Annesi ve babası öldükten sonra ailesinin en yakın arkadaşları tarafından evlatlık olarak alınan Eylül, ansızın onu evinin önünde ilk defa gördüğü adam tarafından gece vakti kaçırılır. Eylül başına geleceklerinden habersizken onu kaçıran adam ise he...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
27 Eylül 2019
"Vera..." Saçlarını parmaklarımla okşayarak sarhoşluğun etkisiyle uyuyakalmış olan surat ifadesine izlemeye başladım. Parmakları çıplak bacaklarımın üstünde yerlerini almıştı. Çınar odada durmak istemeyip yaklaşık yarım saat önce otelin barına inmişti. Vera'yı ise yatağa götürmek zorundaydım, üstümde pek rahat uyuyamıyor gibiydi. "Hadi, seni yatağa yatırayım."
Dudaklarının arasından, "I-ı!" diyerek mırıldandı. Gözlerini aralayıp başını karnımdan yukarıya kaldırdı. Yüzüme doğru yaklaşarak başını boynumun girintisine yerleştirdi ve mırıldanmaya devam etti. "Sonra yatağa geçeriz."
"Ama uyuyorsun, rahat edemezsin!" Onu yatağa götürmek için elimden geleni cümlelerimle sağlamaya çalışıyordum. Beni duymazlıktan gelerek hiçbir cevap vermedi. Yanağına öpücük kondurup geri çekildiğim sefer yüzünü incelemeye başladım. Hafif pembeye çalan dolgun dudakları kapalıydı, aynı şekilde gözleri de öyleydi. Burnu kemerliydi fakat onun yüzüne yakışır bir cinstendi. Esmerliği sanki onu tamamlıyordu.
Vera boynumun üstünde nefes alıp vermeye sakince devam ederken bende etrafa baktım. Kıyafetlerimiz yerde duruyordu, Vera'ya resmen kendi ellerimle teslim olmuştum. O beni tuzağa düşürdü ve bu tuzak aklıma her geldiğinde beynimi bulandırıyordu. Birkaç saniye içerisinde gülmeye başladığımda burnumu da çekmeyi ihmal etmedim. Gözlerim anında doldu, içimden kendime kızmaya başladım. Bunların hepsi alkol yüzündendi, bunun da bilincindeydim...
Vera başını boynumdan yukarı kaldırıp gözlerini açarak yüzüme baktığında, "Eylül," diye mırıldandı. Daha sonrasında ciddileşip üstümden ağırlığını az da olsa yukarıya çekerek aldı. "Güzelim, ne oldu?"
"Sana teslim oldum!" dedim burnumu çekerek. "Beni kandırdın. Hepsini bilerek yaptın. Senden nefret edi-" Cümlemi dudaklarımın üstüne dudaklarını kapatarak kesti.
Gözlerini kapatarak dudaklarını benden yavaşça ayırdığında gözlerini açtı. "Nefret etmiyorsun. Hiçbir şeyi planlamadım, seni de kandırmadım."
Gözlerimi kırpmadan yüzüne baktım. "Ama sana teslim oldum."
Dudaklarımın üstüne tekrar kapanıp üst üste beni öpmeye başladı. Beni sırtımdan tutarak bedenimi dikleştirdiğinde ellerimi göğsünün üstüne yerleştirdim. Parmakları sırtımdan yukarıya doğru çıkarak atkuyruğu yapmış olduğum saçımı çözdü. Önüme saçlarım dökülürken gözlerimden de yavaşça yaşlar süzülüyordu.
Dudaklarını benden ayırıp, "Eylül, sen de benden hoşlanıyordun, unuttun mu?" diye sordu. Evet, hem de deliler gibi ama onun bu tavırlarını görünce soğumuştum. Ondan nefret etmeye başlamıştım...
