39 ♡ Portakal Kokusu

51 4 37
                                    

Herkese iyi okumalar. Bölümü @lamacornunicorn1 a ithaf ediyorum. Umarım beğenirsin :) Bol bol satır arası yorum yaparsanız beraber okumuş gibi oluruz. Şimdiden teşekkürler *-*

 Şimdiden teşekkürler *-*

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Han mutfakta iken ^^


İyi okumalar


Han ile ilk date'imize giderken içim kıpır kıpırdı. Uzun zamandır bu kadar keyifli hissetmemiştim.

Restorandan çıktığımızdan beri okulda olan şeylerden konuşmuştuk. Söylediğim her detayı dikkatle dinliyor ve sorular soruyordu. Asla dinliyormuş gibi yapmıyordu. Gerçekten dinliyordu. Bana sorarsanız bu bile onun doğru kişi olduğunu anlamam için yeterliydi.

"Birkan ve Sude maketi stüdyoya getirirken yere düşürdü. Bir daha yapmamız gerekiyor."

Birkan'ın adını duyunca kaşı seğirmişti. Onu salonumda boxer ile koşarken gördüğü o günden beri ona kıl olduğunun farkındaydım.

"Birkan denen o çocuk gevşeğin teki. Hiçbir işi düzgün yapamamasına şaşırmamalı." dediğinde oflamıştım.

Konuyu değiştirmek için o gün soramadığım şeyi, bindiğimiz bu arabanın kimin olduğunu sormuştum. Babası neden hala bir araba alamadığını, iyi kazanmıyorsa Rusya'ya dönmesini söylemiş.

Han da kredi çekerek araba almış. Bence araba sahibi olmak gereksiz abartılan bir konuydu. Arabaya vereceğim parayı başka yerlere harcamayı tercih ederdim.

"Artık en kısa sürede yanına gelebileceksem ödeyeceğim borcun önemi yok." demişti. Biraz mantıksız bir finansal karardı ama onu istediğim zaman görebilecek olmak hoşuma gitmişti. Gerçi ihtiyacım olduğunda yanıma ışınlanıyor gibiydi, o yüzden daha da hızlı gelebileceğini sanmıyordum.

Yol boyunca sohbet etmiştik. Ne zaman onun apartmanının önünde durduğumuzu anlamamıştım.

Kısa süre sonra eve girdiğimizde sıcak hava dalgası yüzüme çarpmıştı. "Evin sıcacıkmış." demiştim ceketimi girişe asarken.

Yoldaki konuşkanlığı gitmiş, sessizleşmişti. Bir şeyler tersti ama anlayamamıştım. "Rahatına bak. Bir şeyler hazırlayıp geliyorum." demişti mutfağa geçerken.

Oyalanmadan mutfağa geçip yiyecek bir şeyler hazırlamaya giriştiğinde sandalye çekip onu izlemeye başlamıştım. Hızlı hızlı sebzeleri doğruyor, meze hazırlıyordu.

Gömleğinin kollarını kıvırmış, hamur yoğurmaktan belirginleşen kaslarını ortaya çıkarmıştı. Mutfakta bambaşka biri oluyordu. Onu saatlerce izlesem yetmezdi. Arada bir bana bakıp işine dönüyordu. Onu izlememden utandığını hissetsem de bakışlarımı çekemiyordum.

Keyifsizleşmişti eve geldiğimizden beri. Sonunda dayanamayıp sordum.

"Ne oldu? Neyin var?" Beni duymamış gibi mezeleri tabaklamaya başlamıştı. "Hadi ama! Aklından ne geçiyor, söylesene!"

Tatlı EkşiTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang