26 (M)

10.4K 964 572
                                    

İyi okumalar 💜

***

Dünya...
Çok güzeldi. Hayalimdekinden çok daha güzel, babamın gönderildiği yer güzeldi, rahat yaşıyor olmalıydı.

Bizim geldiğimiz yer babamın gönderildiği ülke olan Güney Kore'ydi, başkenti Seoul'de ise Jeongguk'un eski olduğu her köşesinden belli olan evi vardı. Oraya girip de etrafı incelediğimde ise eski Jeongguk'a dair bir sürü şeyle karşılaştım. O Jeon, karanlık biriydi. Her yer tamamıyla simsiyahtı, üç odası, bir salonu, bir mutfağı, bir banyosu vardı ve hepsinin de duvarları siyaha boyanmıştı. Eve ilk girdiğimde yanmış olduğunu ve küller yüzünden her yerin simsiyah olduğunu düşünmüştüm ama Jeongguk'un söyledikleri üzerine sadece ergen bir çocuğun zevki olduğunu anladım.

Dünyadaki ve evindeki ikinci gecemizi geçirmek üzerine yatak odasına gidip gıcırdayan büyük yatağa attım kendimi. Her hareketimde tuhaf sesler çıkarsa da en azından simsiyah değildi ve içimi açıyordu.

"Jeongguk! Gelmiyor musun?"

"Geleceğim bebeğim son bir ilan kaldı."

Dünyaya indiğimiz ilk gün -yani dün- ilk işimiz bir elektronik eşya mağazasına girip bilgisayar almak oldu ha bir de sihirli olduğuna inandığım tuhaf iki cihaz almıştık, telefon yani. Jeongguk bu cihaz sayesinde birbirine çok uzak iki kişinin birbirlerinin görüntülerini görebildiklerini ve seslerini duyabildiklerini söylediğinde hayretle dinlemiştim onu. Teknoloji odasında bir telefona rastlamadığım için inanmakta güçlük çekmiştim.

"Zaten iki gündür o salak kutunun başına geçmiş ev bakıyorsun, biraz mola ver ve benimle ilgilen!"

"Oraya gelince dudaklarını kanayana kadar öpmemi istemiyorsan sessiz ol."

"Öp. Hadi gel."

"Olmaz. Daha iyileşmedin."

"Sadece öp sen de. İleriye gitmeyiz, hm?"

Yan odada olması nedeniyle bağırarak konuşuyordum ve bu rahatsız ediciydi. Yanıma gelip benimle ilgilenmesini istiyordum. Tamam arkam yeni yeni iyileşmeye başlıyordu ama ileriye gitmeden de sevişebilirdik sonuçta.

"Sen hiç kendi dudaklarını öpmediğinden bilmiyorsun nasıl bir his olduğunu. Başlarsam duramam ben."

"Efendi Jeon ya şuan buraya gelirsiniz ya da bir daha sizi öpmem!"

Bağırmamın ardından gelen tok adım sesleriyle birlikte zaferle gülümseyerek yatakta iyice yayıldım. Birkaç saniye sonra gömleğini çıkara çıkara odaya girince panikleyip yorganı boynuma kadar çekerek ne yaptığını izlemeye başladım.
Gerçekten soyunuyordu, çıplaklığını örten tek şey altındaki siyah boxer olana dek kıyafetlerini çıkardığında sert bakışlarıyla birlikte yatağa girdi.
Kolları belimi bulup beni de kendi gibi yan çevirince yüzlerimiz oldukça yakın konuma gelmişti.

"Kendin kaşındın Kim."

"Y-yapacak mıyız?"

"İster miydin?" Dedi derin sesiyle.

Kendine hakim ol Taehyung

"Sadece benimle ilgilenmeni istedim."

"Çok güzel ilgileneceğim seninle." Dedikten sonra yorganı üstümüzden attı ve kollarımdan tutarak sırtımı yatak başlığına yaslamamı sağladı. Ne yapacağını bilmiyor sadece ne yapıyorsa takip etmekle yetiniyordum.

"Ne yapıyorsun?"

"Sevgilimi öpeceğim. Onun isteği üzerine."

"Hmm..." başımı onaylarcasına sallayıp şaşkın bakışlarımı ellerine çevirdim. Tişörtümün eteklerinden kavrayıp yavaşça sıyırdıktan sonra rastgele bir yere fırlatıp başımı kendine doğru çevirerek dudaklarıma kapandı. Sert ve yavaş hareketlerle alt dudağımı ezerek ıslatıyor ve arada dişliyordu, girdiğim saçma şokun etkisinden kurtulup dudaklarımı araladığımda ben de öpüşüne karşılık verdim ama ona kıyasla daha yumuşaktım.

dark wings |taekook✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin