Her neyse, yeteri kadar gezdim bence. Şimdi bana babamı gösterin lütfen."

"Hiçbir şey o kadar çabuk ilerlemez Kim. Sana benimle arkadaşlık yapman gerektiğini söylemiştim."

"Sesinizle mi arkadaşlık yapacağım?"

"Sana kendimi gösterecek kadar güvenmiyorum sanırım. Ben buraya kapatıldıktan sonra herkesin hafızasından benim yüzüm silindi."

"Ne olacak ben yüzünüzü görünce? Gidip millete anlatacak halim yok. Meraklısıyım sanki." Son cümleyi kısık kısık söylemiştim.

"Yapabilirsin aslında. Ama Kim, uzun süren gözlemlerim sonucu çevrenin hiç de geniş olmadığını fark ettim. Bir arkadaşın, abin ve annenle iletişim halindesin sadece. Ha bir de perilerle."

dark wings |taekook✔️On viuen les histories. Descobreix ara