Chapter 17

198 77 5
                                    

Medya çok tatlı değil mi dnwjwosjjssj

İyi okumalar aşkuşlarım~

Güne enerjik başlamam kesinlikle alarmdan 5 10 dakika sonra uyanmamdı, aldığım ilaçlar yavaş yavaş etki ediyordu.

Gülümsememle birlikte okul formamı giydim. Her gün aynı şeyi giymek işkence olsa da bugün ne giysem diye düşünmekten iyidir. Fondöten,lipbalm felan derken çoktan hazırlanmıştım. Ho Min'i de aramıştım uyanması için,bilirsiniz kendisi gorilin tekiydi

Hırkamıda giyinerek kapşonumu çektim. Kapşonumu takınca kendimi gizli bir ajan ya da polis,hacker felan hissediyordum ve hoşuma gidiyordu.

Kulaklığımı takarak müziğimi açtım. Sabahın erken saatlerinde okula gittiğimiz için pek insan olmuyordu. Genelde işe yetişmeye çalışan koşan takım elbiseli adamlar veya resmi giyinmiş kadınlar

Yavaş yavaş yürüyerek müzikle beraber anın tadını çıkarıyordum. Kesinlikle harika bir duyguydu

Ellerimle melodiye ritim tutarak adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Bu gidişle kendimi müziğe kaptıracak ve okula geç kalacaktım

Bir kaç müzik çoktan biterken okula varmıştım bile

Şarkıyı durdurarak gözlerimle etrafı taradım. Ho Min daha gelmemişti, geldiğime dair bir mesaj atarak telefonumuda cebime attım. Okulda telefon her okul gibi tabikide yasaktı ama vip'ler onlara yasak değildi

Hayatı yaşıyorlardı resmen okulda

Güvenliğe baş selamı vererek içeri girdim. İçimde garip bir his vardı, Ho Min benden önce gelmemişti, sırtıma atlamamıştı garip hissediyordum

Sınıfıma geçerek üzerimdeki bakışları es geçmeye çalıştım. Neden bana öyle bakıyorlardı ki?

Matematik testi çıkardım ve çözmeye başladım. Bu aralar derslerimi fazla boşluyordum. Biraz daha üstlerine gitmeliydim, yoksa her an birinciliğim elden gidebilirdi

Okuldaki bazı çakallar bunun için fırsat kolluyordu zaten

Kalemkutumuda çıkararak sorulara odaklandım. Son senemdi ve üniversite sınavım için çalıştığımın iki katı çalışmalıydım. En güzel üniversitenin baş köşesine ismimi yazdıracaktım, belki aileme hayırlı bir evlat değildim fakat bu konularda onları gururlandırmak istiyordum.

Düşünsenize yaşadığınız yerin en iyi okulunuza gidiyorsunuz,aileniz size gururla bakıyor,gözleri doluyor,bu çocuk işte bu kız bizim çocuğumuz diyorlar. Herkese sizden bahsediyorlar

Çok iyi değil miydi?

Ailemin parasıyla değil kendi zekamla gireceğim okula, ilk defa kendim için faydalı bir şey yapacağım

Eğer güzel bir üniversiteye gidemezsem basketbola devam edecektim. Geleceğim hazırdı sadece beni bekliyordu

Derin bir nefes alarak soruyu çözmeye başladım. Ne kadar çözersem benim için o kadar iyiydi, ne kadar pratik yaparsam bir o kadar faydasını görürdüm

Çünkü yapmak zorundaydım

Stresten dolayı terleyen elimi pantolonuma sildim. Bu konuları düşünmek bile beni strese sokabiliyordu,başaramayacağım konusu

O kadar emek veriyorsunuz ama başaramıyorsunuz tüm hevesiniz giderdi

İşte bu yüzden elimden geleni yapmaya çalışıyordum hatta belki de daha fazlası

Anlamadığım soruyu tekrar tekrar okumaya başladım. Kafamı bazen duvarlara vurmak istiyordum,neden anlamıyordum ki?

Kırmızı bir damla gibi düştü sonra kağıda kanım, işte yine oluyordu,kendimi fazla zorladığım zaman burnum kanıyordu

Hadi ama o kadar ağır top darbesi alırken bir yerim bile kanamıyordu bir soru için mi kanıyordu?

Bir kaç tane soruya daha kendimi zorlarken sınıfa hocanın gelmesi bir oldu,sınıf doluydu,öğrenciler gelmişti son ses bağırıyorlardı nasıl fark etmemiştim ki?

Kafamı sağa sola salladım, acil kendime gelmeliydim

Gözlerim Namjoon ile kesişti, dikkatli bir şekilde bana bakıyordu

Benim gibi güzel birine bakmayıp napacaktı acaba?

Kendi kendime gülerek hocayı sınıfça selamladık. Sonrasındaysa her zaman yaptığı gibi yazdırmaya başladı. Son senemiz olduğu için nerdeyse Tanrı'ya şükredecektim,şu hocadan kurtulduğum için

Her ders en az 2 sayfa yazdırırdı ve blok dersleri artık siz düşünün. Öldürücü bir etkisi vardı

Bir kaç şeyden bahsetmiş ve yine yazdırmaya başlamıştı, alıştığım için artık sorun olmuyordu ama parmaklarımın ağrıması kaçınılmaz oluyordu

Bileklerimi ovalayarak hocanın dediklerini not almaya başladım. Kelimeleri özellikle hızlı hızlı söylemesi yok muydu? Sinir kapıyordum

Tam hocaya rutinim olarak sövüyordum ki sınıfın kapısı çaldı

Gelen okul temsilcisiydi

"Choi Hana kim?

Elimi kaldırdım,acaba neden gelmişti ki?

"Benim"

"Pekala o halde bugünden itibaren kulüp başkanından okul spor başkanlığına terfi edildin gibi bir şey oldu ve bundan sonraki ki seçmeleri sen yapıyorsun, erkeklerde dahil"

"Bu konu ile ilgili hocayla konuşacağım detaylı bir şekilde sağol"

"Rica ederim"

"Dersinizi böldüğüm için özür dilerim ve hemen gidiyorum."

Temsilci giderken hoca daha konuşmaya başlamadan söze daldım.

"Bu sınıfta erkek basketbol için takıma girmek isteyenler veya seçmeye gelecekler var mı?"

3 4 kişi parmak kaldırırken parmak kaldıranlar arasından tek bir kişide gözüm kaldı

Namjoon

İşte şimdi gerçekten elime düşmüştü

Tall✔ Where stories live. Discover now