41

24.3K 1.9K 451
                                    

Keyifli okumalar

Ablamın konuşmasından sonra gergin bir akşam yemeği yemiştik.

Herkes benim gözümün içine bakıyordu affetmem için. Ama eve gelmem bile büyük bir adımdı.

Ablam ile beraber odamda kalıyorduk. Herkes uyumuştu ama beni bir türlü uyku tutmamıştı. Çünkü acıkmıştım. Akşam yemeğinde herkes yemem için bir şeyler vermiş olmasına rağmen sabahtan beri yemek yememiş gibiydim. Az kaldı, karnım guruldayacaktı.

Saat iki olmuştu. Herkes uyumuştu bence. Birazda mutfakta takılabilirdim.

Ablamı uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım.

Uzun merdivenleri bitirmiştim sonunda. Çınar ve Adal bu katta kalıyordu. Daha bir sessiz olmalıydım. Çınar ile muhatap olmak istemiyordum.

Mutfağa yaklaşınca ışığın açık olduğunu farkettim. Kaşlarım çatıldı.

Hadi ama. Başka kim acıktı?

Geri dönecektim ama kimin olduğunu merak ettim. Kapıya yaklaşıp gizlice içeriye baktım.

Işık vardı ama kimse görünmüyordu. Bir anda bir ses geldi. Biri bir şey yedi.

Sanırım acıkanlar hayaletti.

Ses tekrar gelince yerde oturan Adal'ı farkettim. Eline cips almış ve yiyordu.

İstemsizce gülünce hızlıca bana döndü. Şaşkınca bana bakıyordu. Yerden kalkıp yanıma geldi ve kolumdan tutup içeri çekti. Ardından kapıyı kapattı.

Sessizce konuştu. "Babama söyleme."

Tekrar güldüm. "O zaman kapıyı şimdi değil, buraya girer girmez kapatmalıydın."

Kollarını göğsünde birleştirdi. "Babam gelirse nasıl duyayım o zaman?"

Bende onu taklit ettim. "Beni duyduğunu sanmıyorum."

Kaşlarını çattı. "Cipse kaptırmışım kendimi."

Gülümsedim ve onunla aynı boy olmak için eğildim. "Bu bizim küçük sırrımız olabilir."

Asılan suratı aydınlandı. "O zaman kimseye söylemek yok."

Kafamı sallayınca, boynuma sarıldı. Bende kollarımı küçük bedenine sardım.

Geri çekilip konuştum. "Söyle bakalım, cips mi yemek istedin yoka sadece acıktın mı?"

"Cips." dedi hiç düşünmeden. Sırıttım. "Ama ben acıktım ve cips karnımı doyurmaz. Cips yerine bana yemekte eşlik eder misin?"

Hiç düşünmeden kabul etti. "Olur tabiki."

Kafamı salladım ve buzdolabına ilerledim. Tost yapabilirdim ve ses yapmadan bu işi halledebilirdim.

Adal sandalyenin birini alıp tezgaha yaklaştırdı ve üstüne çıktı. "Bende yardım etmek istiyorum."

"Ne yapabilirsin bir bakayım."

Bıçak kullanmasını istemiyordum. Ne olur ne olmaz. Daha küçüktü. Elini kesebilirdi.

Kare tost ekmeklerini alıp önüne koydum. Ardından bir çatal alıp ona verdim. "Ekmeklere yağı sürer misin?"

Kafasını sallayınca buzdolabına ilerledim. İçinden domates, kaşar peyniri ve tereyağını çıkardım.

Hepsini tezgaha koyunca Adal tereyağına uzandı ve kapağını açıp ekmeğe sürmeye başladı.

Kaşarları ince ince kesip bir tabağa koydum. Adal'ın önüne uzattım. "Sürdükten sonra bunları da koyar mısın?"

"Tabiki."

AdelyaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora