Annesi ve babası öldükten sonra ailesinin en yakın arkadaşları tarafından evlatlık olarak alınan Eylül, ansızın onu evinin önünde ilk defa gördüğü adam tarafından gece vakti kaçırılır. Eylül başına geleceklerinden habersizken onu kaçıran adam ise he...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1 Ekim 2020
Arabayla evin çevresinden ayrılmıştık. Vera, Lotus'u arayarak oraya göndermişti. Lotus oradaki haberleri bize söylemek için onun başında bekliyordu ama hiçbir şeyden haberi yoktu.
Vera daha kimseye söylemek istememişti, cesareti beni ele verememişti.
Ben ise oturduğum koltukta gözlerimi kırpmadan yola bakıyordum ve bedenimin titremesini durduramıyordum. Gözlerimden yaşlar durmadan akıyordu. Aklım bulanıklaşmıştı, sanki hiçbir şey düşünemiyordum. Elimdeki bıçağın sapını sıkarak gücümü onun üstünde kaybediyordum.
Vera arabayı oldukça hızlı kullanıyordu. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ama şu an korkudan ve tedirginlikten bedenimin kötü etkileneceğinin farkındaydım.
Vera telefonunu kapattığı zaman aramızdaki telefon gözüne koydu, kulağıma gelen o sesle irkildiğim gibi bakışlarımı yanımdaki adama çevirdim. "Nereye gidiyoruz?" Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki sanki sadece sessizce dudaklarımı oynatmıştım. "Vera."
"Bilmiyorum," dedi endişeli bir sesle. "Aklıma hiçbir yer gelmiyor, gelse dahi oralarda bulunma ihtimalimiz yüksek."
Onun başına iş açmıştım. Katil olmak üzereydim veyahut hala da üstümde bir katil damgası taşıyordum.
Taşımaya başlamıştım...
Ofladım. Kafamı kurcalayan bu dönüp dolaşan cümlelerle cebelleşirken avucumdan bıçağın sapını bırakarak yere düşürdüm.
"Emir'i ara, onun evinin adresini al. Bir süre orada kalalım."
Telefonuna uzanıp elime aldığım gibi ekranını açtım ve kilit olmadığı için işim daha da kolaylaştı. Rehbere girerek Emir'in numarasını buldum, aradım. Hoparlöre aldığımda telefon ikinci çalışta açıldı. Emir telefonun diğer ucundan, "Efendim?" dedi sakin bir sesle.
Vera başını hafifçe bana doğru çevirdi ve konuşmaya başladı. "Emir bana evinin adresininin konumunu at. Birkaç gün eve gelmeyin, dağ evinde kalın. Lotus haricinde kimse oradan çıkmasın. Ben Lotus'a her şeyi anlatacağım, o size gerekeni söyler."
Emir, "Tamam," dedi itiraz etmeden. "Başınıza kötü bir şey mi geldi?"
"Evet," dedim sesimi çıkartarak.
Telefonda uzun bir sessizlik oluştu, bu sırada telefon Emir tarafından yüzümüze kapatıldı.
Telefonu aldığım yere geri bırakırken birkaç saniye içerisinde Emir'den evin konumu geldi. Vera telefonunu eline aldığı zaman hızlı olacak şekilde gelen mesajı açıp konuma dokundu. Telefonu direksiyonun iç, kuytu gözüne koyup konuma bakarak ilerlemeye başladı.
