17 ♡ Korkak Civciv

199 51 155
                                    


Uzun bir aradan sonra sizlerleyim. Bu sürede bölümleri stokladığım için gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz. Bölümü izrosa'ya ithaf ediyorum. Güzel sözlerin ve hikayemi sevdiğin için teşekkür ederim. Multiye sözlerini zerre sevmesem de diğer her şeyine bayıldığım bir şarkıyı bırakıyorum. Satır arası yorumlarla desteğinizi esirgemeyin lütfen. Yorumlara göre gelecek bölümün ithafını yapacağım her zaman olduğu gibi. Okuyorsanız oy bırakmayı da unutmayın lütfen. Şimdiden iyi okumalar *-*


Han'ın Pera'ya bakışlarını da koydum, bu kadar tatlı olmak yasadışı olmalı *-*

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Han'ın Pera'ya bakışlarını da koydum, bu kadar tatlı olmak yasadışı olmalı *-*


CsMGirl



Omuzlarımı kavradığında bir an duraksamış, tek düze bir sesle devam etmişti. "Bu bornoz mu?" Banyodan fırladığım anlar aklıma gelince utangaç bir kahkaha atmış ve onaylamıştım. Karanlıkta kaldım, diyerekten ne halde fırladığımı bilmemiştim. En azından bornozum pembe ve oldukça şık bir bornozdu. O ise seçebildiğim kadarı ile beyaz gömleği ve siyah kumaş pantolonu ile gerçekten şık gözüküyordu.


"Elektrikler gidince saçlarım köpüklü kaldı." Kısa bir an beyin fırtınası yaptıktan sonra dâhiyane fikrimi sundum. "Kapıda beklersen saçlarımı durulayayım. Evde mum olacaktı ama nereye koyduğumu bilmiyorum."


"Beklerim ama çabuk ol."


Önerim ona o kadar mantıklı gelmemiş olacak ki rahatsız bir sesle kabul etmişti. Karanlıkta duş alacağıma ölürdüm daha iyiydi. Telefonunun fenerini açacağı sırada şarjı az olduğu için açılmamıştı. Şu telefonlardan ne çekmiştim bugün.


Hızlıca odama gitmek için bir elimle duvara tutunmuş, bir elimle de koluna sımsıkı tutunmuştum. Koridordan yavaş adımlarla geçerken nefes seslerimiz dışında hiçbir şey duyulmuyordu. Rahatsız olduğunu bilsem de saçlarım biraz daha köpüklü kalırsa kafam deli gibi kaşınırdı. Teo olsa biraz bile bu durumu umursamayacakken Han'ın gerilmesi beni de germişti.


"Ben burada beklerim."


Odanın kapısında durduğunda iki elimle koluna yapışıp başımı iki yana salladım. "Banyo kapısının önüne otur. Ne olur..." Başını iki yana salladığını az buçuk gördüğümde kolunu sarsma sureti ile ikna etmeye girişmiştim. "Karanlıkta banyoya giremem tek başıma. Kapıda otur bari de birinin evde olduğunu hissedeyim."


Ölüm gibi bir sessizlikten sonra oflamış ve ellerimi kolundan çekmişti yavaşça. "Peki, peki. Kapının önünde bekliyor olacağım. Ben olmasam ne yapacaktın acaba?" Muhtemelen alt kattaki komşumuzu çağıracaktım ve bornozla apartmanda gezdiğimi gören komşular hakkımda oldukça hoş şeyler söyleyeceklerdi.

Tatlı EkşiWhere stories live. Discover now