Chapter 15

202 77 10
                                    

Bu arada kitabı baştan okurken bir şey fark ettim Ho Min'i hep Ho Mi diye yazmışım düzeltmeye üşendim çünkü çok fazla o konuda kusura bakmayın kızın adı Ho Min n ile kzjakaksj

Ay hadi iyi okumalar~

Ho Min'e el sallayarak sinirli adımlarla Namjoon'un yanına ilerledim. Neden bununla grup olmuştum ki?

Tanrım ölmemi felan istemiyorsan lütfen Namjoon'un işi çıksın

Aksi halde onun yanında katil olacaktım

Varlığı bile bana zıttı

"Sence ne yazmalıyız Hana?"

"Bence hikaye yazabiliriz çünkü makale yazmamız biraz kötü olur. Sen farklı düşünürsün ben farklı düşünürüm bunları bağlıyamayız felan o yüzden olmaz."

"İlk kez sana katılıyorum."

Benim gibi zeki birine katılmaması mallık olurdu sanırım

Çantamdan suyumu çıkararak kapağını açtım. Dilim damağım kurumuştu

Tam suyu içiyordum ki Namjoon'un suyu sıkmasıyla suyun yüzüme boca olması bir oldu.

Sikeyim!

"Salak! Ne yapıyorsun!"

Gülmeye başladı,ben burada ıslanayım ama o gülsün

Yok ya!

Şişede kalan suları ona atarak bu sefer ben gülmeye başladım.

Zafer benim!

Gözlerimin içine sinsice bakarken eli çantasına gitti. Anında gözlerim şaşkınlıktan pörtlemiş ve kaçmaya çalışmıştım ama nafile

Şişedeki tüm su bedenimi ıslatmıştı

"Namjoon!"

O ise hala gülüyordu

Gülmesi sinirlerimi bozuyordu

"Gülme!"

"Çok kötü görünüyorsun Hana-sshi" diyerek gülmesine devam etti.

Madem ben kötü görünüyorum seni de kendime benzetmem gerekir değil mi?

Dudaklarım istemsizce kıvrılırken Namjoon'a sarılmış onu da az çok ıslatmıştım, hemde birazcık fırsatçılık yapıyordum da diyebilirdik

"Ya!"

Sırtına atlayarak ellerimi boynuna sardım. Neden yapmıştım bilmiyordum fakat bir anlık içgüdüyle yapmıştım

"Koş köle"

Ellerini düşmemem için ayaklarıma sararak kafasını bana çevirdi.

"Hazır mısın?"

"Hemde hiç olmadığım kadar"

Ve bir anda koşmaya başlamasıyla ellerim boynunu daha sıkı kavramıştı, Ho Min'i şu an ilk defa anlıyordum

Bu çok güzel bir histi!

Boyu uzun olduğu için gerçek manada kendimi uçuyormuş gibi hissediyordum. Bir anlık cesaretle kollarımı Namjoon'dan ayırarak iki yana açtım. Rüzgar yüzüme vuruyor, huylandırıyordu

"Bu harika!" Diye bağırdım

Tek elimi süpermen gibi kaldırarak garip garip sesler çıkartmaya başladım. Ho Min'e kızardım fakat şu an sinir olduğum hareketi hoşuma giderek yapıyordum

Düşmemek adına kollarımı tekrar Namjoon'a sardım. Koşması yavaşlamış,yürüyordu

Yorulmuş olmalıydı

"Bizim eve gidelim Namjoon, aşina olmadığım bir yerde çalışacağımı zannetmiyorum."

"Babanında beni yaşatacağını zannetmiyorum."

Sinirle bana yakın olan boynunu cimcikleyerek çemkirdim.

"Bi kere o senin hatandı!"

"Şu an sırtımda olduğunu unutma seni her an aşağı atabilirim."

İnatla kollarımı biraz daha boynuna sıkı kavrayarak ayaklarımı belinde sıkılaştırdım.

"Hadi bakalım o zaman görelim seni"

Alaycıl bir ifadeyle gülümsemiş ellerini çekmişti,çektiği an boşluğa düşmüş gibi daha ne kadar olursa biraz daha yapıştım. Düşecek gibi hissediyordum ama düşmüyordum

Elini kaldırarak saçıma yöneltti. Tanrım!

Karıştırmasıyla sağ ayağımı karnına doğru vurdum. Hayvan! Sırtında bir bayan vardı

Sonrasındaysa iki eliyle boynumla sırtım arası bir yeri tutmuş ters döndürerek beni yere atmıştı

Popom!

Yavaş dahi olsa bile kalçam acımıştı, Tanrım kalça kemiğim mi kırıldı yoksa?

Sinirle ayağa kalkarak elimi yumruk yaptım. Dövüş tekniğini başkasının üzerinde de deneyebilirdi

"Seni öldüreceğim Namjoon"

"Emin ol yapamazsın"

"Göreceğiz"

Ona yavaş yavaş adım atarak aramızdaki mesafeyi 0'a indiriyorum. Gıdıklayarak gülme komasına sokabilirdim

Koşmasıyla kısık sesle düşük desibelli bağırarak arkasından koştum. Ayakları zürafadan bile uzun olduğu için Usain Bolt'tan daha hızlı koşuyordu. Ama atlanılan bir şey vardı benimde ayaklarım en az bir deve kadar uzundu

Hızlıca arkasından koşuyor yakalamaya çalışıyordum, eminim şimdiden bir kaç kilo vermiştim bile

Derin nefeslerimin arasından bağırarak "DUR!" diye bağırdım. Sanki arkasından koşan ben yokmuşum gibi arkasına bakmayarak hızını attırdı. En fazla dövecektim yani niye şimdi böyle yapıyordu ki?

Hırslanarak biraz daha hızlandım. Ondan çok daha hızlı koşarsam yetişebilir hatta önüne dahi geçebilirdim. İşte o zaman görürdü asıl Choi Hana'yı

Bildiğim bir arasokağa saparak olduğumca hızlı koşmaya başladım. Önüne geçerek onu büyük şoka uğratacaktım

Üzerinden atladığım mavi duvarın ardından elimi silkeledim. Hemen sağa dönünce onun önüne çıkmış olacaktım fakat hesap etmediğim bir şey vardı

Üstüme doğru gelen bir araba

Ve benim Namjoon tarafından kurtarılmam

Derdim fakat olan olay Namjoon'un duvara yaslanarak beni bekliyor oluşuydu

Bölümü 83028383 yıl sonra attım farkındayım hatta belkide daha fazla ama sonuçta yayımladım dimi

Ay çok saçmaladım neyse yazıyı uzatacağım şu an çok boş yapasım geldi ndjwksjsj

Eeeeeeee nöğrüyonuz?

Ne yapıyonuz?

Dersler nasıl?

Kesinlikle yorum yapmanız için soru sormuyorum🙂🙂

HDHDISPAMSNDNDJJSSOAKSNSJDJSKSKSJDJDHROWPLAMSNDJSKSKSKDNJDJDEKWMLALAOAKSJDJWOLQKSJDJEOQLKSDJJEKWKSNDJEJKSLQPALKSKDJEIWOWLSKDJEIKWMSNDJEKSLSKEIOWLQLSKJDOELSLSMSNSKSMSNKSKWLSLSKDKKEOELWLSKDJIEOWLAKDJRHIEOWLQLSKDJEJWOKWNSJSJEKLWMEJEHEOWLAKNSJEKE

KLAVYEYE OTURDUĞUM DOĞRUDUR  .DDDD

Bir sonraki bölümde görüşürük <3

Sizleri seviyorum ♡

Tall✔ Where stories live. Discover now