Elimdeki pamuk şekerden koca bir ısırık alarak ağzıma yüzüme istemsizce bulaşmasını sağladım
O çok güzel kafeden sonra sahil yolunda elimizdeki pamuk şekerlerle ilerlemeye başlamıştık
Hayatta vazgeçilmezim olan bir şey varsa o da pamuk şekerdi
Sporcu biri olduğum için yılda 1 yiyordum. Normalde asla yememem gerekirdi ama bir kereden bir şey olmazdı sonuçta dimi?
Pamuk şekerimi Namjoon'a doğru tutarak ısırmasını bekledim. Tam da beklediğim gibi ağzını açarken pamuk şekeri çekmiş kendim yemiştim
Sonrasındaysa kahkahalar atarak gülmüştüm
"Ya Joon tipini görmeliydin"
Ben hala ona bakarak gülerken gözlerimin içine soru sorarcasına baktı
"Joon?"
"Bundan sonra hem arkadaşım hemde kölemsin"
Gülerek elini omzuma koydu. Eli yapış yapıştı ve tshortüm şeker olmuştu!
"NAMJOON!"
Bu sefer o kahkahalar içinde kalırken elimi onun yüzüne koydum. Yaşasın pislik!
"Ya Hana!"
O şekerli ellerini yüzüme sürürken benimde ondan geri kalır bir yanım yoktu. Her yerlerimiz yapışık şeker olmuştu
Pislenmiştik ama mutlu ve gülüyorduk
Nerdeyse onu daha yeni yeni tanımama rağmen 40 yıllık arkadaşımmış gibi hissediyordum.
Gür kahkalarımız sahilde yankılanırken insanların bize baktığını hissedebiliyordum. Umrumda mıydı peki? Hayır.
Kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissediyordum, ilk defa okuldan kaçtığım için mutluydum
"Yeter artık Joon"
"Ya yüzümün halini görmüyorsun heralde"
"Asıl benimkine bak, kaşlarım senin yüzünden pembe oldu hep"
Ve tekrar kendimize bakarak kahkahalarla gülmemiz
"Saunaya gitmeye ne dersin? İyice temizleniriniz orada"
"İyi de açık mıdır bu saatte?"
"7/24 açıklardır"
"Pekala o zaman sonraki durağımız Sauna!"
Sevinçle el çırpmış hızlı adımlarla Joon'u takip etmeye başlamıştım. Hayatımda hiç saunaya gitmemiştim hep duyduklarım kadarıyla biliyordum sadece
Kısa bir yolun ardından tek katlı bir ev gibi gözüken yere girdik. Daha lüks bir yere gitmeyi düşünüyordum ama burası da fena değildi en azından iş görürdü
"Namjoon oğlum hoş geldin"
Ahjumma ile Joon birbirlerine sarılırken ben 'oğlum' kısmında takılmıştım. Namjoon zengin değil miydi?
"Hana tanıştırayım sana annem değil ama benim için anneden farksız olan biri Young omma"
Kafamı yavaşça eğerek gülümseyerek Young ahjummaya baktım. Büyük ihtimal Joon'un villasında hizmetliydi ve kendi annesinden fazla Young ahjumma baktığı için öyle söylemişti,tahminim bu yöndeydi
"Memmun oldum efendim"
"Efendim demene gerek yok kızım biz bizeyiz şurada teyze diyebilirsin bana"
"Pekala teyzeciğim"
"Bu arada hoşgeldiniz fakat yüzünüzün bu hali ne?"
"Oh şey pamuk şeker"
"Joon-ah sevgilini daha iyi yerlere götürmelisin pamuk şeker ne evladım"
"Yanlış anladınız teyzeceğim o benim arkadaşım"
"Young omma sen Hana'ya bakma utancından söyleyemiyor. Biz sevgiliyiz"
Ben Namjoon ile sevgili?
Ne ara?
Gözlerim açık bir şekilde Namjoon'a bakmayı sürdürürken güzel bir açıklama bekliyordum.
"Omma biz saunayı kullanıyoruz."
"Peki peki geçin"
Kolumu tutan Namjoon bizi ahjummadan uzaklaştırırken Joon'un kolunu cimcikledim. Ne hakla neden ve niçin yalan söylüyordu?
"Neden yalan söyledin Joon?"
Yavaşça eğilerek kulağıma yaklaştı. Pekala, etkilenmemeliydim ama etkilenmemek elde değildi. Karşı cinsim bana yaklaşıyordu ve erkek eline dahi değmemiş ben doğal olarak heyecanlanıyordum
"Sadece öyle olması gerekti Hana, fazlasını bilmene gerek yok."
Omuz silkerek boşverdim. Fazla kafaya takacağım bir olay değildi, zaten bu ahjummayı bir daha nerede görecektim ki?
Namjoon yolu bilir gibi önden ilerlerken bende onun arkasından ilerliyordum.
"Hana-sshi sağ çapraz bölümde kadınlar için banyo yeri gibi bir yer var,yıkandıktan sonra ortadaki saunaya gir."
"Tamamdır"
O sol tarafa giderken bende tarif ettiği yere girerek üzerimi indirdim. İlk defa geldiğim için heyecanlanmadım desem yalan olur
Normal banyodan farklı olarak kabin yoktu, musluktan suyu ayarlayarak saçımı açtım. Güzel bir banyo hele de sıcak sulu fazlasıyla rahatlamamı sağlardı
Vücuduma sardığım kareli havluyu bir kenara koyarak suyu başımdan aşağı döktüm. Ve ardından ise sayamadığım çok kez tasa su doldurarak ıslanmam
Daha lüks bir yerde fiskiye ile güzelce çabucak temizlenebilirdik ama burası da kabulümdü
Saçımı durularken gözüme kaçan suları es geçerek havluyu tekrar üzerime sardım. Saunayada girecektim
Girmemize gerek yoktu fakat gelmişken neden olmasın dimi ama?
Tam çıkıyordum ki kapıyı başka biri açtı doğal olarak bende yüzümü kapıya çarptım. Güzel yüzüme bir şey olmamalıydı
Burnumu tutarak acıyla inledim
"Ah iyi misin evladım?"
İyi gibi mi görünüyordum?
"İyiyim ahjumma"
"Neyse ki fazla bir şeyin yok"
"Ne için gelmiştiniz?"
"Uyarı diyelim"
Tek kaşımı havaya kaldırarak soru sorarcasına baktım, ne uyarısı bu?
Namjoon'dan uzak dur derse kesinlikle gülmekten beter olurdum
"Oğlumu sakın üzme, üzdüğün an karşında beni bulursun."
Yüzümün acısına tezatlıkla gülümsedim,kim bilir ona olan düşüncelerimi bilseydi ne yapardı?
Nefretimden onu öldürmek istediğim anları
"Merak etmeyin ahjumma, sevgilime en iyi şekilde bakacağım"
