company ; tsukkiyama

come back home.

sabahın ışıkları gözlere çarpıyordu. bugün burdan gideceklerdi sonunda. ardından ikiside duş aldılar.

"kalk gidelim hadi."

yamaguchi'nin kolundan tutup kaldırdı gözlüklü. ardından telefonların çektiği biryere gidip (bahçenin biraz daha ötesi) polisi aradı. polis gelince olayları anlattı, ve görülen köy zaten kılavuz istemiyordu.

ardından o cehennemden çıkıp, yamaguchi'yle birlikte şirkete gittiler.

(tsukishima baya aptal çaktırmayın. annesi yazık endişeden çatlamıştır bu burda işe götürüyor çocuğu.)

yamaguchi odasına girdi.

"YAMAGUCHI!?"

"NERDEYDİN SEN, AYLARDIR YOKSUN!?"

yamaguchi'ye nefes almak bile zor gelirken, konuşmak hiç istemiyordu, fakat zorundaydı.

"ailevi bir mesele.."

"ailen geldi yanımıza, yalan söyleme." dedi gri saçlı oğlan.

"boşverin, şu an burdayım ama."

"doğru diyor." dedi uzun saçlı.

ardından yamaguchi oturdu koltuğuna. bugünde hiçbir şey çizemeyecek gibi duruyordu, tsukishima çok düşüncesizdi, bu kesindi.

elleri titriyordu zaten ve psikolojisi o iç açıcı şeyleri çıkartmak için hazır değildi.

ardından lavaboya gidiyorum bahanesiyle tsukishima'nın yanına gitti.

"ben çizemiyorum."

"bekliyordum."

"eve gidebilir miyim?"

"asahi ve sugawara zaten olayı çakmıştır, birde eve giderek daha da belli etme. dayan biraz."

"dayanamıyorum, etraf sessizken onun sesini duyuyorum, kağıda bakınca onun bana not yoluyla yolladığı mesajlar geliyor aklıma, ve dahası."

"h-huh?"

yamaguchi ellerini kafasının yanlarına koyup gözlerini kapattı.

"dayanamıyorum.."

"bundan sonra yanımda çalış, çünkü onlar senin böyle şeyler geçirdiğin anda fark etmeyeceklerdir diye düşünüyorum."

"ne?"

"burda çalış."

"nasıl yani?"

"açık değil mi? burada çalışacaksın."

"nereye oturacağım?"

"orda bir sandalye var, onu benim masama çek, yanıma yani."

"tamam."

"şimdilik burda otur."

"suga ve asahi'ye nasıl açıklayacaksın?"

"açıklarım ben."

"peki. bir şey isteyebilir miyim?"

"evet?"

"kulaklıkların yanında mı? ben unutmuşum."

"evet, al kullan."

"teşekkürler.."

verdi kulaklıkları çilli oğlana gözlüklü. ardından çilli oğlan kendisine verilen kulaklıkları alıp kendi telefonuna taktı ve herhangi bir şarkıyı oynatmaya başladı.

ardından şarkıyı mırıldanmaya başladı,

"all yours..."

şarkıyı oldukça yüksek sesli bir şekilde dinlediği için, ne dinlediği duyuluyordu.

ve tsukishima şarkının devamını getirdi.

"babooshka, babooshka, babooshka, ya-ya..."

(melodisiz okuyunca garip oluyor :} )

o da mırıldandı devamını.

(şarkıyı bilmeyenler için alta koydum.)

(yamaguchi'nin söylediği yer: 00.57)