1

7.9K 436 64
                                    

' Tony and Eliza '

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

' Tony and Eliza '

Tony olabildiğince yavaş bir şekilde parmağını küçük uyuyan bebeğin tombul yanağına sürerken kaşları çatıktı. daha önce bir bebeği olmamıştı, bir bebeğe neyin iyi geleceğini bilmiyordu bu yüzden şu an doğaçlama bir şeyler yapıyordu. "Hala uyuyor mu?" Maria'nın sesi ile Tony hızlıca bakışlarını annesine çevirdi.

Başını sallayıp oturduğu yerden yavaşça doğrulurken elini yavaşça çekti. Onu uyandırmayı hiç istemiyordu. Saçları az olan küçük kız günün oldukça fazla zamanını uyuyarak geçiriyordu. Bu pek bir problem değildi aslında. Bütün gün ağlayan bir bebek yerine uyuyan bir bebeği tercih ederdi.

"Elbette. Her zaman olduğu gibi." diyerek alayla konuştuğunda az bile olsa yükselen sesiyle küçük kız yerinde kıpırdanmıştı. Tony konuşmayı çok fazla sevse bile hızlıca çenesini kapattı. Bebek, tüm gece zaten uyumuyordu, yetmezmiş gibi Tony onu uyandırırsa ve o bir daha uyumazsa bu ev bir cehenneme dönerdi.

"Ondan bir haber var mı?" Tony önce bıkkın bir şekilde kaşlarını kaldırdı ardından ise göz devirip gözlerini beyaz tulumun içinde minicik gözüken kızına kaydırdı. "Hayır. Umarım cehenneme gitmiştir. " Maria kaşlarını kaldırıp dudaklarını birbirine bastırırken oğluna yaklaştı.

"Ona kızmamalısın, Anthony." diye mırıldandı oğlunun saçlarını yavaşça okşarken. Tony alayla sırıtıp kafasını iki yana salladı. "Doğruyu söylemek gerekirse anne, ona kızmamam için tek bir sebep bile yok. Hangi deliğe sığındıysa orada kalsın yoksa çıktığı an onu öldürmekten çekinmem." sert bir şekilde kızını uyandırmayacak tonda konuştuğunda Maria başını eğip kafasını iki yana salladı.

"Ona artık bebek diyemezsin biliyorsun, değil mi? Bir isme ihtiyacı var." diyerek kıkırdadı, Maria. Ortamda olan gergin havayı dağıtmaya çalışmıştı. Tony, derin bir nefes verip beşiğinde uyuyan beyaz tulumlu kıza baktı. "Bununla gerçekten uğraşmam gerekiyor mu?" diye sorduğunda annesinin kınayıcı bakışlarına maruz kalmıştı. Birkaç saniye annesinin gözlerine baktıktan hemen sonra pes edip başını yere doğru eğdi.

Kızı, sadece bebek denildiği zaman garip ama sevimli tepkiler veriyordu. "Geç kalmış olabilir miyiz? Belki de isminin Bebek olduğunu kabullenmiştir. Değiştirmeye gerek yok." Alayla gülümsediğinde Annesinden ikinci kez kınayıcı bakışları aldığı zaman nefesini dışarı bırakıp gülümsemeyi kesti ve tekrar kız çocuğuna döndü.

"Tamam. Bana sadece biraz zaman ver. Bilirsin.. hayatı boyunca taşıyacağı bir ad vereceğim. Belki de senin adını vermeliyim." diye mırıldandığında Maria gülümseyip elini oğlunun saçları arasından çekti. "Sizi yalnız bırakayım. Eğer uyanırsa beni çağırmayı unutma." Tony kafasını sallayıp son kez annesine baktı ve gülümsedi.

Kapıdan çıktıktan sonra ise gözlerini tekrar küçük kıza çevirdi. Beşiğe doğru eğilip parmaklarına baktı. Küçücüktü.

Kırılgan, küçücük biz kızdı. Kendi kızı.

Gülümsemeden edemedi. İşaret parmağını küçük kızının parmaklarına doğru haraket ettirdiğinde beklemediği bir anda önce yemyeşil gözlerin yavaşça açılmış ardından ise parmakları kolaylıkla aralanıp Tony'nin parmağını kendi eli arasına almıştı. Gözleri kendiliğinden kapanırken Tony, küçük kızının gün içerisinde ciddi anlamda hiçbir şey yapmamasına rağmen nasıl bu kadar yorulduğunu düşündü.

Her şeyini annesi ve bazen de Maria'nın zoruyla Tony yapıyordu. Bu çocuğun üstüne kusmasına bile izin vermişti! Yemeğini Tony veya Maria yediriyor, günlük hiçbir faaliyette bulunmuyordu. Ağlamaktan, özellikle Tony'e eziyet çektirmekten ve uyanık kalmaktan başka... Bu çocuk sadece en fazla 8 saat ayakta kalabiliyordu ve bu günün diğer saatlerinde uyumasını engellemiyordu. Belki utanmasa günlerce uyuyacak gibi bir hali vardı.

Düşünmeden edemedi fakat ona hala bir isim koymadığı aklına gelince iç çekti. İsim düşünmek zordu. Aklında canlanan eski sevgilileri ile yüzünü buruşturdu. Kızına eski sevgililerinin adını vermek ne kadar doğruydu?

Birden bire aklına gelen isimle kaşlarını kaldırdı. Daha fazla uğraşmaya gerek yoktu, değil mi?

Eliza.

Kulağa hoş geliyordu. Evet, bu olacaktı. Eliza Stark.

Kendi kanından başka birinin bu soyismi taşıyacağını hiç düşünmemişti. Parmaklarını saran bu küçük varlık, kendi öz kızıydı.

Kendi kızı.

SAKİN OLUN SAKİN OLUN SAKİN OLUN!!!! BAŞLADIIIII

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



SAKİN OLUN SAKİN OLUN SAKİN OLUN!!!! BAŞLADIIIII...

Küçük Eliza'nın her anına tanık olamasak bile olabildiğince küçüklük haliyle başlayıp yetişkinliğe ilerleyecekler. Bilirsiniz bazı ölümler ile karşılaşma ihtimalimiz çok yüksek. Zamanla tam anlamıyla her şey kafamda oturacak. Benden, değişik veya filmde olmayan şeyler beklemeyin. O kadar geniş bir hayal gücüne maalesef sahip değilim.

! bihter !

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkWhere stories live. Discover now