23 ♡ Kırmızı İtiraf

199 43 81
                                    

Merhabalar efenim! İnanılmaz bir bölümle karşınızdayım, okuduğunuzda çok şaşıracaksınız. Multiye yazarken sıklıkla dinlediğim Halsey-Bell in Santa Fe'yi koydum. Karların içinde Han ve Pera'nın görselleri de aşağıda. Bu bölüm yorum rekoru bekliyorum sizden *-* Oy vermeyi de unutmayın lütfen. Bölümü kendime ithaf ediyorum çünkü neden olmasın :D İthaf isteyenler yorum bırabilir :* İyi okumalar!

CsMGirl

CsMGirl

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Han'ın ağladığını gördüğümde uykulu halimden eser kalmamış, kapıyı arkamdan yavaşça kapatıp yanına ulaşmıştım birkaç adımda

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Han'ın ağladığını gördüğümde uykulu halimden eser kalmamış, kapıyı arkamdan yavaşça kapatıp yanına ulaşmıştım birkaç adımda. Karanlık odayı bahçenin ışıkları sayesinde hafif bir loşluk hakimken herkes uyuduğu için elimden geldiğince sessizce yanına oturmuştum. Gözyaşlarını saklamak istercesine başını pencereye çevirdiğinde içimde bir şeyler parçalanmış, sessizliğe karışmıştı. Onu böyle görmek beni yaralamıştı. Yaralamaması gerekirdi, neden böyle olmuştum?

"Han, iyi misin?"

Cevap vermemiş, dışarı bakmaya devam etmişti iç çekerek. Bana bakması için çenesinin ucundan tutup nazikçe bana çevirdiğimde dolu gözleri ile karşılaşmıştım. Bir an o küçük odada gözüme o kadar yalnız gözükmüştü ki üzülmüş, bir an onun canını yakan ne ise paylaşsın ve daha az acı çeksin istemiştim. Bir bardak su getirmek için ayağa kalktığım sırada bileğimden tutmuş, sanki gideceğimden korkmuştu.

"Su getirecektim sadece. Neyin var?"

"Annem..."

Dudaklarından çıkan fısıltı ile bir damla gözyaşı yanağından süzülmüştü. Tek bir kelimeye denizler dolusu özlem, pişmanlık ve de kırgınlık sığması normal miydi? Adım atacağım sırada gitmeme izin vermemiş, kolları karnıma dolanmıştı. Ellerim havada asılı kalmış, sonra benden bağımsız hareket eder gibi saçlarını bulmuştu. Başına sarıldığımda belimdeki kolları sıkılaşmış, nefesini karnımda hisseder olmuştum.

"Annenle ilgili bir rüya mı gördün?" Başını belli belirsiz salladığında kollarımda küçük bir çocuk avuttuğumu hissetmiştim. Nasıl bir kabus görmüştü acaba? "Uzun zaman sonra ilk kez aile evinde olduğun için belki de etkilendin."

Tatlı EkşiWhere stories live. Discover now