23

1.7K 181 18
                                    





‎⎊

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

‎⎊

❝ 2008 ᵕ̈
ELIZA


Dünyanın en sıkıcı günü kesinlikle bugündü. Gün boyunca insanların yüksek seslerine tahammül edemedim. Herkesin sesli kahkahaları, bağırarak konuşmaları beni irite ediyordu, her zaman da etti. Fakat bugün gerçekten katlanamadığımı hissettim. Bugün herhangi birisinin tek bir anlattığını dinleyecek bir halim bile yoktu. Bu yüzden genelde pek yapmadığım bir şeyi yaparak Pepper'ı aradım. Oldukça gergin geçen bir günün üstüne Pepper sorma zahmetine girmemiş ve oldukça anlayışlı karşılamıştı. Bunun beni rahatlattığını söylemek oldukça hoş çünkü gün içerisinde gerçekleşen tek güzel olaydı.

Pepper ile konuşmamı bitirdiğim gibi gidip çantamı toplamıştım. Bu okulda bugün bir derse katlanacak gücüm yoktu. Bu yüzden tam şu an okulun giriş merdivenlerinde oturmuş Pepper'ın gelmesini bekliyorum. Çantam hemen yanımda ellerim başıma yaslanmış durumdaydım. Yanımda herhangi bir ilaç getirmediğim için oldukça gergindim ve biri ile konuşmak istemediğim için herhangi birine sormamıştım.

Tüm o gürültü sonrası dışarısının sessizliği gerçekten iyi gelmişti. Uzaktan gelen bir araba sesi duyduğumda çantamı yavaşça omzuma alıp yerden destek alarak ayaklandım. Tanıdık siyah Audi yaklaştığında açılan cam arasından Pepper'ın yüzünü görmeyi bekledim fakat yüzü bana dönük değildi. Telefonda hararetli bir şekilde birisi ile konuşuyordu. Arabaya doğru yaklaştığımda daha net görmeye başladım. Pepper'ın kaşları çatıktı. Bağırmamak için kendini zor tutuyor gibi bir hali vardı. Arabaya yaklaştığımı görünce telefonu kapattı. Kafasını bana çevirdiğinde yüzünde bir gülümseme vardı. Arabanın kapısını benim için içeriden açtığında gülümsedim. "Hey, Pep." Arkadan topladığı saçları kapının açılmasından kaynaklı rüzgar ile geriye uçtuğunda hızlıca saçlarını düzeltti.

"Günün gerçekten kötü geçti ha?" diye sordu gözlerime bakarken. Babamın yokluğunun ardından Pepper ile oldukça zaman geçirmeye başlamıştık. Bana babamın yokluğunu hissettirmemek için her şeyi yapıyordu ve buna minnettarım. "Elimde olsa yemin ediyorum bugünü tüm hayatımdan silerdim ki bir daha bu kadar sıkılmanın nasıl bir şey olduğunu hatırlamayayım." Pepper dediklerime gülerken elini bana uzatıp elimi tuttu, soramadığı bir şey varmış gibi bana dizlerine bakarken derin bir nefes aldı. "Bugün akşam yemeğine çıkalım mı?" Pepper bana düz bir suratla bakmaya başladı. Cevabımın onun için herhangi bir şey değiştireceğini sanmıyorum. Açıkçası evde yemek yemeye hayır diyeceğini sanmıyorum. "Fark etmez, eğer istersen.." dediğimde gülümsedi ve elimi yavaşça sıktı.

Yaklaşık 20 dakika sonra eve vardığımda arabadan çıktım. Sırt çantamı elimde tutarken Pepper'ın eline birkaç dosya alıp arabadan çıkmasını bekledim. O arabanın içinden çıktığında şirket şöförü yavaşça geri geri gitmeye başlamıştı. Ben arabanın gitmesini izlerken Pepper kapıyı açtı. Kafamı çevirip ona baktığımda Kapının kenarına yaslanmış içeri girmemi bekliyordu. Daha fazla beklemesin diye hızlıca ona doğru yürüyüp yanından geçtim. İçeri hemen benim ardımdan girip kapıyı kapattı ve kolunu omzuma sarıp yanağıma bir öpücük kondurdu.

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkOnde histórias criam vida. Descubra agora