8.BÖLÜM

54.4K 2.7K 1.4K
                                    


Kapının çalması ile birlikte, ayrılmıştık.
Bugün cumartesiydi.Hizmetliler yoktu.

Çalan kapı sesi ile birlikte,Ege kapıyı açmaya gitti.

Kapıdan iki kişi girmesiyle birlikte Ege,

"Abi!"

Diyerek onlara doğru atlamıştı.

Sena Hanım sarı saçlarını geriye doğru savurarak büyük bir özlemle oğullarının,yani ağabeylerimin yanına gitti.

"Anne ağladın mı sen?" diyen kişi bana oldukça benziyordu.

"Oğlum" diyerek ileriye doğru ilerlemişti babam bu sefer.

Annem;

"Hadi oğlum sofraya geçin ,biz de şimdi kahvaltı yapıyorduk.Hem kız kardeşiniz ile de tanışmış olursunuz."

"Benim kız kardeşim falan yok." demişti bu sefer öteki çocuk.

Hah! sanki ben çok meraklıydım onlara.

Sofraya geçtiğimizde babam oldukça düşünceli görünüyordu.

"Kızım" diyerek konuşmaya başlamıştı annem.

"Bu Kaner ağabeyin 18 yaşında." demişti bana benzeyen çocuğu göstererek.
Daha sonra da sarışın olanı göstererek konuştu;

"Bu da Can ağabeyin 17 yaşında."

Kafamı salladıktan sonra kahvaltıya devam etmişlerdi.

Ben de kahvaltı yapmaktan pek hoşlanmadığım için ağzıma bir kaç şey atıp ayaklanmıştım.
Babamın sesi ile ona doğru baktım.

"Kızım ellerini yıkadıktan sonra ,üst kattaki koridorun sonunda ki kapıya gel. Seninle konuşmamız gereken şeyler var."

Ne konuşacağımızı tek tük tahmin ediyordum aslında.

............................

Kapıdan içeri girmemle babam bana doğru bakmıştı.
Karşısında ki siyah koltuğu göstererek,

"Otur kızım."

Ben oturduktan sonra derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"Ne zamandır ,şi-şiddet uyguluyordu sana?"

Derince yutkunarak konuşmaya başladım.

"Kendimi bildim.... bileli.."

"Kahretsin!" diyerek etrafı yıkmaya başlamıştı.Sinir krizi geçiriyor gibi görünüyordu.

"BUNCA ZAMAN KORUYAMADIM SENİ!"

Kapının açılması ile gözlerimi babamdan çekerek gelen kişilere baktım.

Ege,Can,Kaner ve annem gelmişti.

"Behram,dur sakin ol!" diyerek babamı durdurmaya çalışıyordu annem.

O sırada da Ege yanıma gelerek bana bakıyordu.

"Abla iyi misin? Ne oldu babama!?"

"Bi-bilmiyorum."

Babam, bir anda yanıma gelip bana sarılarak ağlamaya başlamıştı.

"Kı-kızım, özür dilerim kızım a-affet beni. Seni daha önce bulamadığım için affet."

Babamla bir süre öyle kaldıktan sonra ayrılmıştık.

Daha sonra Can'ın sesi duyuldu.

"Şuna bak ya!"
"Bir kere bile ağlamayan adam,şu aptal için ağlıyor."
"Ne oldu baba? Neden ağladın? Yoksa bu kızın eski ailesi ona istediği kıyafetlerimi almamış?"
"Hah! Ne kadar da duygusal."

KIVIRCIK | TamamlandıWhere stories live. Discover now