"you are lucky."

850 110 13
                                    

ardından kapı açıldı, çıkardığı ses cidden insanı sinir ediyordu.

tsukishima yamaguchi'nin kulağına fısıldadı, "planı devreye sokuyoruz."

yamaguchi karşılık verdi, "b-ben yapamam. bir canavara dönüşemem, insanların duygularıyla oynayamam."

"iyi, ben yaparım."

"siz ne konuşuyorsunuz fısır fısır?"

"b-bir şarkıyı."

"hmm, ne kadar boşsunuz öyle.."

"en azından, kafamızın içi değil."

"vay~, güzel laftı tsukishima kei!"

"nolur bırak bizi, sen kafayı mı yedin? korkmuyor musun hiçbir şeyden, seni seven ve buna endişelenecek bir ailen yok mu, hayatını boşa harcamaktan korkmuyor musun? eski sevgilime değer mi bu, hayatını onun için harcamak değecek mi? ailen eğer senin gibi bir çocuğa sahip olduğunu bilseler, ne olurdu kim bi-"

"sussan artık?"

sesi titriyordu, sesli bir şekilde yutkundu ve yamaguchi'ye sert olduğunu düşündüğü bir bakış attı.

o yıkılmazdı, yıkılmamalıydı. tsukishima gibi gardını indirebileceği kimsesi yoktu sonuçta, ağlasa -ki ağlıyor- ona açılacak bir omuz yoktu. hayatı boyunca hiç olmadı.

ama adamları kaçırmıştı, ne istiyordu ki zaten?

kimse ona asla omzunu açmayacaktı, acılarını dinlemeyecekti. o kötü biriydi, ruhu kararmıştı onun.

gözlerinin önüne gelen saçlarını çekti ve gözlerini sarışın oğlana dikti.

ardından gözlüklü oğlanın gün boyunca bunu düşünmesini sağlayacak, kafasını kurcalayacak ve merak ettirecek şeyi söyledi,

" tsukishima, çok şanslısın."

"huh?"

"ne?"

ardından kapı kapandı.

fiziksel olarak hiçbir şey yapmasa da, zihinsel olarak yapıyordu shigeru.

...

"ben ne hakkında şanslıyım ki? ne diyor bu psikopat?"

"bilmiyorum, ama artık uyuman gerekiyor."

yamaguchi yaptığı yer yatağına uzandı, yaptığı bu yatak niyeyse güvende ve sıcak hissettirirdi her zaman. gözlüklü olan ise yatakta duvara bakıyordu, bir gram uykusu yoktu.

tsukishima yatakta dönüp durarken, yamaguchi uyumuştu bile.

tsukishima kafasını çilli oğlanın bulunduğu yere doğru döndürdü, yattığı yer pencerenin önü olduğu için ve tsukishima'ya arkasını döndüğü için simsiyah gözüküyordu.

tsukishima şu an evinde olsa kahve içip gözlerini yoracak şeyler yapardı ama burası evi değildi, istediğini yapamıyordu, şu an bulunduğu odanın kapısı bile kilitliydi.

ve o gece tsukishima uyuyamadı, gece boyunca pencereden gözüken ayı izledi.

company ; tsukkiyamaWhere stories live. Discover now