bölüm 5*

790 107 58
                                    

"Çok çalışıyorsun."

"Çünkü çalışmak zorundayım Touya." Dedim başımda dikilen Touya'ya bakarak.

"Ne zaman tam olarak uyudun?" Dediğinde düşünmeye başladım.

Bilmem.

Yere oturdu ve kalçasının üzerinde sürüne sürüne yanıma geldi.

"Niye direkt olarak yanıma oturmadın?" Dedim onu süzerek.

"Tanrı aşkına her hareketimden bir anlam çıkartmayı bırakır mısın?" Dediğinde bakışlarım yere yöneldi.

"Elimde değil..."

Ortama sessizlik hakim olurken omuzlarımdan tutulmasıyla bakışlarım yerden ona yönelmişti.

"Bence senin rahatlamaya ihtiyacın var."

"Rahatlarsam gevşerim, gevşersem odağım dağılır."

"Aslında anladığın anlamda dememiştim de..." dediğinde yavaşça gözlerine baktım. Daha sonra isteğimin dışında gözlerim dudaklarına kaydı.

"Anlattığın anlamı da kabul etmiyorum." Dedim yerden kalkarak. Kolumdan sertçe tutmasıyla yere düşüyordum ki beni kucağına çekti ve kendimi kucağında buldum.

"Son olanlar senden libidonu da alıp götürmüş."

"Saçma sapan konuşma." Dedim sert bir şekilde. Beni kendine daha çok bastırdı.

"Bu lafıma normalde, lafıma değil hareketime bile kıpkırmızı olman gerekiyordu. Sendeki bu kadar değişim hoşuma gitmiyor Kisara."

"Bunun için insanları suçla, beni değil Touya."

Gücümü kullanarak ondan uzaklaştım ve ayakta durdum. Ellerim kollarımı sararken bakışlarım yine yeri bulmuştu.

"Hoşlanmıyorsan gidebilirsin." Dedim ve arkamı dönüp odadan çıkmaya çalıştım. Çalışmaya çalıştım demek daha doğru olur. Bana engel olmuştu ve kolunun tekini kapıya yaslamıştı.

"Gidersem eğer ardımda seni de sürüklerim."

"Beni tehdit mi editörsün Touya Todoroki?" Dedim ayak parmaklarımın ucunda yükselerek. Yüzüme doğru eğildi, nefesini yüzümde gezdirmeye başladı, tek kelime bile etmeden.

"Nasıl anlamak istersen Della Robbia Kisara."

Elini belime yerleştirmesiyle bakışlarımın, kalp atışlarımın, içimdeki hissiyatın değiştiğini hissetmiştim. O da bunu fark etmiş olacak ki aniden ifadesi değişmişti.

"Yanıyoruz ama niye?" Dedim yandan gülerek. Arsızca sırıttı ve yüzünü iyice yaklaştırdı yüzüme. Parmak uçlarımda durmayı bırakmıştım ki...

"KANATLARIM ÇIKMAYA BAŞLAMIŞ İNANABİLİYOR MUSUNUZ?!"

"Bunu yanımıza almasak mı ya..?" Dedi Touya mırıldanarak. Gülmemek için elimi ağzıma götürdüğümde dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı ve bana engel olmuş oldu böylece. İsteğimin dışında değil, bile isteye karşılık verirken yaslanmış olduğum kapı zorla açılmış, beni de Touya'yı da olduğu yerden itelemişti sevgili bunu yapan.

"Ya... Bir şeyi bölmüş gibi hissediyorum..." dedi içeri giren Keigo.

"Alevleri dağıttın." Dedi sertçe Touya. Bakışlarım ikisi arasında gidip gelirken Keigo yandan gülmeye başlamıştı.

"Sen yakmayı seversin, senin için toparlaması zor olmaz ya..."

"Evet şimdiki hedefim sensin mesela." Dedi ve adımlarını Keigo'ya yönlendirdi. Şaşkınca bakıyordum ikisine. Keigo'nun gülüşü gram eksilmemişti. Touya dibine girene kadar gülmesine devam etti.

Until The End (Bird Set Free 2) (BNHA Fanfic)Where stories live. Discover now