-3. Bölüm-

221K 7.3K 2.2K
                                    



Kurgu tamamen düzenlenmiştir!
Cümleler ve konuşmaların bazıları değiştirilmiştir!!!


"Bana yardım edebilir misin?" Diye sordum.

Adam dik dik bakıyordu gözüme. Allah'ım umarım yardım eder yoksa cebimdeki para ile maksimum bir hafta yaşayabilirim. Bir yer ayarlayabilirsem tabi. Bir de beni bulursalar o zaman ben bitmiştim. Elin adamına muhtaçtım.

"Nasıl bir yardım" dedi tek kaşımı kaldırarak gözlerimle savaşa girmiştim . Neden bu kadar zordu ki? Sadece düzgünce bir iletişim kurmam gerekiyordu.

"Şey... sadece bir kaç-"  cümlenin bitmeden kestirip attı.

"Hayır" dedi tek bir nefesle, şaşkın. lıkla kalakaldımKapıyı tam kapatacakken elimle tutup durdurdum.

"Ne! Sadece iki gün bari kalsam cidden zor durumdayım" dedim, bunu yaptığıma bende inanamıyordum.
B

ıkkınlıkla nefes verdi ve gözlerime o yeşil gözlerini dikti.


"Dizin kanıyor" dedi. Gözleri dizime kayınca bende gözlerimi dizime çevirmiştim. Dün olmuş olmalıydı. Mavi kotun altından belli oluyordu muhtemelen yapışmıştı. Sadece dizim değil dirseklerimde aynı durumdaydı. Beyaz kazağıma yapışmıştı muhtemelen. Ama üzerimdeki ceketten belli olmuyordu . İşte ben yazın ortasında bile kazak giyiyordum. Kollarımdaki yaralar, morluklar vardı insanlar acımasın diye giymek zorundaydım. Dayaktan fazla o bakışlardaki ifade beni yaralıyordu.


"Önemli değil, zaten istemiyorsun ben gideyim rahatsızlık verdiysem kusura bakma. Tekrar özür dilerim." hafif gülümseyip arkamı  döndüm, yada tam dönememiştim. Çünkü aniden kolumdan tuttum beni içeri çekmişti. Şaşkınlıkla ağzımdan küçük vir çığılık koparken tuttuğu yerdeki yaralar cayır cayır yanmaya başladı .


"Ah! Acıdı!" Kolumu ovalamaya başladım. Kaşları çatılı bir şekilde bakmaya başladı. İnceliyordu ya da şaka olup olmadığımı sorguluyordu, şahsen ben böyle bir duruma düşsem sorgulardım.

"Seni buldular sanırım" şaşkınca pencerenin yanına gittim . Evet kahretsin ki beni bulmuşlardı nereye gideceğimi şaşırmıştım nereye saklanabilirdim. Hem burada olduğumu nasıl anladılar ve buldular aklım almıyor durduğum yer ve buranın arasında dört kilometre var! Korkuyla koltuğun yanına eğilip tırnaklarımı kemirmeye başladım m

Çöktüğüm yere gelip elimden tuttu ve beni kaldırdı."Sakin ol buraya giremezler" Bu kadar sakin konuşması çıldırtabilir cinstendi. Koltuğa oturmamı işaret edip masanın üzerindeki meyve tabağından bir elma alıp sert bir ısırık aldı.

"Doğru senin için hava hoş tabi olan bana olacak!" Dedim oflayarak. Dışardan bir el silah sesi geldiğinde ellerimi kulaklarıma getirdim, uyarı atışıydı bu, bulursak öldüreceğiz işaretiydi.

Genç adam ayaklandı ve yukarı katta çıktı, bense deli danalar gibi sağa sola gidiyordum, çaresizdim . Dusunmeliydim, kaçarken bunları hesaplamalıydım. Bu mahalleden geçmişlerdi az önce, ya bu adam beni gönderirse ya beni bulurlarsa bunlar beni öldürürdü.

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now