dark wings |taekook✔️

33

İyi okumalar💜

***

Jeongguk

"Taehyung resmen bilmeden efsane bir şey yapmış."

"Evet, büyü sayesinde ona ulaşabiliriz."

"Jeongguk bir şeyler düşündün mü bunun hakkında?"

Kafamı kaldırıp koltukta doğrularak şakaklarımı ovuşturdum. Lanet olası her ihtimali değerlendirmiş fakat hiçbir sonuca ulaşamamıştım.

Sevgilim kaybolmamıştı, kaçırılmıştı. Hepimizin emin olduğu tek şey buydu ve zarar görmesi ihtimali beynimi yiyip bitiriyordu.

"Her şeyi düşündüm ama yok, bir sonuca varamıyorum kafayı yiyeceğim."

Namjoon hyung sırtımı sıvazlayarak bana destek olmaya çalıştı. Herkes bitik durumdaydı şu an. Annesine bir bahane uydurarak ahirete gönderebilmiştik. Seokjin, Jimin ve Hoseok üçlüsü ağlamaktan bitap düşmüştü. Namjoon ve Yoongi ikilisi ise bizi toparlamaya çalışan taraftı.

"Namjoon hyung sen bu işleri iyi bilirsin. Ruh bağlama büyüsü hakkında bilmediğimiz ya da gözden kaçırdığımız şeyler olabilir mi?"

Gözlerimi Namjoon hyung'a çevirip vereceği cevabı bekledim. Çenesini sıvazlayarak benimle göz temasına geçti ve derin bir nefes aldı.

"Aslına bakarsan bu iş hakkında birkaç çıkarımım var ama ne kadar doğru olur bilemiyorum."

Hepimiz sorar gözlerle ona bakınca oturuşunu dikleştirip konuşmak üzere hafifçe öksürerek boğazını temizledi.

"İkiniz de yeni birleştiğiniz için ruh bağlama büyüsünün gücünü daha deneyimlemediniz. Ama şu an içinde bulunduğumuz durum bunu deneyimlemek için en uygun zaman. Yani demem o ki Tae'yi bulma serüvenimize bu büyü yardım edeb-"

"Ahh siktir!"

Göğsüme saplanan ağrı yüzünden bağırışımı tutamamış ve Namjoon hyung'un sözünü keserek herkesin bana bakmasına neden olmuştum. Jimin hemen yanıma gelerek elini göğsüme koydu, kızarık gözleriyle endişeli endişeli beni süzerken ona Seokjin hyung da katıldı.

"Jeongguk ne oldu iyi misin?"

Namjoon hyung benim cevap vermeme fırsat bırakmadan gömleğimin ilk üç düğmesini açtı ve göğsümü meydana çıkardı. Kafamı oraya doğru çevirince Tae'nin ısırık izinin parıldadığını fark ettim.

"İşte ben de tam bundan bahsediyordum. Bağınız etkisini göstermeye başlamış bile, işimiz kolaylaşabilir."

"B-bu ne demek oluyor yani?" Dedi Jimin panikle.

"Demek oluyor ki... üzgünüm ama Tae şuan büyük ihtimalle acı çekiyor, o yüzden Jeongguk bu halde."

Dolan gözlerimle birlikte yüzüme dehşet ifadesi yerleşirken sevgilimi bulamadığım her saniye ruhum ateşe biraz daha batıyordu.

"Jeongguk bir şeyler denemelisin, git ve yalnız başına Taehyung'un ruhuyla iletişime geçmeye çalış. Ruh bağlama büyüsü basit bir büyü değil, elbet birbirinizle iletişime geçmek adına bir numarası vardır. Sadece onu keşfetmen gerek. Elinden gelen her şeyi yap ve Taehyung'umuzu geri alalım."

Sırtımdan destekleyen ellerle birlikte hipnoz olmuşçasına yerimden kalkıp odamıza doğru adımladım. Sevgilimle iletişime geçmenin bir yolunu bulup onu kurtarmalıydım, daha fazla canının yanmasına tahammül edemiyordum. Onu tekrar yanıma alıp sarıp sarmalayarak acıyan yerlerini bir bir öpmek istiyordum.