bölüm 22*

469 67 37
                                    

"Çok mu hızlı gidiyoruz sence..?"

"Bilmiyorum... Anlarız herhalde birazdan."

"Çok da anlayacak halde değiliz galiba..."

"Ne halt ediyorsunuz siz?!"

Touya'nın Keigo ile olan konuşmamızın üzerine mutfağa dalmasıyla yüz ifadesi mükemmel bir hal almıştı.

"Ölmek istiyorsunuz belli." Dedi bizi süzerek. Keigo başını iki yana salladı.

"Cennete kısa yoldan giriş bu." Dedi bir parçayı daha ağzına atarak.

Bu galiba 30'uncu tavuğu falandı, benim ise 20'lerde.

Ve evet, ne kadar tavuk yiyebiliriz diye kendimizi ölçüyorduk, çünkü sıkılmıştık.

"Kusarsanız temizlersiniz." Dedi Touya bize tiksintiyle bakarak. Umursamadan yemeye devam ettik.

"Yeter ya midemde tavuk ağacı çıkacak birazdan!" Dedim ayağa kalktığım esnada. Ayağa kalkar kalkmaz midemin bulandığını fark ettim, normalde başımın dönmesi lazımdı.

"Tavuk ağacı çıksa midemizde yumurtlayabilir miyiz sence?" Dedi Keigo sanki dediği çok mantıklı bir soruymuş gibi.

"Dene ve gör." Dedim mutfaktan çıktığım esnada. Odama doğru giderken Touya'nın odasına girme fikrine karar vermiştim ve onun yaptığını yapıp çat diye açmıştım kapıyı.

"Kapısız köyden selam." Dedim içeri girdiğim esnada.

Üzerini değişiyormuş.

Bendeki şansı varya...

Ellerimle saçma bir şekilde yüzümü kapatıp odayı terk etmeye çalıştığım esnada bileklerimden tutmasıyla yüzümü ekşittim.

"Sanki daha önce hiç görmedin." Dedi bıkkın bir ses tonuyla.

"B-böyle sanki... İş ve oluş harici görmek olmadı ya..." dedim mırıldanarak.

"İş ve oluş?" Dediğinde yavaşça gözlerimi araladım ve tek kaşını kaldırmış bir Touya ile göz göze geldim.

"Yani şöyle ki-"

"İş olarak görüyor olman ne denli doğru bilemiyorum." Dedi benden uzaklaştığı esnada.

Otur bir de trip at istiyorsan.

"Senin git gide trip atan bir bireye dönüşmen ne kadar doğru ben de onu bilemiyorum."

Sesimin çıkış şekli, aniden gelen yürek yemişlik...

"Anlaşıldı..." dedi bana yaklaştığı esnada. Tek bir kaldırışında kucağına almasıyla afallaması aynı anda olmuştu.

"Kilo almışsın sen. Çok normal gerçi paso yiyorsunuz." Dedi beni süzerek. Başımla omzuna vurdum.

"Ne olmuş almışsam yani?"

"Güzel."

Bak şu an eridim 20 gram eksildi vücudumdan.

"Sen böyle devam edersen işimiz zor Touya..." dedim mırıldanarak. Beni yere indirdi ve üzerine bir tişört altına da eşofman geçirip bana döndü.

"Çok da umursadığım denemez açıkçası."

"Demek öyle..." dedim ve aniden odayı terk ettim.

Umrunda değilmiş, bak bakalım şimdi neler olacak..?

Dolabımda bir kıyafet, daha doğrusu kostüm vardı. Sarhoşken ya da iddia kaybetmesinin sonucu Keigo'ya giydirmeyi planladığım tavuk kostümü. Üzerinde birazcık değişiklik yaparak, bir yerlerini yırtıp daha göz alıcı görünmesini sağlayarak, kostümü kendimce tasarladım. Ona göre bir makyaj ve saç yaptıktan sonra mutfağa yöneldim. Bulaşık yıkayan Keigo beni fark etmedi. Öksürmemle baktı, bir daha baktı. Elindeki sünger lavaboyu boylarken bakışları baştan aşağı gezindi üzerimde.

Until The End (Bird Set Free 2) (BNHA Fanfic)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum