WattpadRomanceTR Romantik Komedi Okuma Listesinde 07.08.21
Nouveau'nun en arkadaki cam kenarı kırmızı masanın düzenli müşterisi olan Pera, platonik aşkı Doruk'u görebilmek için oturur ve o gidene dek yerinden bile kıpırdamazdı. Ta ki üç yıllık plato...
Bölüme boool bol satır arası yorumlar yaparsanız çok mutlu olurum *-*
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Pera'yı özlemişizdir, dedim *-*
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ahu'yu da eklemezsem olmazdı. Şimdi bölüme geçebiliriz. İyi okumalar!
CsMGirl
"Arkadaşınızın paftalarını asmasına yardım edin."
Sesler kulağıma dolduğunda odaklanmak da zorluk çekiyordum. Han ile aramızda olan şeyden beri iki gün geçmişti. Ne bir şey yiyebilmiştim ne de bir şey içebilmiştim. Kurumuş boğazımla tahtaya döndüğümde Sude'nin paftalarına gözüm takılmıştı. Gerçekten çok iyiydi çizimleri. Eğer şu iki gündür odamda ağlamaktan helak olmasaydım ben de öyle çizer miydim?
İki gün içinde jüri için malum şartlar altından elimden geleni yapmıştım, beni kurtaran tek şey öncesinde haftalardır düzenli çizmem olmuştu. Maketimse baştan savma olmuştu ki kolumu kaldıracak halim bile yoktu açıkçası. Son halini Deniz'in yardımı ile bitirebilmiştim.
Neler olduğunu ne ona ne Teo'ya anlatmıştım. Sadece tartıştığımızı düşünüyorlardı. Doruk'un beni reddettiği kısmı ise özelini anlatmadan aktarmıştım ki bu yüzden neden bu kadar aptal olduğumu düşündüğümü anlamıyorlardı.
"Sude'ye bak hele. Yelloz! Güya yetişmemişti maketi. Işığa kadar koymuş."
Birkan makete gözlerini kısarak bakarken maketin çatısına küçük taşlar bile eklediğini görmüştüm. Nazlı ve Murat başlarını sallarken Sude'nin salak sevgilisi Aras da akbaba gibi köşeye geçmiş, sınıfı izliyordu. Biri bu çocuğa sevgilisini kimsenin yemeyeceğini söylemeliydi.
"Bana da öyle demişti. Hain!" Nazlı'nın sözü üzerine Birkan elindeki kalemi fırlattığında hocalar sessiz olmamızı söylemişlerdi. Onlar döndüğü an Birkan lafa girmişti.
"Sen sanki çok farklısın! Nazlı Hanım, hani uyumamıştınız? Maşallah sabah kuaföre bile gidilmiş."
Su dalgası saçlarına, bir de benim diken diken olmuş saçlarıma baktım. Sabah aynadaki aksimi gördüğümde canım sıkılmıştı. Göz altlarım çukurlaşmış, tenim hastalıklı denecek derecede beyazlamıştı. Dudaklarımın rengi bile solmuştu. Görünüşümden daha çok canımı sıkan tek şey Han'dan haber alamıyor olmaktı.
