Küçük Kadınım

özel bölüm.

Sadece pencereyi izliyordum iki yıldan beri. Artık canım acımıyordu çünkü ruhum ölmüştü. İki yıl olmuştu küçüğüm benden gideli. Ve ben onun yanına gitmeyi bile becerememiştim. Hala burdaydım. Bu siktiğim odada tek başıma.

"Abi" dedi Poyraz "Nasılsın yaran ağrı yapıyor mu?" Dedi. Umrumda değildi.

"İyi... malesef " yataktan doğruldum ve gömleğimi alıp giydim

"Abi dikişin patlayacak yapma!" Dinlemeden ayağı kalktım. Kimse umrumda değildi.

"İzmir'e gidelim....eve gideceğim " dedim yutkundum iki yıldan beri oraya bir adım atmamıştım. Korkmuştum. Küçüğüm ordaydı.

"Abi... iki yıldır Ankara'dayız gidemem diyen sendin şimdi nerden çıktı bu?" haklıydı gitmek istemeyen bendim çünkü dayanamazdım. Şimdide dayanamam ama gitmeliyim o ordaydı.

"Siz kalın ben tek gideceğim " dedim. Poyraz durdurmak için bir adım arttığında sıkıntıyla nefes verdim.

"Abi dayanabilecek misin? Bizde gelelim seninle" kafamı iki yana salladım. "Dayanamam. Ama gitmek istiyorum"

Odadan çıkıp salona girdik " Hilmi arabayı getir"

"Abi tek mi gidiyorsun?" Kafa salladım

"Ama-" itirazini engelledim

"Hilmi ikiletme hadi!" Hızlıca yerinden kalkıp gitti.

"Aras?" Dedi Deniz

"Siz kalın"

"Sana güvenmiyorum tek gidemezsin!" Dedi umrumda değildi gidecektim.

"Siktir git Deniz !" Dedim bıkkın bir nefes vererek

"Abi intihar etmeye kalktın Akar'ın mekanını bastın tek başına sıf kendinin öldürtmek için! Tek gidemezsin sana güvenmiyorum kendini öldürmeye çalışıyorsun!" Dedi önüme geçti. Sinirle sandalyeye tekme attım.

"Yaşıyor muyum ben!! Lan ben iki yıldır yapmadığım bir bok kalmadı!! Ölemiyorum bir türlü!! Küçüğüm gitti duydun mu!! Benim yüzümden!! Onu da koruyamadım!! Eylül'ü de koruyamamıştım!!! Ne kardeşimi ne sevdiğim kadını koruyabildim!! İşte bu kadar aciz bir adamım!!!" Yakasına yapıştım acıyla."acıyor lan canım!! Acımıyor dedim ya düşününce çok acıyor,  çıkmıyor aklımdan !!! Bana ne dedi biliyor musun,! Son sözü neydi biliyor musun!?" Yutkundum gözümden akan ilk damla dudaklarıma kadar indi.

"Keşke hiç seni tanımasaydım!!" Dedim elim yakasında indi. "Dedi....çekil şimdi Deniz" yana doğru bir adım atıp geçmem için yol verdi.

Dreksiyona geçip gaza basalı iki saat olmuştu. Geri dönmeliydim belkide yapazdım. Giremezdim o eve. Her tarafta o vardı.

Bahçeye girdiğimde durdum birkaç saniye baktım eve.
Derin bir nefes alıp arabadan indim ve yavaş adımlarla kapının önüne geldim. Titreyen sargı bezli ellerimle kapının kilidini çevirdim.

Titremişti içim sanki hiç gitmemiş gibi...

Sanki hiç ölmemiş gibi....

Burda öpmüştüm ilk onu mesela...yanlızlıkltan korktuğu için kızmazdı küsmezdi bana. Onun için geceleri kabus görürdü arada.

İlk burda sarsılmıştım ona bu koltukta....kokusunu içime doya doya çekmiştim. Bana kızmıştı bir keresinde ona beni öpebilirsin dediğimde. O anki hali hala gözümün önünde.

Direk odaya çıktım. Yatak odasına. 20 gün beraber uyuduğumuz odaya.

Kokusu vardı hala! Buna dayanamazdım. Hala ev o kokuyordu. Adını almaya korktuğum küçüğüm kokuyordu. Ev cennet kokuyordu.!

"Neden gittin! Ben seni hiç yanlız bıraktım mı?! "

Yatağa uzandım ve yastığındaki kokuyu içime çektim. Başka ne yapabilirdim ki. Onunla ilk kez uyuduğum gece elimin altındaki nabzının atışını hissetmiştim. Kalbi uçuyordu resmen.

Çalan telefonla kafamı yastıktan kaldırıp gözyaşlarımı sildim ve bilinmeyen numaradan gelen çağrıyı cevapladım.

"Aras! Eski dostum N'aber!" Doğu Akar..

"Ooo! oruspu çocuğu naber ya uzun zaman oldu!" Dedi sahte gülümsemeyle

"Iyi ne olsun başın sağolsun sevgilini kaybetmişsin biraz geç oldu kusura bakma" dedi hayatını sikeceğim Akar!

"Hayatının amına koyacağım biliyorsun değil mi?" Dedim sakin bir sesle.

"Tabi tabi! Seni bekliyorum. Benim mekanımı basmışsın sanırım sevgilinin yanına gitmek istiyorsun pardon! Küçüğünün, ona öyle sesleniyordun değil mi" büyük bir kahkaha attı.

"Sikerim senin belanı Doğu! Ne istiyorsan söyle!"

"Bu sefer valla bir şey yok sana iyilik yapacağım" dedi neşeli bir sesle

"Senin iyiyliğinin kötülüğünün amına koyarım duydun mu ! Çık lan karşıma!" Ayağa kaltım sinirle.

"Sen böyle hep küfür edeceksen, olmaz ki böyle senin öfke kontrol sorunun vardı değil mi İzmir'e ilk geldiğinde terapi görüyordun... neyse sana bir kaç fotoğraf attım bak istersen"

Gelen arka arkaya 12 bildirim, 12 fotoğraf

Adana'da Seyhan gölü ilerisindeki kafede çekilen fotoğraflar vardı. Bunları bana atıp canımı yakacaktı. Yakmak istiyordu ama ben içimdeki koru ona belli etmeyecektim.

"Teşekkür ederim. Güzel çıkmışız, bende 284 tane fotoğraf vardı. Ama bunlar daha güzel " dedim gülerek durdu beklenmedik bir tepki vermiştim onun için.

"Ah! Öylemi seni mutlu ettiysem özür dilerim" dedi.

"Bende sana bir şeyler atmak istiyorum " dedim ve iki tane ses kaydı gönderdim

"Zilan hamileymişsiz tebrik ederim"

"Arslanoğlu ailesine bir torun vereceksin. Ne zaman oldu bu kızım!"

"İki ay önce!"

"Ne? Aras iki ay önce burda değildi ki?"

"Ne Aras'ı kızım ben Doğu'yu seviyorum!"

En sevdiğim sesizlik

"Ne saçmalık bu !!! " dedi delirmiş gibi.

"Sen çocuğunu ve çocuğunu annesini öldürecek kadar cani bir adamsin Akar" bu sefer gülen bendim

"Saçmalama!! O senden hamile olduğunu söyledi!! Odadan ikiniz çıktınız!!! Gördüm sizi!!" Dedi.

"Ohhoo" kocaman bir kahkaha attım " ben odaya girdim uyumak için sevgilin ben girdikten yarımsaat sonra odaya girdi, soyundu ve yanıma yattı. Kendi kurdu kendi oynadı. Biliyor musun Akar? Benim hakkımda küçük bir bilgi sana, ben sarhoş olmam"
Dedi gülerek

"Seni öldüreceğim Arslanoğlu!!! Duydun mu?!!!"

"Bende seni seviyorum!" Telefonu kapattım ve fotoğlaflara girdim. Onu öperken ve sarılırken bir sürü fotoğraf vardı.

Size çok komik bir şey diyeceğim sjsjsjsjss

Ben cuma dedim ama sanırım yazmadan duramayacağım xkxjxjdjd yarın yada yarından sonra 26. Bölüm geliyor kendim merak ediyorum bir kere scbbsbssb