24

34.1K 2.2K 407
                                    


Keyifli okumalar

Ateş'ten (benden size kıyak ahahahah)

O herifin orada işini bitirmeliydim. Sırf kızlar daha da korkmasın diye onları orada bırakmıştık. Halam alışıktı. Ama Adelya'nın gözü dolmuştu bile.

Sikerim böyle işi.

Şimdi kim bilir nasıl ağlıyordur.

Bir kez daha kız kardeşimi kaybedemem.

O herifin ona yapabileceklerini düşündükçe etrafı yıkmak istiyordum.

Ev kaos ortamıydı. Mirza polis arkadaşlarından yardım almaya çalışıyordu. Efken ve Araf da yardım edebilecek birilerini arıyordu. Çağatay, yengem ve babaannem bayıldığı için onunla ilgileniyordu. Aras ve Hazar ben evden çıkarken ortada yoktu. En kötüsü ise Uzay'dı. Kalbinin sıkışıp durduğunu söylüyordu. Adelya'nın başına bir şey geldiyse deyip, ağlıyordu.

Allah'ım lütfen onun başına gelebilecek tüm kötülükleri bana ver. O bunu kaldıramaz.

Hayatı zaten alt üst olmuş durumda. Yeni ailesine alışmaya çalışıyordu. Eski ailesi başlı başına bir sorundu. Mirza bana kolunun nasıl o hale geldiğini anlattı. Kazayı anlatsa da eski evde olanları anlatmamıştı. Zaten Adelya istemeden anlatmasını bende istemezdim.

Melek gibi bir kızın hayatında bu kadar kötülük fazlaydı. O kadında başına gelecek her şeyi hak ediyordu.

Uzay'ı o halde gördükten sonra kendimi evden dışarı attım. Birinin bize haber vermesini bekleyemezdim.

O şerefsizin gidebileceği her mekana gidecektim gerekirse. Bakmadık delik bırakmayacaktım.

Ölmeyi dileyecekti.

Kardeşime bunu yapmayacaktı.

Telefonumun çalması ile düşüncelerimi serbest bıraktım. Telefonu hoparlöre alıp yan koltuğa attım.

"Ateş, neredesin?" dedi Mirza.

"Ne oldu?"

"Hazar, Adelya'yı buldu. Attığım konuma gel." deyip telefonu kapattı.

Bir anda fren yaptım.

Adelya'yı bulundu.

Telefonumu elime alıp, hemen konumu açtım.

Bekle meleğim geliyorum.

Adelya'dan

Hayatımda hiç bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum. Bunlar benim için çok fazlaydı.

Hayatım zaten fazla dramayken, korku bunu çok daha çekilmez yapıyordu.

Halam ile bizi ayırmışlardı. Nerede olduğunu bilmiyordum. Bu beni daha da geriyordu. Panik atak geçirmeme az kalmıştı.

Beni bir yatak odasına kilitleyip gitmişti o salak.

Odada ona karşı kullanabileceğim hiçbir şey yoktu. Camdan dışarı bakınca üçüncü katta olduğumu gördüm. Atlasam bile, kırık koluma bir de kırık bacak eklenirdi.

O herifin pis gülüşü hâlâ aklımdaydı.

Tek umudum abilerimin beni bulmasıydı. Onlar beni yalnız bırakmazdı ki. Beni her zaman koruyacaklarına söz vermişlerdi.

Sözlerini tutarlardı değil mi?

Abiler yalan söylemezdi.

Kapının açılması ile, ucuna oturduğum yataktan ayağa kalktım.

AdelyaWhere stories live. Discover now