• 15. BÖLÜM/AİLE •

176 80 9
                                    

Selamlar! Nasılsınız?

Tarih bırakın.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

*

• 15. BÖLÜM/AİLE •

 BÖLÜM/AİLE •

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

27 Eylül 2019

Olduğum yerde bir süre öylece durdum, saniyeler içinde aklımdan binbir türlü cümleler geçti: iyi ve kötü...

Yüzümü döndüğüm gibi adımlarımı ona doğru ilerlettim, o da karşımdan bana doğru adımlarını hızlı atarak yaklaştı. İkimiz de birbirimizin bedenlerine muhtaççasına sarılırken dudaklarımızdan mırıldanarak, "Özür dilerim," kelimesi çıktı anında.

Gözlerimi kapatmış, kollarımı onun boynuna sarmış halde parmaklarımı saçlarına geçirmiştim ve o da aynı hareketi benim üzerimde yapmıştı.

Başını boynuma gömüp kokumu içine çektiğini duydum, ardından tenime bastırdığı dudaklarını hissedince içim bir hayli hoş oldu.

"Şşt!" dedi gözyaşlarının ardından. "Tamam, sana sarılıyorum ama kollarımda güvende değilsin gibime geliyor. Eylül, sana kıyamıyorum. Seni bırakmak istemiyorum, canını yakmalarını istemiyorum. Biliyorum, ben de canını çok yaktım. Her şey için pişmanım güzelim. Sen bana iyi geliyorsun."

"Seni affetmemi mi bekliyorsun?" diye sordum kesik sesle.

Başını iki yana salladı. "Hayır. Beni istersen affetme ama yanımda ol. Ben de kendimi affetmiyorum."

Gözlerimden daha fazla yaş aktı. Üstümden kollarını çektiğini hissettiğimde gözlerimi açtım ve onun ağlamaktan kızarmış olan esmer yüzüyle ela gözlerine baktım. Parmaklarını yüzüme yerleştirmiş ıslanan noktalarımı siliyordu.

"Sen benim odama nasıl o kamerayı yerleştirdin?" diye sordum konuyu değiştirerek. "Bu da haneye tecavüz sayılıyor!"

Güldü.

Güldüm.

"O evde olup bitenleri bilmek için senin güvenliğini üstüme aldım." Parmaklarını yüzümden çekti. Kendi gözyaşlarını da silerek derin bir nefes alıp verdi. "Ben seni önceden de koruyordum Eylül."

"Zor olmuyor muydu?" Gülmeye devam ettim. Gözlerime anlamsız bir bakışla baktığında soruma açıklık getirdim. "Beni korumak."

Güldü. "Hayır. Sen de benim kafadansın. Hırçın, öfkeli ve asabi!"

"He, yani sen de lise kafasındansın ama ağır abi triplerini oynamak hoşuna gidiyor." Onunla galiba ilk defa insan gibi konuşabiliyordum. "Şey... Benim karnım acıktı. Evde bir şey var mıdır? Sürekli acı yemekten bünyem kusacak." Hem kendi durumumla hem de onun bana otel odasında yedirdiği acılı kebapla dalga geçmiştim, o bunu anlayıp hemen gülüşünü yüzünde genişletti.

İHTİRAS (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now