20

9.5K 1.2K 799
                                    

Selamlar lan

Uf en sevdiğim bölümler bundan sonra başlıyor ve bu bölümde olacak olay onların hayatında aşırı büyük etki yaratacak bir olay o yüzden heyecanlanıyım

İyi okumalar 💜

***

"İçmeyecek misin gerçekten?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım sağa sola doğru. Hayır onun yanında bir kez daha sarhoş olmayı kaldıramazdım, daha yeni utancım azalmaya başlamışken işleri zorlaştırmaya hiç de niyetim yoktu.

Zaten her köşesi benim için hazırlanan bu oda beni içkisiz de sarhoş etmeye yeter de artardı bile. Her yer, avize bile beni yansıtıyordu. Hakkımda bu kadar bilgi toplayabilmiş olması her ne kadar korkutucu gelse de içten içe beni tanıdığı için seviniyordum. Gerçekten son dönemlerde aptal aşıklara dönmüştüm.

Duvarlar benim odamın renginde boyanmıştı, bir duvarda boydan boya kocaman kitaplık , içinde ise beni takip ettiği üç sene boyunca okuduğum eserler ve bir sürü kitap daha vardı. Odanın diğer köşesinde birkaç tane tuval, boyalar, fırçalar dizili haldeydi.. bir diğer köşede geçen sene yapmaya başladığım ama üşenip bitiremediğim beş bin parçalık yapbozun tamamlanmış hali vardı. Başka bir alanda ise bu zamana kadar kazandığım tüm ödül ve plaketlerden oluşan budist mezarı gibi döşenmiş bir yer vardı. Odanın ortasında bir masa kurulmuş ve üstüne bir sürü yiyecek, içecek iliştirilmişti. Ortada ise zarif bir mumluk...kendimi evlilik yıldönümü kutluyor gibi hissetmiştim.

"Ama içmezsen olmaz ki. Az iç bari."

"İçersem sarhoş olurum, çabuk gidiyorum ben."

Suratını bir bebek gibi asıp kollarını birbirine bağladı, bense onun bu hallerine gülmekten kendimi alamamıştım. Gerçekten karşımda oturan adam birden fazla kişiliğe sahipti ve bunları bana teker teker göstermekten asla çekinmiyordu. Yeri geliyor korkutucu oluyor, yeri geliyor aynı şu anki gibi bir bebeğe dönüşüyordu. Ama benim aksime yaptıklarından asla pişman olmuyor ve her hareketinin arkasında duruyordu.

"Ne gülüyorsun?"

"Bebek Kanat."

"Lakabımla dalga geçmeyi kes artık. Yoksa ben seni keserim."

"Keser misin gercekten?" Dedim dudaklarımı büzüp yalandan ağlamaklı bir ifade takınarak.

"...Kesmem ama çok sıkı sarılırım. Canın acır."

"Hmm...öyle mi? Nasıl sımsıkı?"

"Göstereyim mi?"

"I-ı. Yemeğini ye önce, karnın gurulduyor. Aç tavşan."

"Tavşan değilim."

"Öylesin."

"Sen de bebeksin o zaman."

"Değilim."

"Öylesin."

"Yemeğini ye Efendi Jeon."

"Yapraklarım yeşeriyor."

Saniyeler içinde konudan konuya atlıyor ama şaşırtıcı bir biçimde her konuya anında uyum sağlıyorduk.

"Hmm... bu bir iltifat mı yoksa yakında hayatının içine edeceğim mi demek?"

"Buradan çıkmam yakın gibi görünüyor. Sanırım asırlar süren hasret sona erecek."

"Sorumun cevabı?"

"Benimle dünyaya gelmemekte kararlı mısın?"

"Evet. Gelmeyi isterim ama, gelemem işte. Yüz kere konuştuk bunu."

dark wings |taekook✔️Where stories live. Discover now