-2.Bölüm -

248K 7.9K 2.2K
                                    

Selam arkadaşlar biraz hasta oldugum için iki kitaba da bölüm atamadım. Korona falan olmadım yani söyleyeyim. Bu yazarlar uzun uzun konuşuyor ya ben de onu beceremiyorum işte

Fazla boş yapmıyorum tamam jsjsksksk

Neyse umarım eğlenirsiniz

İyi okumalar...

Kurgu tamamen düzenlenmiştir!
Cümleler ve konuşmaların bazıları değiştirilmiştir!!!

Medya: MISRA

"CESARET" BÖLÜM İKİ

Bir insanın ailesi neden bu kadar gaddar olabilir sadece bunu sorguluyorum. Kötü biri değilim ailemin başını eğecek hiç bir şey yapmadım, yapmamda.Hiç aile sevgisi görmedim bu zamana kadar. Hani evin küçük çocuğu nazlı olur ya şımartılır ha işte ben hiç o duyguyu tatmadım.
Erkek çocuklarına verdiği değerin yüzde birini bana verselerdi bu durumda veya konumda olmazdık. Mesela onları sevebiliridim, birazcıkta olsa

Gözlerimi derin bir sızı ile açtım yediğim tekmeler, tokatlar sayesinde yer yanım mosmor olmuş dudaklarım patlamıştı.

"Kahretsin!" Hava aydınlanmıştı. Bu zamana kadar kalmamalıydım burada bu gün o piç sapık buraya gelecekti ve !evlenecektik! Hala nasıl bu kadar kolay çıkabilir anlamıyorum, Adalet? Yok muydu hiç bu ülkede? Onlar gelmeden buradan gitmeliydim, sızılarımı umursamadan ayağı kalktım ve çekmecemdeki diğer anahtarı aldım.

Yavaşça gece hazırladığım çantayı sırtladım ve kapıyı açtım. Sessiz olmalıydım çıkardığım her ses benim alehimeydi. Salonda uyuyan Ahmet'i görmemle irkildim, galiba kaçacağımı düşündükleri için koruma koymuşlardı.

Ne koruma ama!

Yavaşça dış kapıyı açtım ve koşar adımlarla uzaklaşmaya çalıştım taki o iğrenç sesi duyana kadar.

"Mısra!" Pis sapığın sesini duyunca daha hızlı koşmaya başladım koskoca İstanbul'da beni bulamaz düşüncesi ile ara sokaklara daldım. Saat daha altı civarları olduğu için fazla kimse yoktu.

Korku tüm bedenimdeydi artık, ne yapmam gerekiyordi bilmiyorum? Kaçabilir miydim? Nereye gidecektim? Kime sığınırdım, kim yardım ederdi bana? Ama bu hayatı yaşamakta istemiyordum.

"Gel lan buraya!" Arkamdan bağırmasını içime daha fazla korku salıyordu. Yakalanma korkusu, daha ağır acılar ardından fiziksel ve piskolojik şiddet. Artık daha fazlasını kaldıramazdım.

Sağıma soluma bakmaya başladım nereye gidebilirdim nereye kaçabilirdim nereye saklanabilirdim hiçbir fikrim yoktu ama tek bir şey biliyordum burdan sonra geri dönüş yoktu benim için.

Sokaktan gelen arabanın önüne atladım. Ellerimi arabanın kaportasına yaslayıp dağılmış saçlarım arasında dreksiyondaki adama baktım. Adam şaşkın ve öfkeli bir şekilde bana bakıyordu, haklıydı az kalsın kaza yapacaktı, hemde tanımadığı bir kadın yüzünden. Gelen herife baktım birde çekilmemi bekleyen adama. Başka kaçışım yoktu bunu yapmak zorundaydım. Arabaya bindim.

"Lütfen bas gaza yalvarıyorum. Ne kadar param varsa veririm sana lütfen!"dedim çaresizlik diz boyuydu.

Adam tek kaşını kaldırdı tek kelime etmeden sadece baktı. Ne arabayı haraket ettiriyordu. Ne de bana in diyordu. Sadece olanları idrak etmeye çalışıyordu. Yeşil gözleri ilk bana sonra etrafa kaydı.

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now