-11. Bölüm-

173K 6.3K 2.6K
                                    

"Aras?" Dedim mırıltılı bir sesle.

"Hmm" dedi kafasını kaldırdı ve kendisini duvara yasladı.

"Neden kardeşini sokuyorsun bu işe o zaman?" Onun hayatında daha yeniydim beni bu kadar önemsemesine rahmen kardeşini bu işe sokması saçma geliyordu.

Gözlerini bana çevirdi. " Aslı bildiğin kızlar gibi değil" dedi , gözlerimi kıstım ve kollarımı göğsümde birleştirdim

"Nasıl yani?"

"Aslı profosyonel biridir 24 yaşında ama bu zamana kadar onu haklayan bir adam olmadı" dedi gülümseyerek. Kardeşiyle gurur duyuyordu. Bende hep böyle kadınlara özeniyordum aslında bunun nedeni üç abiyle büyümek olduğunu düşünüyordum. Şiddete özenmek... Düşününce kötüydü."Silah kullanabiliyor mu yani?" Dedim sesimdeki heycanı @böyle şeyler beni hep heycanlandırıyordu.
"Evet!" Dedi beni taklit ederek gözlerimi kıstım ve ayn yerime geri oturdum.

" Ööö" dedim bende onu taklit ederek ufak bir kahkaha atıp kafasını birkaç kez sıkıntıyla duvara vurdu. Gergindi sert nefesler alıp veriyordu.

"Daha hızlı vur belki akıllanırsın" dedim gözlerimi bahçeye çevirdim, kafasını duvara vurmayı bıraktığında gözleri bana kaydı.

"Seninkini vurursam görürsün " cevap vermedim, daha sonra o da benim gibi camdan dışarıyı izlemeye başladı. Dışarısı ışıl ışıldı, burdan sanki tüm İzmir'i görebiliyordum. Akın bana hep derdi ki "Ait olduğun yerde sadece mutlu olabilirsin" ben şu an mutluydum, burası benim ait olduğum yer miydi peki? Sadece birkaç günde dünyam tersine dönmüştü, asla yapmam dediğim şeyleri yapmış, asla göremem dediğim şeyleri yapmıştım. Bunu karşımda oturan koyu yeşil gözlü beyfendi yapmıştı.

"Bir gün....gittiğimde. Yani kendi evime taşındığımda, beni ziyarete gelir misin Aras?" Dedim yüzümü ona dönmeden . Yutkundu sesli bir şekilde gözlerimi ona çevirdiğimde konuşmadı sadece evet anlamında başını salladı. Gözlerindeki hiçbir ifadeyi çözemiyordum. İnsanların bakışları ve mimiklari ile rahatlıkla düşüncelerini anlayabilen birisi olarak bu adamô çözemiyordum.

"Ben çıkayım sen dinlen saat on ikiye geliyor sabah erken kalkacaksın" dedi topuzumu açtı ve saçlarımı karıştırdı.

"Ufaklık, neden kabul etmek istiyorsun ki? Ya bildiğin birşey değilse? Ya canın yanarsa? İyi mi olur, pişman olmaz mısın?"

"Aras, ben o evden kurtuldum. Ordaki çektiklerimi başka yerde çekmem ben. İçin rahat olsun" sessiz kaldı, sadece gözlerime baktı.

"İyi geceler" dedi

"Sanada...iyi geceler" dedim Aras kapıyı açtı ve yavaşça odadan çıktı. Kapıyı kapatmadan önce birkaç saniye gözlerini gözlerime dikti ve kapıyı kapattı. Bense duş alıp üzerime pijamaları giyip yatağa girdim. Bi aralar su ile fazla oynamaya başlamıştım. Su beni rahatlatıyordu.

Aklım hala Akın'daydı bana çok fazla kızacaktı ama saygı duyacaktıda. Çünkü yaşadıklarımı biliyordu. Ben 17 yaşımdan beri yalnızdım.

"Akın " dedim heycanla

"Cadı napıyorsun ,nasılsın" dedim heycanla

"Abi ,Çağtay gitti ben yanlız kaldım neden gelmiyorsun?" Dedim ağlayarak sadece 17 yaşındaydım " nereye gitti Çağtay?" Diye sormuştu Akın benim gibi ağlamalı bir sesle

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now