9

4K 366 53
                                    

Paragraf içi yorum yapmayı unutmayın. Beni ciddi anlamda motive ediyor. Sizi bölüm ile yalnız bırakıyorum. 💘

"Eliza.." Tony, kucağında olan Eliza'yı sallarken dudaklarını ıslattı. Eliza kafasını geriye doğru atmış ve gözlerini kapatmıştı. Artık uyandığı zaman yeterince ayık olmuyordu. Eskisi gibi neşesi olmuyor, yaklaşık bir saat kadar gözleri kapalı geziyordu. "Eiz." Maria, Eliza'nın elini tutup dudaklarına götürdüğünde Eliza gözlerini zorla açıp Maria'ya baktı.

Gözlerinin yanları kırmızı, dudakları, burnu ve yanakları şişti. "Büyükanneye görüşürüz de." Diyerek kızını kucağında uyanması için sallamaya devam ettiğinde Eliza, kafasını kaldırıp gözlerini babasına çevirdi. Sızlandığında Tony kaşlarını çatıp küçük kızına baktı. "Uyan artık. Tüm gün seninle uğraşamam." Diyerek alayla konuştuğunda Eliza kendini yeniden geriye doğru atmıştı. Tony kucağında olan çocuğunu sıkıca tutarken göz devirdi. "Elini salla."

Eliza sızlanmaya devam ettiğinde Maria birkaç kez daha küçük eline öpücük kondurmuştu. Gözleri kapalı olan Eliza'ya bakan Tony gülümsedi. Maria'nın gözleri sonunda gözleri kapalı olan Eliza'dan kendisine döndüğünde yüzü hüzünlüydü. "Baban burada olmadığın zaman seni özlüyor." Tony iç çekip annesine bakarken dudaklarını ıslattı. "Ve açıkçası bizi özleyeceksin." Tony iç çekip Eliza'nın sırtında olan elini kaldırıp başına götürdü.

Kafasından tutup göğüsüne doğru yaslarken başına bir öpücük kondurdu. "Anne.." diye sızlandı Tony. Bunu konuşmak istemiyordu. Maria iç çekip konuşacakken içeriye giren Howard ile Maria başını döndürdü. "Gidiyor muyuz?" Diye mırıldandığında Eliza, Tony'nin kucağında kıpırdanıp gözlerini açmıştı. Yorgunlukla kapanan gözleri yine de Howard'ı bulduğunda birkaç saniye ona bakmıştı.

Howard, aynı Eliza gibi ona bakarken yüzü düzdü. Gözleri Maria'nın eline kaydığında Eliza'nın gözleri açılmıştı. Maria'nın elinde olan Eliza'nın küçük elini aldı. Kendi eli arasına aldığında Eliza sıkıca parmağını tutmuştu. "Görüşürüz." Diye mırıldandı kızın yüzüne bakarken. İstemsizce dudaklarında bir gülümseme belirsizinde Tony, babasının yüzüne baktı. "Pazartesi günü evi yakıyorum." Diyerek dalga geçtiğinde Howard, gözlerini Eliza'nın üzerinde tuttu. Tony göz devirip Eliza'yı kucağında zıplattığında Eliza gözlerini tekrar kapattı.

Howard gülümsemeyi bırakmadan Eliza'nın elini bıraktığında Tony, Eliza'yı kendisine çekti. Annesi ve babasının gidişini izlerken ise sessiz kaldı.

Tony, elleri ile yüzünü kapadı. Nasıl hissedeceğini bilmiyordu. Aceleci ayakkabı sesi ile gözlerini çevirmeye gerek duymadı. Kim olduğunu gayet iyi biliyordu. Kucağında huysuzlanan, yaklaşık yarım saattir ağlayan Eliza sayesinde başı ağrıyordu. Ayakkabı sesleri küçük kızının dikkatini çekmişti. Bu yüzden ağlamaya devam ederken kafasını arkaya çevirmişti. "Pepper." Diye mırıldandı titreyen sesini gizlemeye gerek duymadan. Pepper hızlıca önünde durduğunda Tony, kafasını kaldırıp kadına baktı.

Gözlerinin etrafı kızarmıştı. Kıyafetleri kırışık, özensiz seçilmişti. İşe gelirken giydiği gibi değildi. "Al onu." Diye mırıldandı hızlıca. Kucağında olan kızı ağlamaya devam ederken Pepper hiç düşünmeden Eliza'yı Tony'nin kucağından aldı.

Tony ayağı kalkıp içki almak için tezgaha giderken dudaklarını ıslattı. "Bay Stark.." Pepper'ın seslenişi Tony'nin umrunda bile olmamıştı. Onun söyleyebileceğini düşünmeden bir bardak ve viskiyi çıkardı. "Gidin." Diye sızlandı hızlıca. Eliza sanki yapabilirmiş gibi daha çok ağlamaya başladığında Pepper kucağında olan küçük kızı sallamaya başladı.

"Nereye?" Diye hızlıca soludu, Pepper. Nereye gidebilirlerdi? Kucağında Tony Stark'ın kızı ile nereye gidebilirdi. Ailesi henüz yeni ölmüş bir adamı tek başına nasıl bırakabilirdi? Gözleri yaşarmıştı. Bir dakikaya kalmadan Eliza gibi ağlamaya başlayacağını sızlayan burnundan anlayabiliyordu.

Tony, ellerini masaya çarptı ve hemen ardından gözlerini kapattı. Dizleri tutmuyor gibiydi. Kendini yere doğru yavaşça bırakıp yere çöktüğünde Pepper sesli bir şekilde yutkundu. Kucağında olan küçük kız susmak bilmiyordu. Sanki.. Maria ve Howard'ın ölümünü hissetmiş gibiydi. Pepper sallamaya devam ederken ağlayan küçük kızın ıslak yanağına bir öpücük kondurdu. "Bay Stark.." Pepper sızlandı. Dudakları titrerken küçük kızı sıkıca tutmuştu.

Tony kendisine cevap vermedi. Sadece olduğu yerde durup gözlerini kapalı bir şekilde tuttu. "Bay Stark.." Tony tekrar mırıldanıp adama doğru birkaç adım attığında Eliza'nın yüzünün ağlamaktan kıpkırmızı olduğunu fark etmişti. "Tony!" Tony kafasını çevirip sonunda kadına baktığında Pepper'nın doku gözlerini görmüştü. "Seni istiyor. Lütfen.."

Tony ayağı kalkıp kendisine bir içki doldurduktan sonra soğuk gözleri kucağına ağlamaktan perişan olmuş kızına ve Pepper'a döndü. "Gidin." Diye mırıldandı soğuk bir ses tonu ile. Hiçbir zaman iyi bir baba olamayacaktı. Şu an olduğu gibi..

Kendisine zaman ayırması gerekiyordu. Tek başına, kimse olmadan. "Senin kızınla nereye gidebilirim?!" Pepper, bağırdığında bile Tony dönüp bakmadı. Pepper, ağlayan çocuğu kucağında sallamaya devam ederken birkaç saniye daha Tony'e bakı. Fikrinin değişmeyeceğini anladığında ise koltuğa doğru eğilip mavi pikesini aldı. Hemen ardından ise kızı kucağında hoplatıp dudaklarını saçlarına bastırdı. "Sakin ol, tatlım." Hızlıca merdivenlere ilerlerken küçük kızı kucağında tutmaya devam etti.

Tony, giden kadına ve kucağında olan kızına baktı. Dudakları titrerken ise viski dudakları arasına götürdü.

Sikeyim, çok acı çekiyorum.

Eliza bu bölümden sonra büyümeye başlayacak ve açıkçası neler olduğunu az çok tahmin edebileceğinizi düşünüyorum. Tony.. üzgünüm.

-bihter.

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkWhere stories live. Discover now