Küçük Kadınım

-5. Bölüm -

Medya: Aras Arslanoğlu

Bölüm şarkısı; Gökşin Derin ~ Romeonun kırık kalbi

Kurgu tamamen düzenlenmiştir!
Cümleler ve konuşmaların bazıları değiştirilmiştir!!!

5. BÖLÜM "Durgun"

"Mısra" dedi bir ses beynim sesi  nini gibi algılıyordu. Daha çok uykum geliyordu. Bedenim yorgundu.

"Mısra kalk" dedi tekrar aynı  ses, ses tanıdıktı. Ama gözlerimi açamıyordum. Yorgunluğun verdiği bir durumdan vücudumu hareket dahi ettiremiyordum.

"Kalksana kızım!" Diye bağırdığında gözlerimi hafif araladım, sabrı taşmış gibiydi. Üzerimden pikeyi çektiğinde bi'anlık afallamıştım ve yatakta bağdaş kurdup oturdum. "Tamam kalktım" dedim mırıldanarak, gözlerimi hala açamıyordum. Resmen oturarak içim geçmişti .

"Kalktın? Ayakta uyuyorsun! Seni burda bırakırım yarım saat içinde aşağı inmezsen" dedi, ne olmuştu buna? Neye sinirlenmişti bu kadar ?

Gözlerim saniyesinde fal taşı gibi açıldı, yataktan nasıl kaktım anlamadım "Tamam kaltım"

Dudakları yana kıvrıldı, gözlerini gözlerimle buluşturduğunda şaşırmıştım. Benimle dalga mı geçiyordu?

"Aferin söz dinliyorsun" dedi değişik bir sesi vardı , insana bağımlılık yapan ömür boyu konuşsa dinlenebilecek bir sesti. Sapıklık değildi bu, bir şarkıcının sesini beğenmek gibiydi. Sesi sakinleştiriyordu.

"Elini yüzünü yıka ve aşağıya gel, çıkmamız lazım" dedi, sinirli olduğu belli oluyordu.

"Tamam, geliyorum" dedim uykulu sesimle, yarı açık gözlerim bir kapanıyor bir açılıyordu.

"Hey!" Diye bağırdı, korkuyla yerime hoplarken elim kalbime gitmişti. "Ayakta uyuma"

"Tamam ya, niye bağırıyorsun?" Gözleri gözlerimden bi an oldun çekmedi, sanki sakladığım birşey vardı ve onu öğrenmek istiyor gibiydi. Benim varlığımı sorguluyor gibiydi.

"Birşey soracağım sen 22 yaşadığına emin misin?" Diye sordu.

"O ne demek? Yalan mı konuşacağım?" Diye çıkmıştım. Ellerini cebine koyduğunda sırtını duvara yasladı. "Maksimum 17 duruyorsun çünkü"

"Allah, Allah. Sanane hem benim yaşımdan? Niye araştırıyorsun?" Diye sordum, onu ilgilendirmiyordu. Durduk yere bunu sorması beni tedirgin etmişti.

L"Çıkıyorum ben sende oyalanma" dedi ve odadan çıktı. Banyoya girdiğimde yoğun koku beni karşılamıştı. Içerisi Aras'ın zengin parfüm kokusu ile kaplanmıştı. Yalan yok hoş bir kokuydu bu, vanilya ve deniz kokusu karışık bir kokuydu. Aynadaki yüzünün yansımasına baktım. Berbat bir haldeydim... Elmacık kemiklerimin üzerinde yaralar vardı, dudağım patlamış,  çenemin altı ve boğazlarım mosmor olmuştu. Ben bunları mı hak etmiştim peki....

Çoğu şey gibi buda cevapsızdı ailem ve akrabaların bana neden kötü davranırdı yada neden bunlara göz yumdular bilmiyorum ama onlardan artık nefret ediyorum. Çocukluğumu alan bir aile artık istemiyorum.

Gözlerimdeki yaşları sildim lanet gözlerim ufacık gözlerimin dolması ile kıpkırmızı oluyordu. Yüzüme son kez su çarpıp banyodan çıktım. Merdivenleri inip kapının önünde dikildim. Aras üzerine giydiği siyah kumaş pantolon ve beyaz gömlekle o kadar iyi duruyordu ki. Ben dürüst bir kızım bu dörüntüyü inkar edemezdim.