dark wings |taekook✔️

28 (M)

Uyarı!

Bu bölüm smut içerir

NOT: bölümün hepsi smut değil o yüzden orayı okumayacaksanız üç noktadan sonrasını okuyun lütten

Uyarım bitti!

İyi okumalar💜

***

"A-ah Jeongguk!"

Isırılan dudağımın acısıyla geri çekilip elimin tersiyle üzerine bastırdım, kanıyordu.

"Ayrılma benden."

Emir veren derin sesiyle birlikte ensemden kavrayıp dudaklarımızı tekrardan buluşturdu. Birkaç dakika öncesine göre daha yavaştı ama hâlâ çok açmış ve evrendeki tek yemek benim dudaklarımmış gibi davranıyordu.

Diliyle, ısırdığı ya da acıttığını düşündüğü yerlerin üzerinden hafifçe geçiyor ve sağlam kalan et parçalarını sertçe emmeye devam ediyordu. Ben ona göre daha yavaştım, hızlanmak istiyordum aslında ama sanki bana baskınlık kurmaya çalışıyor gibi her sert hareketime daha sert bir hamleyle karşılık veriyordu ve bu oyunu kazanamayacağımı hissettiriyordu.

Kucağında boxerla oturduğum ve onun da üstünde sadece boxer olduğu gerçeğiyle birbirine temas eden erkekliklerimiz yüzünden ikimiz de aynı anda hırıltılar çıkarıyorduk. Bu ahenk çok hoşuma gitmiş ve sürekli devam etsin istemiştim. Kalçamı kasıklarına daha da bastırıp sürtününce tam da istediğim gibi öpücüklerinin arasından ağzıma doğru inledi.

"Ahh, siktir!"

Boynunun yanına sabitlediğim elimi ensesine kaydırarak oradaki küçük saçları çekiştirdim. Bana karşılık olarak tek elini çamaşırımdan içeri sokarak kalçamı kavradı ve aynı kendisinin biraz önce yaptığı gibi ağzının içine inlememe neden oldu. Kısa tırnakları tenime geçerken ondan eksik kalmayıp aldığım zevkle sırtında izler bırakıyordum.

"Çok, çok güzelsin Taehyung. Deli oluyorum. Bir ara babama teşekkür etmem gerek senin hamurunda en güzel genleri birleştirdiği için."

Dudaklarımdan ayrılıp hâlâ yüzüme santimlik yakınlıktayken söylediği cümleler komik gelince kıkırdadım.

"Gülünce daha bir güzel oldun."

Aramızdaki mesafeyi kapatıp tekrar dudaklarıyla buluştuğumda fısıldadım.

"Az laf çok iş Efendi Jeon."

Sözlerim üzerine birden belime giden iki eli, sırtımın yatak örtüsüyle buluşmasını sağladığında üstüme doğru eğildi.

"Madem öyle, işimize bakalım o zaman."

Yüzünü yüzüme iyice yanaştırıp boynumdan başlayarak her yere öpücüklerini bırakırken tek elini de çamaşırımın bel lastiğine atmıştı. Kalçamı kaldırarak çıkarmasına yardım ettiğimde tamamen çıplak kalmanın etkisiyle vücudum titredi.

"Ellerimin altına böyle çaresizce titriyor olman." Dedi meme ucumu kavrayıp diliyle üzerinden geçerken. "Sana dokunma isteğimi artırıyor."

Boşta kalan elinin üç parmağını dudağıma doğru ittiğinde ıslatmamı istediğini anlamıştım. Ağzımın içine aldığım parmakları iyice emerken o da boş durmuyor ve diğer eliyle kasıklarımı okşuyor, parmak uçlarını erkekliğime değdirip beni çıldırtıyordu.

Yeterince ıslandığına kanaat getirerek parmaklarını ağzımdan çekti ve tek eliyle bacağımı kavrayıp omzuna sabitlerken diğer elinin ıslak olan parmağını ise deliğimin etrafında gezdirdi. Resmen kasılıp gevşiyor ve onu içine almak için yalvarıyordu. Deliğimin girişini zorlayan iki ıslak parmak birden derinlerime doğru girerken bunun bir hazırlık aşaması olmadığını anlamıştım. Hazırlık olsaydı önce tek parmağını gönderir ve alışmamı bekleyerek ikinci, üçüncü parmakları devreye sokardı.