Chapter 45

93 32 1
                                    

Gülerek hazırladığımız kahvaltıyı şu an afiyetle yiyorduk. Arada Namjoon'un ağzına yemekleri ben tokuşturuyordum,o ise yaşlı dedeler gibi homurdanıyordu fakat memmun olduğu yüzünden açıkça belliydi.

Açıkçası geleli o kadar fazla olmamıştı ama ben şimdiden eğlenmiştim.

Beraber hazırladığımız sofrayı yine beraber topladık. Ona, içmesi için ıhlamur yaptım,bir nebze de olsa kendini iyi hissetmesi için. Grip birine göre burnu fazlasıyla kızarmıştı, içtiği ıhlamur eminim ki ona çok fazla iyi gelmişti.

"Film izleyelim mi Hana-sshi?"

"Olur."

Televizyonun karşısına geçerek kendimize yer yaptık. Daha çok yastıklardan oluşan bir yığın diyebilirdim.

"Eee ne izleyelim sence?"

"Bana fark etmez aslında, sen favori filmini aç onu izleyelim."

"Pekala." Damarlı eli ile televizyondan film açıyordu,ona düşmek için kendime milyonlarca sebep arıyordum resmen. Haklıydım da

Yan profili bile çok güzeldi. Sen neden bu kadar güzelsin Namjoonie?

"Seni öpebilir miyim?" Ağzımdan çıkan kelimeler kesinlikle benden bağımsızdı. Onun yanında farklı oluyordum sanki. Davranışlarım evrime uğrayıp onun yanında güzel bir hal alıyordu. Güzel bir kızdım evet ama çirkef davranışlarım vardı.

Tabi bu Namjoon'un yanında değişiyordu dediğim gibi. Her halükarda bana iyi geliyordu.

"Sorman hata bebeğim."

Dudağıma kısa bir öpücük kondurdu. Saniyelik olarak gözlerinde ki o mükemmel parıltıyı gördüm. Öyle güzel de ki saatlerce bakabileceğim bir harikalığa sahipti.

Namjoon gibi birisi nasıl benim sevgilim olabilmişti acaba?

Film boyunca sadece onu izledim, televizyona tek bir an bile bakmadım. Kendime yakınlaştırdığım ayaklarımın üzerine kafamı koydum ve film bitene kadar onu izledim.

Onu ezberlemek istiyordum. Her bir kusurunu, her bir zerresini, her bir yerini...ezberlemek istiyordum. Onun, bana ait olması düşüncesi beni cezbediyordu. O kadar kız varken benimle olmuştu,beni sevmişti.

"Woah! Film çok güzeldi."

"Evet çok güzeldi." Bunu, ona bakarak söyledim. O ise hala filmin etkisindeydi.

"Sen beni mi izliyorsun?"

"Yeni mi fark ediyorsun?"

"Aslında fark ettim ama belli etmek istemedim, bakışların çok güzeldi."

Gülümsedim,tek bir kelimesine bakıyordu beni mutlu etmesi.

"Seni çok seviyorum Namjoonie, bunu asla unutma olur mu?"

"Asla unutmayacağım. Hatta benden sana küçük bir sır; bende seni çok seviyorum."

Ve biz ondan sonra uyuduk. Evet evet o kadar romantik olan anılardan sonra beraber onun odasında uyuduk.

Onun kokusu ile ilk defa hap içmeden uyudum. Sarabildiğim kadar sarmaladım onu, kafamı göğsüne koydum. Cennette yaşıyormuşum gibiydi,bana cenneti vermişti en güzel aşkıyla.

O,benim için benzersizdi. Tek ve benzersiz.

~

Kapının önünde birbirimizle bakışıyorduk. Gitmem gerekiyordu ama o bana resmen gözleriyle gitme diyordu.

Okul saatinin bitmesine neredeyse az bir vakit kalmıştı ve benim eve gitmem gerekiyordu,Namjoon ise sülük gibi yapışmış bırakmıyordu. Tabi bundan memmundum ama ona geldiğimi öğrenen annemin asla memmun olmayacağı aşikardı.

Daha fazla onu dışarıda bekletmemek için yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Biraz daha burada beklersem gidemeyecektim ve gitmezsem fena olurdu.

"Görüşürüz!" Dedim en neşeli sesimle, o ise kuru bir görüşürüz dedi.

Böyle böyle evime doğru yol aldım.

Yüzüm gülüyordu, gülmeden duramıyordum. Olanları düşündükçe yüzümde oluşan o istemsiz hareketi durduramıyordum.

Aşık olmak çok güzel bir duyguydu.

Sanırım artık gerçekten finale yaklaşıyoruz.

Bir sonra ki bölümde görüşürük <3

Sizleri seviyorum♡

Tall✔ Where stories live. Discover now