Chapter 28

151 50 26
                                    

İyi okumalar dilerim efenim

Yorum yapın ayol kitap 1 k vote alma yolunda ancak yorumlar bir elin parmağını geçmiyor.

Kendimi sıkıntılı hissediyordum. Sanki her an bir yerden müdür Namjoon ile çıkıp bu olayı öğrenecekmiş gibiydi. İçim içimi yiyordu

Ya da sadece fazla endişe ediyordum

Ancak haklıydım.Müdür onu yakalasa suç ortağı bendim.O yüzden bende disiplin cezası yiyebilirdim.

Namjoon'un bu okuldan siktir olup gitmesini istiyordum ancak ya bende yakalanırsam? Ya bende disiplin cezası yersem? Üstelik sırf o değeri olmayan kalem için

Ah...Tanrım!

Daha bir kaç dakika öncesi sinirden kudururken bunları düşünemez haldeydim.Tek derdim Namjoon'un bu okuldan gitmesi ancak onu göndermeye çalışırken bu gidişle ben gidecekmişim gibiydi

Sınıfın içinde dört dönüyordum. Bir o tarafa bir bu tarafa...

Düşüncelerim beynimi kemirmek üzeredeydi,tenefüsün bitmesine daha 8 dakika vardı.Müdür genellikle teneffüslerde sınıfları gezerdi o yüzden odası boştu ancak etrafta kamera vardı. Hadi onu geçtim koridorda bir sürü dolusu öğrenci vardı illa biri müdüre yetiştirirdi, zaten yamanmak için yer arıyorlardı. Bu onlar için büyük fırsat, kesinlikle Namjoon'un peşini bırakmazlar.

Ona okul günlerini böylelikle haram edebilirdim ancak bende onun yanında olacağım için bende mahfolurdum.Yani tüm olaylar istisnasız bana değiyordu. İki ucu boklu değnek gibi

Dudaklarımı şimdiden stresten dolayı ısırmaya başlamıştım bile. Neden onu göndermeye kararlıyken bir anda endişeleniyordum ki?

Hadi ama işin içinde benim olduğumu bilmezlerse bende yakalanmazdım,dimi yani? O yüzden benim için bir sorun yoktu.

Derin bir nefes verdim.Sınavlara girerken bile böyle stres yapmıyordum. Belki de biraz hava alsam geçerdi,sadece sınıf boğuyordu beni

Pekala,dışarı çıkacağım ve sanki hiç bir şey olmamış gibi geri sınıfa gireceğim.Evet aynı böyle yapmalıyım. Hadi Hana! Yaparsın kızım!

Gözümün önüne gelen saçı çektim ve sınıf kapısına doğru ilerledim. Tam dışarı çıkıyordum ki müdür ile göz göze geldim.Acaba görmüş müydü Namjoon'u? Yakalanmış mıydı yoksa beceriksiz herif?!

Yüzünde gereksiz bir gülümseme vardı müdürün.Bunu anlamı 'seni yakaladım çekirge' olabilir miydi? Siktir! Işte şimdi yandım.

Olduğum yerde öylece çivi gibi kalakaldım,müdür ise hala bu tarafa doğru geliyordu. Neden bir şeyler olacakmış gibi hissediyordum?

Elini samimiyetsiz bir biçimde omuzuma koydu."Benim güzel öğrencim.Nasılsın bakalım?"

Niye yalakalık yapıyordu? Fırtına öncesi sessizlik felan mıydı?

Zorla gülümsedim. Her an anlayacakmış gibi hissediyordum. Ellerimin içi terliyordu.

"İyiyim hocam siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim de. Hani şu sınavları biliyorsun değil mi?"

"Ne sınavı?"

"Aigo! Okulumuzun birincisine bile bahsetmemiş mahluk herifler! Onlara hadlerini bildireceğim. Şöyle ki bölgesel bir yarışma."

"Konuyu açabilir misiniz?"

"Tabiki. Bu bölgede ki tüm okulların olduğu bir yarışma.Kazanan okul yüklü miktarda para kazanacak."

Şimdi onun gülüşünü anlıyorum. Beni o yarışmaya sokarak paraya konacaktı asıl mahluk!

Düşüncelerim zıttı olarak sadece gülümsüyordum.Bu olay benim de işime yarayabilirdi. Gerekli kişiler tarafından fark edilebilirdim.

"Harika hocam,tabiki katılabilirim."

"O zaman gel biz benim odama geçelim,gerekli kağıtları sana vereyim. Ailen imzalasın."

"Peki hocam."

Odaya doğru gideceğiz ve bam! Namjoon yakalanacak.

Sinsice sırıtıyor olabilirim ama bende yakalanabilirdim.Ecelime kendi ayaklarımla gidiyordum farkında değildim.Tanrım sen beni koru!

Koridorda ki seslerle birlikte sonunda müdürün odasına vardık.Daha önce bir kaç kere girmiştim ve odası kesinlikle harikaydı.Saklı cennet gibiydi. Rahatına düşkün biri olduğu için odasında ki tek bir koltuk bile aşırı rahattı.

Namjoon şu an içeride miydi pek bilmiyorum fakat müdürü oyalarsam Namjoon içerideyse hemen çıkabilirdi. Çıkardı çıkmasına ama benim amacım bu değildi ki! Yakalanması lazım. Yakalanırsa ancak buradan gidebilirdi.

Her şey bir kaç saniye içinde gerçekleşti işte o an. Müdürün masasının üzerinde oturan bir kız ile Namjoon öpüşüyorlardı ve Baekhyun ise tam onların karşısında onları izliyordu.

Siktir! Işte şimdi tam anlamıyla bitmişlerdi!

~

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz!"

Namjoon,o kız ve Baekhyun müdürün karşısında boynu bükük bir şekilde duruyorlardı.Müdür ise anca fırça atmak için gereksiz yere sesinin volümünü arttırıyordu.

Kalbim kırılmış gibi hissediyordum. Olayı tam anlayabilmiş değildim ancak onu öyle gördüğüm için garip hissediyordum.

Aptal değildim,inkar ediyordum ancak daha tam tanımadığım bu adamı kıskanmıştım.

Neden onunla öpüşmüştü?

Kalemi alıp hemen buradan çıkması gerekirdi ancak o haddini bile bilmiyordu! Madem kızı öpüyordun Baekhyun'un burada ne işi vardı o zaman?

"Ailelerinizi arayacağım derhal buraya gelecekler!"

"Hocam..." dedi kız sesi zavallıdan farksızdı. "...Ailem öğrenirse çok kötü olur.Yalvarırım hocam aramayın, biliyorum hata ettik ama bir seferliğe mahsus affedin."

Kızın dudağının etrafına bulaşmış ruj özellikle sinir ediyordu beni. Erkekler böyle botokslu orospu görünümlü kızlardan mı hoşlanıyorlardı?

Bende güzeldim.Ondan bile güzeldim. Doğallığım yeterdi ona!

"Hadi bu kızı anlıyorum.Sen Namjoon, daha yeni geldin. Gelir gelmez vukuata karışıyorsun! Peki ya sen Baek?! Hiç mi beni düşünmüyorsun?"

"Ne düşünürsen düşün baba, sonuçta birik oğlunum değil mi? Bana ceza bile veremezsin."

"Seninle sonra konuşacağım ben!"

Artık bu konuşma sıkıyordu beni. Gereksiz şov bağırtısı kulaklarımı acıtmıştı.

"Hocam fazla abartmadınız mı? Anlık ergenliklerine kapılıp bir hata yapmışlar,bırakın."

"Sen onları bana mı savunuyorsun Hana?! Onlara ceza vermezsem bir daha yapacaklar.Diğer öğrenciler ceza vermediğimi görüp bu saçma terbiyesizliği yapacaklar!"

"Haklısınız ama-

"Bunun aması maması yok! Hepini cezalısınız! Spor salonunu ve havuzu temizleyeceksiniz!"

Tall✔ Where stories live. Discover now