35. Bölüm. "sezon finali 2 "

106K 3.6K 1.1K
                                    


"Küçüğüm..." alnımda hissettiğim dudakları ile yavaşça gözlerimi açtım. "Hmm" dedim sadece kafamı yastığın altına soktum.

"Kahvaltı hazırladım. Karnını doyur hastaneye gideceğiz." Dedi. Doğru hastaneye gidecektik. Akın ne kadar şerefsiz biri de olsa bana abilik yapmıştı. O benim abimdi bunu değiştiremezdim. Kan bağım olmamasına rağmen.

"Tamam bir dakika ayılayım" dedim bağdaş kurdum. Üzerimdeki Aras'a ait olan gömleğin uzun kollarından elimi kurtarmaya çalıştım. Ellerimle gözlerimi ovdum, ama bu pek ayılmama yardımcı olmuyordu.

"Küçük ayakta uyuyorsun.!" dedi belimden tutup çekti kendine doğru. Gözlerimi açmadan kıkırdadım.

"Beni İstanbul'da bırakmakla tehtit etmiştin" dedim gülmeye devam ederek.

"Iyiki de burakmamışım" dedi boynuma ufak ufak öpücükler bıraktı. Kafamı boyun girintisine koyduğumda içimin geçtiğini hissettim.

"Yok bu böyle olmayacak" dedi şikayet eder gibi.

"Tamam ya kalktım işte" dedim ayağa kalktım hızla kafamı kaldırdım. "Ben duşa gireyim.... ama kıyafetlerim yok. Aslı'nın kıyafetlerini giysem bir problem olmaz demi?" Dedim saçlarımı karıştırdım.

"Hayır sabah Öztürk'ten istedim birşeyler. Gönderdi kıyafetlerini" dedi . Kaşlarım çattım.

"Öztürk?" Dedim merakla "Aşkım'dan mı?" Dedim gülerek.

"Evet. Ona adınla seslenemem. Tuhaf geliyor" dediği anda kocaman bir kahkaha attım.

"Teşekkür ederim " dedim yerdeki poşeti alıp banyoya girdim. Üzerimdeki gömlekten kurtulup duşakabine girdim. Suyun sıcaklığını fazla arttırmadan açtım. Kafama sürdüğüm naneli şampuan ayılmamı sağlamıştı.

Buğulu camdan bir beden farkettim.Aras'ın bedenini. Yüzümdeki gülümsemeyi ciddiyete çevirmek amaçlı dudağımı ısırdım. Aras duşakabinin kapısı açtığında şaşkınca ona baktım. O ise hiç oralı olmadan içeri girdi.

"Hey!! Sıranı bekle" dedim ciddi durmaya çalışarak. Üzerindeki kıyafetlerden kurtuldu ve kafasını köpürttü.

"Niye bekliyorum böyle bir fırsat elimde varken " dedi gülümseyerek.

"Hmm"dedim yönümü ona döndüm. "Öyle mi?" elimi boynuna attım. Yüzüne gelen sinsi gülüşle dudakları aralandı.

"Kaşınıyorsun" dedi ufak bir kıkırtı çıktı ağzımdan.

"Bırakta çıkayım" dedim belime yerleşen elini çekmeye çalıştım. "Aras hastaneye gideceğiz diye uyandırdın. Şimdi beni oyalıyorsun" dedim gülerek. Burnun boynuma sürtmesi ile kacaman bir kahkaha kaçtı ağzımdan gıdıklanıyordum .

"Çok güzelsin " dedi fısılıyla. "Küçüksün.... benim küçüğümsün" dedi sesinin tonacı çok hoştu.

"Seni seviyorum... çok seviyorum" dedi yönümü Aras'a döndüm ve dudaklarına kısa ama etkili bir öpücük bıraktım.

"Bende seni çok seviyorum. Herşeyden çok seviyorum" dedim orman yeşili gözlerine bakarak.

****

"Aras ben hazırım " dedim aşağıya indim. Aras masanın üzerinden anahtarını aldı ve dışarı çıktık.

"Güzelim söylemeyi unuttum. Taburcu olacakmış Aslı." Dedi gülümsedim şaskınlıkla. "Akın müşade altında tutulması gerekiyormuş. Kaburga kemiği kırılmış fena hırpalamışlar" dedi yutkundum. Onu ben öldürecektim ölmesini istemiyorum. Ne olursa olsun

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now