5 ♡ Şeker Kokusu

426 67 117
                                    

Multimedya da Pera'nın kombini bulunmakta ve bölümü okumadan önce satır arası yorum yaparak ve oy vererek hikayenin öne çıkmasına yardımcı olursanız çok mutlu olurum. Gelen yorumlara cevap vermekten daha çok zevk aldığım bir şey olmadığına emin olabilirsiniz. Beraber okuyormuşuz gibi hissettiriyor, önceki bölüme gelen yorumlar için teşekkür ederim bu nedenle. Gelen yorumlara göre ithaf yaptığımı da hatırlattıktan sonra bölüme geçebiliriz. 

CsMGirl

Resitalin olacağı Sanat Merkezi'ne girdiğimde insanların ne kadar şık giyindiğini fark etmiştim, gece elbiseleri ve jilet gibi takım elbiseler... Sade bir elbise giymekten son anda vazgeçerek ilk kez doğru bir şey yapmıştım. Girişteki aynayla kaplı duvarda kendimi son bir kez daha inceledim. Çiçek desenleri olan bej, uçuk pembe ve koyu gri ağırlıklı kalın askılı elbisem dizlerimin iki karış aşağısında bitiyordu. Gri topuklularımla kendinden emin yürümeye çalışıyordum. Dudaklarıma iyi ki kırmızı rujumu sürmüştüm yoksa bu güruhun içinde fazla sönük gözükürdüm.

Sanat Merkezi'nin ana girişi geniş bir fuayeye açılıyor, fuayenin ortasında bir orkestra canlı müzikle konukları eğlendiriyordu. Beyaz mermer doğal taşlarında altın sarısı çizgileri olan zemin avizenin yansıttığı ışıkla parlak ve gösterişli gözüküyordu. Kokteyl masaları sağ tarafa dizilmiş, orta kısım gösteri için boş bırakılmıştı. Sol tarafta salonun kapısının önündeki topluluk broşürleri ayarlamakla meşguldü. Topluluğa bakarken adımın seslenilmesiyle arkadaşımla göz göze gelmiştim.

"Pera?"

Deniz'i görünce küçük adımlarla koşarak yanına varmıştım, birbirimize sarılırken gülmeden edemiyorduk, o kadar heyecanlıydı ki titriyordu şapşal. Ne kadar çalışsa da sahne almadan önce kalbi ağzına gelir, titreşim moduna girerdi. Rahatlatmak için elimi omzuna koyduğumda gülümsemişti derin bir nefes alarak. "Pera var ya çok heyecanlıyım. Sahnede bayılabilirim." Bunu dese de sahneye çıktığı an bütün gerginliği uçar gider, havalı Deniz geri gelirdi.

"Çok güzel olmuşsun bebeğim."

Siyah gotik bir elbise giymişti kuyruğu olan. Elbisenin içindeki işlemeler ve danteller kollarını da kaplamış, sırt dekoltesi haricinde tamamen kapalı bir elbise tercih etmişti. Saçlarını sımsıkı bir topuz yapmış ve görünüşü hafif bir makyajla tamamlamıştı.

"Gelmene çok sevindim. Kaçtır ekip duruyordun ama neyse. Affedildin." Bunda da ekmek istesem de artık bahanelerim bitmişti, en son acil bir ödevim çıkmıştı, ondan öncekinde de arkadaşım sevgilisinden ayrıldığından bana ihtiyacı vardı. Sözlerime zerre inanmasa da geçiştirmeme ses çıkarmaması suçlu hissettirdiğinden gelmeye karar vermiştim. İşaret parmağıyla fuayenin sonundaki açık büfe göstererek "Bir şeyler içmek istersen oradan alabilirsin. Simdi bir sahne arkasına gitmem gerek." demişti. İçecek bir şeylere cidden ihtiyacım vardı!

Yanımdan ayrıldığında kimseyi tanımadığım için bir an her şey inanılmaz sıkıcı gözüktü. Neden resitallere gelmediğimi hatırlamıştım, şu koca binada tanıdığım tek kişi Deniz idi.

Açık büfeden Virgin Sangria ve siyah bir pipet alıp kalabalığın arasına tekrar karışmıştım. Klasik müzik çalan grubu dinlerken içeceğimden küçük yudumlar alıyor, çok eğleniyormuşum gibi yapıyordum. Birkaç yudum almışken birinin fuayede koştuğunu duyunca hangi salak koşuyor diye bakmak için döndüğümde Teo' nun kalabalığı yararak bana koştuğunu gördüm. Tanrım!

"Pera!" Çevrede gülüşmeler olunca parmağımla susması için işaret yapsam da salak gibi koşarak geliyordu. Sonunda yanıma vardığında nefes nefese kaldığından ellerini dizlerine koymuş soluklanıyordu. "Buraya geleceğimi unutmuşum, son dakika çıktım." Deniz maket yaptığımız gece onları resitale devam etmişti ve geleceğini düşünmediğim için tamamen şaşkındım.

Tatlı EkşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin