• 1. BÖLÜM/VERA •

2K 233 242
                                    

Selam! Nasılsınız?

Bölüme başlama tarihinizi buraya bırakabilirsiniz.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

*

• 1. BÖLÜM/VERA •

 BÖLÜM/VERA •

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23 Eylül 2019

Sonbahar gelirken içimizi buruk anlara şahit eder, öyle giderdi. Ağaçların sararan yaprakları esintili rüzgârla yere doğru savruldu. Odamdaki tekli koltuğa oturmuş, sol dirseğimi pencerenin önünde duran taşa yasladım ve başımı da duvara yasladım. Gözlerim karşımda duran büyük, epey yaşlı duran çınar ağacın üzerine odaklıydı.

Erdem Arın kısaca manevi babam; bana küçükken o ağacın hepimizden büyük olduğunu söylemişti. Ben de küçüklüğümden beri sürekli o ağaca zarar gelmemesi için akşamları buradan gözlerimle kontrol edip sabahları da evden çıkarak yanına koşarak su veriyorum. Kısaca ona hiçbir zararın gelmemesine özen gösteriyorum.

Gözlerim ağacın önünde duran esmer, uzun çehreli bir gence kaydı, üzerindeki siyah deri ceketi dikkatimi çekti. Gür, kumral saçlarının üzerine büyük, sararan yapraklar düşmüştü. Bunu gördükten sonra ister istemez kendi kendime kıkırdadım. Saçlarına yaprağın düştüğünden habersiz telefonla konuşuyordu ve son anda konuşmasını bitirip sertçe ayağıyla ağacın gövdesine vurdu.

Bu davranışını görür görmez pencereyi açtım ve ona yüksek sesle, "Hey!" diyerek adını bilmeden seslendim. Benim sesimi duyduğu an başını ona baktığım pencereye kaldırdı, iri gözlerini kısarak yüzüme kaşları çatık halde baktı. "Ona öyle davranamazsın. Sinirlendiysen git, başka yerde öfkeni at."

"Alt tarafı ağaç!" dedi bağırarak.

Anlaşılan tartıştığı kişiyle aralarındaki sohbet, en çok onu bu kadar kızdırmıştı.

"O alt tarafı ağaç değil," dedim bende çınar ağacını savunmaya geçerek.

"Hadi, ama cinsine bence o kadar sert vurmadım." Benimle dalga geçerek gülmeye başladığında başını normal konuma getirdi, saçında hala daha duran sarı yaprakla sol tarafına dönerek yürümeye başladı.

Arkasından bağırarak cevap verdim. "Yalnız sen de benim cinsimden farklı değilsin, ağaç biliyor kimin cinsi olduğunu ve yaprağını ona veriyor." Kendisinin birden durduğunu gördüm ve başını hafif yana döndürür gibi olduktan sonra elini saçlarının üzerine götürdü. Yaprağı sapından tuttu, saçlarından çekerek birkaç dakika baktıktan sonra yaprağı yere attı.

Yürüyerek sokaktan ayrıldı.

Pencereyi kapatıp başımı geriye doğru yasladım ve gözlerimi kapattım. Genelde her gün burada uyurdum çünkü burası kendimi ait hissettiğim noktaydı.

İHTİRAS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin