36. Bölüm

87.5K 3.6K 852
                                    

Buraya kadar gelen herkese teşekkür ederim ne kadar mutluyum anlatamam yorumlarınızı okuyorum gerçekten o kadar samimi ve güzel ki .
Sizi seviyorum. Lütfen fikirlerinizi söyleyin


"1!"

"2!"

"3!"

Gazı kökledim yine ve yine. 2 ay geçmişti Tuğçe'nin ölümünden o zamandan beri hepimiz birbirimize bağlanmıştık. Zordu bu hepimiz için özellikle Deniz için. Daha fazla dayanamamıştı burada kalmaya ailesinin yanına gitmişti. Sevdiği bir kadını kaybetmişti, o ise çatışmada ağır yara almasına rağmen yaşamıştı. Aşkım ve Deniz yaşam savaşını kazanan olmuştu.

Barış noktasına son iki kilometre kala ara sokağa girdip yolu kısa kestim. Kaskımı çıkarıp yan koltuğa koydum ve aşağı indim.

"Turna! Yine efsaneydin" Yiğit'in dediğine gülümseyip "sağol sende iyi yarıştın" elini omzuma koydu gülerek yüzümü buruşturdum çünkü-

"Çek o eli!" Bu yüzden. Sevgilim vardı benim!

Yiğit şaşkınlıkla bir Aras'a bir bana baktı "Pardon?" Dediğinde Aras'a doğru bir adım atıp kolumu beline sardım.

"O elini seni g-" elimle ağzını kapattım gülerek "Aras.... küfür etme!" Elimi çekip dudağına bir öpücük bıraktım.

"Bir daha benim kadınıma dokunursan elini koparır, seni bu mahallede dilendiririm.!" Aras'ın uyarısı üzerine Yiğit arabasına binip gitti. Bir anda belimden bir kuvvet beni kendine çekti, ani bir şok yaşarken Aras olduğunu idrak etmiş ve gülmeye başlamıştım.

"Küçüğüm..." dedi Aras koyu yeşil gözleri açık kahverengi gözlerime sabitledi. "Evimize gidelim."

"Hmm.... olmaz Aşkım'ın yanına gideceğim. Fizik tedavisi devam ediyor. Belki birşeye ihtiyacı vardır." Açık davetini reddetim el mecburi .

"Poyraz var. O ilgileniyor işte biz evimize gitsek başbaşa biraz zaman geçirsek" boynuma ufak ufak öpücükler bıraktığında kıkırdadım.

"Aras! Şimdi olmaz." Yanağına kocaman bir öpücük bırakıp dreksiyona geçtim. "Akşam görüşürüz "

"Görüşüceğiz zaten" dedi huysuz bir sesle. Ufak bir kahkaha atıp gaza bastım.

Aşkım bu olaydan ucuz kurtulmuştu. Amaliyat sırasında kalbi durmuştu, o kadar korkmuştum ki.
O benim tek dostum, dostan öte kardeşimdi. Poyraz, Aşkım ile ilgileniyor Akın, Aslı ve Aras bu olay hakkında araştırma yapıyordu . Dilek bana mesajı attiktan sonra ülkeyi terketmişti bunu yüzünden iki aydır bulamamıştık.

Kapının kilidini çantamdan çıkarıp kapıyı açtım. Salonda kimseyi göremeyince merdivene yöneldim.

"Ben bir kez sevdiğim kadını kaybettim. Lütfen sana birşey olmasın"

Poyraz'ın acı dolu sesini duyunca içim dız etti. Gözlerim dolmuştu, onu sevdiği kadınlarla sınamıştı hayat ,kucağında ölen bir sevgilisi, kalbinden vurulan hoşlandığı kadın. Kimsenin kolay kolay kaldıracağı şey değildi.

Kapıyı çaldım "Poyraz?" Hızlıca elini Aşkım'ın saçlarının arasından çekti ve gözyaşlarını sildi "Uyudu. Ağladıktan sonra rahayladı herhalde" yüzündeki buruk gülümseme ile burnunu çekti.

"Tamam gel aşağıda konuşalım" diyip yavaşça kapıyı örttüm. "Tedavisi nasıl gidiyor? Bir gelişme varmıymış?"

"Evet. Küçük küçük adımlar atabiliyor artık. Doktor geçen haftaya göre çok iyi dedi." tekrar burnunu çekti. "Hala aklımdan çıkmıyor Mısra, burada.... yerde... kanlar içindeydi"

Küçük Kadınım Where stories live. Discover now