16

3K 293 105
                                    

UYARI: bir önceki bölüm birçok kişiye bildirim olarak gitmemiş bu yüzden 15. Bölüme bakmayı unutmayın. Öpüyorum💗💗

Paragraf içi yorum yapmayı unutmayın💘💘

Not: Eliza şu an 13 yaşında.

Bölüm sınırı: 120 vote, 75-80 yorum

Bölüm sınırı: 120 vote, 75-80 yorum

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

2006,13
𝐓  𝐎 𝐍  𝐘

Gözlerimi Eliza'nın üzerinde tuttum. Koltuğa uzanmış, öylece televizyonu izliyordu. Ödevlerini saatler önce bitirdiğini biliyorum. O Zeki bir kızdı. Her ne kadar benim kadar olmasa da öyleydi.

Okuldan gelmiş, ödevlerini yapmış ve sonrasında ise salona gelip oturmuştu. Bu aralar bilim kurgu filmlerine takmış durumdaydı. Genellikle birçoğunun mantık hatası ile dalga geçse bile bazıları dikkatini çekiyordu. Şu an olduğu gibi.

Benim varlığımı anlamıştı. Kafasını çevirip bana baktığında ona doğru yürüdüm. Gülümsedi. Gülümsemesini seviyorum. Ona çok yakışıyor. Tavrını bozmadı, aksine koltukta daha fazla yayılıp kumandayı eline aldı. Fazla televizyon izlemesinden şikayetçi olduğumu biliyordu. Televizyon kumandasını alıp saklasam, Jarvis'e açtırtıyordu. Jarvis'e bunun kesinlikle yasak olduğunu söylesem bile Jarvis'e bir şekilde o aptal televizyonu açtırıyordu.

Elbette onu da anlıyordum. Eskisi gibi tüm günününü bacağıma sarılarak veya boyama kitaplarını boyayarak geçirmesini bekleyemezdim. Gün geçtikçe bir sürü şey ona sıkıcı gelmeye başlıyordu. Artık çöp adamlar çizmiyordu, ya da duvarları boyamıyordu.

"Güzeldi." Kısa bir cevap vererek yüzüme baktı. Güzel gözleri parıldıyordu. Onun hemen yanına oturmamı bekledi. Gözlerim elinde olan kumandaya kayınca ise kumandayı bedeninin arkasına doğru kaydırdı. "Kumandayı vermeyeceğim, yapacak işlerim yok." Cevabına ve haraketine güldüğümde Eliza sırıttı. Yavaşça eğilip saçlarını okşadım. Güzel kıvırcık saçları artık çocukken olduğu gibi değildi. Her şekilde hoşuma gidiyordu fakat bebekken olan saçlarını özlemediğimi söylesem yalan söylemiş olurdum.

"Bugün Pepper ile bir şeyler yapmak ister misin?" Gözlerini televizyona çevirip derin bir nefes aldı. Dudaklarını ıslatılarak omuz silkti. Yüz ifadesi ekşimeye başladığında ise kaşlarını çatım. Tamam, yanlış bir şey mi söyledim? "Neden seninle bir şeyler yapamıyorum? Pepper ile zaman geçirmeyi seviyorum ama yine de.." kendisini durdurup kafasını iki yana salladı ve iç çekti. Bedeninin altına kaydırdığı kumandaydı eline aldı. Televizyonunun sesini açarken ise onun yüzünü inceledim. Kızgın gözüküyordu, sanırım. "Meşgul olduğumu biliyorsun, Eiz. Yapmam gereken işlerim var, aşkım." Tekrar nefes aldı ve hemen ardından televizyonunun sesini daha fazla açtı. Sanırım şu an benimle konuşmak istemiyor. Ayağı kalktım.

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkOnde as histórias ganham vida. Descobre agora