36

5.3K 641 594
                                    

İyi okumalar 💜

***

Uzun zaman sonra ilk defa rahat bir uyku uyumanın verdiği huzurla gözlerimi aralayıp yanımda hâlâ uykuda olan bedene baktım. Büzüşmüş dudakları, hafif çatık kaşları ve mırıldanmalarından anladığım kadarıyla bir rüya görüyordu.

Dün gece yeni komşularımızın beklenmedik ziyareti sonucu ayaküstü on dakika kadar muhabbet edip ertesi akşamı buluşmak üzere sözleşmiştik, yani bugün. Chanyeol bizim için yemek hazırlayacağını, Baekhyun da oynamamız için birkaç oyun getireceğini söylemişti. Aslında ikisi de oldukça sevecenlerdi ama uzun zamandır hasretini çektiğim gecemizi böldükleri için sinirlenmiştim.

Onlarla konuşmamız bittikten sonra tekrar yatağa geçmiştik ve ben devam edeceğimizi düşünürken Jeongguk yatıp dinlenmem gerektiğini ve bu işin daha sonra da yapılabileceğini söylemişti. Zaten başından beri yorgun hissettiğimden fazla üstelemeyip kabul etmiştim.

Benim uyuduğumu sanıp banyoya kendini rahatlatmaya gittiğini de bilmiyor değildim tabii.

Yanımda uyuyan bedeni ne kadar inceledim bilmiyordum ama karnımın gurultusu artık kalkıp kahvaltı hazırlama vaktinin geldiğini söylüyordu. Ona kulak verip usulca yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Neyi nasıl yapmam gerektiğini asla bilmiyordum fakat annemden gördüğüm kadarıyla en basitinden bir yumurta rulosu yapabileceğimi düşünüyordum.

Buzdolabından çıkardığım beş yumurtayı derin bir kasenin içine kırıp çatal yardımıyla iyice çırptıktan sonra biraz yeşillik ve tuz eklendim ve sanki portakallı ördek yapmışım edasıyla gururlu bir gülümseme ele geçirdi yüzümü. Sevgilim için ilk defa bir şeyler hazırlıyordum o yüzden mükemmel olmalıydı.

Yaklaşık beş dakika boyunca tüm dolapları talan edip bulduğum tavayı ocağın üzerine yerleştirip altını yaktım ve biraz kızdıktan sonra ise yumurtanın bir kısmını boşalttım.

"Bebeğim?"

"Ha?"

Duyduğum sesle panikleyip çatalı elimden düşürdüm ve korkuyla karşımdaki uykulu adama baktım. Saçları dağılmış, gözleri şiş halde bile aşırı iyi görünmesi sinirimi bozmuştu ve bakışlarımı kendime çevirdim. Onun tam tersi olarak dağınık ve kötü görünüyordum, moralim bozulmuştu. Beni nasıl beğeniyordu ki? Ya da sadece öylesine mi beğendiğini söylüyordu?

"Ne yapıyorsun?"

"Kahvaltı hazırlıyordum."

Gülümseyerek yanıma geldi ve kollarını arkamdan belime doladı. Burnunu ve sıcak nefeslerini boynumda hissedince huylanmış fakat geri çekilmemiştim, o da dudaklarının bulunduğu yerlere öpücükler bırakmaktan geri durmuyordu.

"Sarılma."

"Ne?"

"Sarılma işte."

"Bir sorun mu var güzelim?"

Kollarını belimde daha da sıklaştırıp enseme bir öpücük bıraktı, tek eliyle de tişörtümün altından karnımı okşuyordu.

"Güzelin mi?"

"Sevgilim sen iyi misin? Bir şey falan oldu da haberim mi yok?"

"Eksik hissediyorum." Dedim elini hafifçe ittirip kolları arasından çıkarken. Yüzümü ona dönüp bakışlarımı yerle buluşturdum. Ciddi anlamda huzursuz ve eksik hissediyordum onun yanındayken. Çünkü o her şeyiyle mükemmelken ben tam tersiydim.

İki parmağını çenemin alt kısmına koyup yüzlerimizi eşit hizaya getirdi. Hafif öfkeyle karışık ciddi ifadesi onu tanımayan biri tarafından 'öldürücü' olarak nitelendirilebilirdi.

dark wings |taekook✔️Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu