7

61.3K 3.4K 927
                                    

Kısa bir şey söylemek istiyorum. Bugün bir okuyucum bana haber verdi.


Nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Okuyan herkese teşekkür ederim. İyiki varsınız. Bunun gazı ile yarın atacağım bölümü şimdi atıyorum.

Keyifli okumalar.

"Ben dedim size, bunları yalnız bırakmayalım diye. Şunlara bak."

"Sus artık oğlum uyanacaklar."

"Uyansınlar baba, yoksa bu sahneye daha fazla katlanamayacağım."

"Hazar ilk defa haklı,  birde sarılmışlar."

Kim kime sarılmış, ne oluyor ya?

Uykumun en tatlı yerindeydim.

"Oğlum, neden bana hastalandığını söylemediniz?"

Aha bu bahsettikleri benim.

"Annem dedim ya, hepimiz ayaktaydık diye. Ayrıca doktorum ben."

"Bende anneyim."

Bence haklı bir sebep.

"Bir susun ya, çıkın şu odadan."

Aha bu ses alttan geldi. Ve ikizimden. Eyvah üstüne mi çıktım ben çocuğun? Hayır ya. Bir rezillik daha.

"Lan uyandıysan kalksana."

"Yo, ben yerimde rahatım."

Şapşik şey seni.

Sanırım uyanmanın vakti geldi. Ama ben gözümü açmaya utanıyorum.

"Oğlum kalk hadi, kahvaltı hazır."

"Tamam siz çıkın, ben Adelya'yı uyandırayım."

"Bu çocuğu çok pis dövesim geldi."

"Hadi çocuklar çıkın."

Hepsi oflaya puflaya çıktı. "Herkes çıktı, gözünü açabilirsin."

Rezillik tabloma bir artı daha koyalım. Gözümü açıp olduğumuz duruma baktım. Vücudumun bir kısmı onun üstünde, onun elide benim belimde. Aman ne hoş.

Kafamı kaldırıp ona baktım. O zaten bana bakıyordu. Yüzünde çok tatlı bir gülümseme ile. Eğer yakın olsaydık o yanaklarını sıkardım.

"Nasıl anladın?"

"Kalp atışların ele verdi seni."

Gözümü kapatıp, kafamı göğsüne yasladım. Ne kadar rezilliklerle dolu bir gün. Ki daha sabah.

Benim bu halime kahkaha attı. "Cidden çok tatlısın."

"Şu an tatlı olmam rezil olduğumu değiştirmiyor."

AdelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin