7

4.3K 415 84
                                    

Lütfen paragraf içi yorum yapmayı unutmayın 💘

         Tony, derin bir nefes verirken sıkıntıyla saçlarını karıştırdı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

         Tony, derin bir nefes verirken sıkıntıyla saçlarını karıştırdı. Yüzünü elleri arasına alırken dudaklarını ıslatıp etrafına bakındı. Eliza'yı gördüğünde içinde olan o his ile gülümsedi. Kızına doğru ilerlemek için ayağı kalktığında duyduğu telefonunun zil sesi ile kafasını arka tarafa çevirdi.

Masanın ucundan duran telefona uzandığında gözleri bir saniyeliğine Eliza'ya gitti. Orada öylece oturuyor ve açıkçası televizyonda olan şeyleri izliyordu. Genellikle dazla renklere sahip olan reklamlar çıktığında kıkırdayıp duruyordu.

Kafasını iki yana sallayıp telefona yeniden bakarken kaşlarını çatıp boş eliyle saçını karıştırdı. Hemen ardından kaydetmediniz numarayı açarken boğazını temizledi. "Kimsiniz?" Sorduğu sorunun ardından ufak bir burun çekiş duyulduğunda Tony, Eliza'nın yanına gitmeye karar verdi.

Onun yanına gitmek için birkaç adım attı. "Tony, ben Pearl." Tony olduğu yerde kalırken ağzı aralandı. Dünya sanki bir anlığına durmuş gibiydi. Hiçbir şey duymuyordu. Donmuş gibiydi. Nefesi kesilmiş, sanki ayaklarının bağı çözülmüştü. Tutunacak bir yeri bile yoktu.

Kendisini neden arıyordu? Onunla işi bitmemiş miydi?

Tuttuğu nefesini dışarı verirken aniden kendisine çarpan gerçeklik ile tüm bedeni titredi. Bağırıp çağırmak, kendisini neden aradığını sormak istedi fakat hemen ardından gözlerine takılan küçük kızının varlığı onu bu durumdan vazgeçirdi. Sanki bir şey olduğunu anlamış gibi gözlerini kendisinde tutmuştu. Yeşil gözleri parıldıyordu.

Tony, bağırmamak için kendini sıkıca tuttu. Eli bir yumruk halini alırken karşı hattan gelen sık nefes seslerim duyabiliyordu. Heyecanlanmış veya paniklemiş olmalıydı. Eliza, elini yavaşa ileri doğru attığında peluş oyuncağı yere doğru düşmüştü. Gözleri düşen oyuncağında kalırken Tony aynı kendi küçük kızı gibi peluş oyuncağa vaktı. Hemen ardından ise gözlerini Eliza'ya çevirdi.

Ağlayacaktı.

"O.." diye başladı söze kadın. Adını bile bilmediği bir çocuğu vardı. Tony'nin gözleri küçük kızında kalırken onu izledi. Parmağı ile düşen peluş oyuncağını gösterip babasına doğru dönerken alt dudağı kıvrılmış, gözleri yaşlarla dolmuştu. Daha fazla konuşmasına izin vermeden telefonu kapatıp kızına doğru ilerledi. Telefonu önemsemeden masaya bırakıp peluş oyuncağı eline aldı. Kızının elleri arasına bıraktığı zaman Eliza hafif oyuncağı sıkıca tutup kollarını babasına doğru kaldırmıştı.

Tony, hiçbir şekilde ikiletmeden kızını kucağına aldı. Kollarını küçük bedenine sarıp kokusunu içine çekti. Bu aralar en çok yaptığı şeylerden birisi Eliza'ya sarılmaktı ve açıkçası o da bunu seviyordu.

Pearl.

Neden kendisini aramıştı? Eliza'yı mı istiyordu? Vermezdi. Kızının kokusunu tekrar içine çekerken içinde daha önce yaşamadığı hisler vardı. Kendisini koşulsuz seven birisini bulmuşken onu vermeyi bırak bunu aklından bile geçirmezdi. Eliza'nın hem annesi hem babası olabilirdi. Pearl'a ihtiyaçları yoktu. Ne Tony'nin ne Eliza'nın.

"Tavşan." Tony kapalı gözlerini açıp kaşlarını çattı. Kafasını geriye çekip Eliza'ya baktığında kendisine bakmadığını görmüştü. Küçük, tatlı işaret parmağı yeri gösterirken Tony kafasını yere eğip düşmüş peluş oyuncağa baktı. Az önce tavşan mı demişti o?

"Jarvis." Diye mırıldandı Tony şaşkınlıkla küçük kızına bakarken. "Kaydettin mi?" Tony, yere doğru bakmaya devam eden kızının tatlı, kırmızı yanaklarına baktı. "Tekrar söyle." Diye mırıldandı şok içinde. "Kaydettim, Patron." Nasıl hissedeceğini bilmiyordu. Kızı ilk kelimesini söylemişti. Tabi.. baba demesini bekliyordu ama nerdeyse aylar boyunca en fazla söylediği kelime tavşan olunca bunun ihtimali göz önünde bulunduramıyordu. Tüm vücudunun sıcaklık kapladığında Eliza'nın sızlanışını duydu. Peluş oyuncağını istiyordu. "Tekrar söylersen veririm." Diye mırıldandı Tony. Dudaklarında ufak bir gülümseme yer alırken Eliza parmaklarını ağzına götürdü.

Tony hızla küçük kızının yanağına öpücük kondurduğunda Eliza sızlandı. Gözlerini hala peluş oyuncağından çekmemişti. Tony, yere doğru eğilip oyuncağı eline aldı. Pearl'ın kendini aradığını unutmuştu bile.

Eğer Eliza tekrar söylemiyorsa, büyük ihtimalle tüm gece boyunca videodan tavşan demesini dinleyecekti. Oyuncağı elleri arasına bıraktığında Eliza oyuncağına sarılıp babasına baktı. Tony tekrar kızını öptü. Eğer ihtiyacı varsa, hem annesi hem babası olurdu. Başka birisine ihtiyacı yoktu.

Yavaş yavaş olaya girmeye çalışıyorum artık. Büyü Eliza. Konuş artık yeter.

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkWhere stories live. Discover now