bölüm 21*

507 62 61
                                    

-SHOTO-

Bakugou ile güneş gözlüklerini takmış, limana doğru yürüyorduk. Yan yana yürümemize nasıl ses çıkartmamıştı bu saate kadar hayret ediyordum.

Capri adasına giden gemilerin sayısı neyse ki fazlaydı. Dönüşte de sıkıntı yaratmayacaktı bize. Gemiye biner binmez bir köşeye geçmiş ve oturmuştuk. Deniz havasını içime işlerken Bakugou'nun bana baktığını fark etmiştim.

"Bir şey mi demek istiyorsun Bakugou?" dedim gözlüklerimi hafifçe indirip.

"Tch! Demek istesem direkt olarak söylerim zaten!"

Gözlüklerimi yukarı ittirdikten sonra gözlerimi devirdim ve yolculuğun sessiz ve sakin geçmesi için susma kararı aldım.

Çok geçmeden inmiştik. Adanın manzarasını incelerken aklıma en son gittiğimiz ada ve olanlar gelmişti. Durum, şartlar ve her şey tabii ki şu anda çok daha farklıydı ama ada diyince ister istemez olanları düşünebiliyordum.

"Bu kızı nasıl bulmayı planlıyoruz acaba?" dedi Bakugou bana dönerek. Cebimden Kisara'nın çizdiği resmi çıkarttım.

"Sonuçta o da kaçak bir hayat sürüyor. Okyanusların gardiyanı olduğuna göre bulmak çok da zor olmayacaktır." dedim sakince. Bakugou bir süre beni süzdü, etrafına bir göz attı.

"Adanın ortasındayız farkındasın umarım." dedi bana bakmadan.

Biliyorum Bakugou, farkındayım, her yer su.

"Şuradan başlayalım." dedim bir yeri işaret ederek.

"Bana ne yapmam gerektiğini söyleyip durma seni yarı ucube!"

*****

"Okyanusların gardiyanı olduğuna göre bulmak çok da zor olmayacaktır. 2 saattir adayı tavaf edip duruyoruz ve bil bakalım kimi bulamıyoruz?!"

Gerçekten... Yaklaşık 2 saat boyunca durmaksızın yürümüştük. Ne ona benzer birisini bulabilmiştik ne de onu. Gözüme kestirdiğim kayalıkları Bakugou'ya gösterdim.

"Şurada oturalım azcık." 

Bir şey demedi ve benden önce gösterdiğim yere gitmeye başladı. Arkasından gittim ben de. Oturduktan sonra deniz manzarasını izlemeye başladım.

"Başaramazsak ne olacak?" dedim Bakugou'ya bakmadan.

"Öyle bir ihtimal yok!" dedi her zamanki kızgınlığı ile.

"En ufak bir şey bile bulamadık farkında mısın?" dediğimde bir anda yakama yapıştı.

"Sen değil miydin Kisara'ya yardım etmek isteyen?"

"E-evet?" dedim ne yaptığına anlam vermeye çalışarak. Sesimin titremesine de anlam veremeyerek.

"Ne diye olumsuzlukları suratıma suratıma çarpıp duruyorsun o zaman?! Aptal aptal davranacaksan iskele o tarafta. Ben başladığım işi yarım bırakmam."

Bir şey demedim ve ellerini üzerimden uzaklaştırdım. O esnada dikkatimi birinin varlığı çekti. Kim olduğunu görmek için ayağa kalktığımda gördüğüm kişi karşısında güneş gözlüklerimi çıkarttım.

"Bakugou." dedim karşımdaki kişiden gözlerimi çekmeden.

"Ne var be?!" dedi. Sonra baktığım yönü fark etti ve o da ayağa kalktı. Gözlüklerini çıkarttı ve bana döndü.

"Kisara dediğinizi duydum."

"Evet, dedik." dedim İtalyanca.

"Aynı kişiyi anladığımıza da eminim." diye ekledim ardından.

Until The End (Bird Set Free 2) (BNHA Fanfic)Where stories live. Discover now