6

4.5K 362 18
                                    

Paragraf içi yorum yapmayı unutmayın💘

"İstediğin herhangi başka bir şey?" Tony kafasını döndürerek birkaç saniyeliğine Pepper'a baktı. Kafasını iki yana sallarken ağzını açıp kadın ile dalga geçecekken çoktan kapıdan çıkıp gittiğini görmüştü. Gerçekten özel asistana ihtiyacı var mıydı? Hayır.

Belki.

İç çekip etrafta gözlerini dolaştırırken görmeye alıştığı minik varlığın yokluğu ile kaşlarını çattı. "Pepper." Kadın çıkalı bir dakika bile olmamıştı. Pepper saniyeler içinde kapının önünde bıkkın bir yüz ifadesi ile belirdi. "Bir isteğiniz var mı diye sormuştum ve bu yaklaşık on beş saniye-" Tony elini kaldırıp kadını sustururken gözleri hala odayı tarıyordu. "Eliza'yı gördün mü?" Pepper kafasını salladığında Tony kadının yüzüne dikkatlice baktı.

"Happy ile yukarıda." Tony kafasını sallayıp havluyu eline alırken başka bir isteği olmadığını cevap vermeyerek belirtti. Pepper ise bunu anlayıp çoktan garajdan çıkmıştı. Tony ayağı kalkıp garajın kapısına doğru ilerlerken içinde oluşan his ile yutkundu.

Eliza ile birkaç dakika ayrı kalsa kesinlikle kızını deli gibi özlüyordu. Kokusu, ufak kahkahaları ve bir şeyler yaparken çıkardığı anlamsız sesler etrafında olmadığında çok yalnız ve eksik hissediyordu. Merdivenden yukarı doğru çıkarken duyduğu sesler ile kaşlarını çattı. "Happy." Bir erkek sesini duydu. "Hadi Eliza.. Happy. Çok kolay. Söyle." Tony kaşlarını çattı. Şu an duydukları ciddi miydi?

Yukarı doğru hızlıca çıkıp çatık kaşlarıyla adama baktı. Yan tarafına oturtmuş olduğu kızın gözlerinin içine bakarak ismini söylüyordu. "Happy." Tony seslendi. Adam kendisine dönerken yutkundu. "Ne yapıyorsun? Az önce kızıma kendi adını mı söyletmeye çalıştın?" Tony kaşlarını çatarak ikisine bakarken Eliza'nın gözleri babasına dönmüştü. Eli ağzında gülümsüyordu. Happy ayağı kalkıp başını salladığında Tony göz devirdi.

Koltuğa doğru ilerlerken Eliza kendisine doğru gülümseyip elini ağzından çekip babasına doğru uzatmıştı. Tony, parmaklarında olan salyayı umursamadan küçük kızını kucağına alıp yanağına bir öpücük kondurdu. Ağzını açarak gülümsediğinde gözüken dört dişi yüzünden Tony kıkırdamadan edemedi. Poposunun altında duran eliyle kızını düzgünce tutarken bir elini sırtına çıkardı. "Tavşan, baba desen iyi edersin." Diye yanağına büyük bir öpücük kondurmadan önce mırıldandı.

Tony, Happy'e dönerek yüzüne baktı. Gözleri hafif kısık, kınayıcı bakışlarla Happy'e bakıyordu. "Ve sen.." diye mırıldandı adamın yüzüne iyice bakıp. Happy'nin tedirgin olduğunu görebiliyordu. "Ben seni kovmadan önce kaybol." Happy kafasını sallayıp kapıya ilerlerken Tony kendi kendine konuşup söylendiğini duyabiliyordu. Göz devirmeden edemedi.

Kızının ıslak parmaklarını yüzünde hissettiğinde eskisi gibi yüzünü buruşturmadı. Alışmıştı ve artık eskisi gibi tepkiler vermiyordu. Sonuçta bu kızı kendisi yapmıştı ve elbette o kadın ile birlikte.

Düşüncesi ile yüzünü buruştururken kızının haraketlenmesi ile yüzünü düzeltti. Anlamsız kelimeler söyleyip kendisini eğlendirirken zihninin en diplerinde dolaşan onun varlığı tüm bedenin sinir ile kaplanmasına neden oldu. Bunu belli etmeyip dudaklarını kızının yanağına bastırırken Eliza koltuğa doğru elini uzattı. Bir şeye uzanmaya çalılıyordu. Tony gözlerini koltuğa çevirdiğinde küçük peluş oyuncağı isteğini anlamıştı.

Kızını sıkıca tutarken eğilip peluş oyuncağı alıp Eliza'nın küçük elleri arasına koydu. Her ne kadar kızı ile ilgilense bile o, hala aklındaydı. Belki de Eliza kucağında olmasa gidip kendisine bir içki koyardı ama kızının varlığı etrafında olduğu sürece yanında içmemeye çalışıyordu.

Bu kendine koyduğu kurallardan biriydi.

Eliza hayatına girdiği zamandan beri böyle şeyler yapıyordu. Pekala, bu bir yalandı. Yaklaşık 6. Ayından beri yapıyordu.

Onun etrafında 'İyi baba' olmaya çalılıyordu. Her şeyi yapabileceğini düşünse bile bunu şu aralar düşünemez olmuştu. İyi bir baba değildi. Baba olmayı yeni öğreniyordu. Bir baba nasıl davranır onu bile bilmiyordu. Babasından düzgünce hiçbir şey görmemişti. Ondan gördüğü tek şey sadece sıkı çalışmaktı.

Hiçbir şey bilmeden, en baştan babalığı öğrenmeye çalışıyordu. Bir aralar ciddi bir şekilde babalık hakkında makaleler okumuş ve kitap almayı bile düşünmüştü fakat düşündükten birkaç dakika sonra bundan hemen vazgeçmişti.

"Baba de." Diye mırıldandı Tony, Eliza'nın güzel yeşil gözlerine bakarken. Eliza dilini dışarı çıkartıp ellerini yukarı doğru kaldırıp çırpınmıştı. Tony kıkırdadı. Gülümseyerek kızının kolları arasında olan haraketlerini izlerken Eliza, küçük kollarını olabildiğinde babasına sarmış ve kafasını omzuna yaslamıştı.

Tony istemsizce içinde büyüyen o garip his ile kollarını sıkıca kızına sardı. Babasının kendisine söylemediği söz aklında dolanırken kokusunu içine çekti. Mükemmel kokuyordu. "Seni çok seviyorum." Howard Stark gibi olmak istemedi. Kızına, kendi çocuğuna sevgisini vermek istedi. Yüzünde olan gülümseme silinirken kokusunu bir kez daha içine çekti. "Çok."

Ağlayacağım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ağlayacağım. Niye böyle oluyor of. Eliza'nın aylık olduğu zamanlar bittiğinde ve yaşına girmeye başladığında o bölümler iki belki en fazla üç bölüm sürecek. Açıkçası kitabın bir anda değişmesi çok büyük bir ihtimal. Tekrar söylemek istiyorum; bu kitapta Tony Stark bir yan karakter, diğer herkes gibi. Biz Eliza'nın hikayesini okuyacağız. Benden çok fazla film sahnesi beklemeyin ama aynı zamanda bekleyin. Kararsız birisiyim..

Ayrıca Eliza, bu kitap onuncu bölüme gelmeden bir hatta iki yaşına girecek. Sizi seviyorum ve diğer kitaplarıma da zaman ayırmam gerek. Mart 15'e kadar benden başka bölüm beklemeyin. Bundan sonra bu hafta üç kitaba daha bölüm atacağım ve sonrasında ders çalışmam gerek.

Umarım sınavlar ertelenir. Bu durumdan çok mutsuzum. Sizleri seviyorum. Kendinize çok iyi bakın. Eğer sınava girecekseniz kimseyle temasta bulunmamaya çalışın ve lütfen kendinizi çok yormamaya çalışın. Her ne kadar sınava girecek olsanız bile kendinize zaman ayırmayı unutmayın. Örneğin bir kitap okuyabilirsiniz, belki resim yapmak ya da dizi/film izlemek gibi.

Bol öpücükler.

!bihter!

𝐈𝐍𝐇𝐀𝐋𝐄,    starkWhere stories live. Discover now