Bölüm 5

1.7K 238 634
                                    

"I just want someone to see me for what I am."

Bölüm 5

      Arthur'un gerçeği öğrenmesinin üzerinden bir saat kadar zaman geçmişti. Hâlâ McGonagall'ın odasındaydılar.

      Profesör McGonagall birkaç detayı çözmek için yanlarından ayrılmıştı. Hermione bir köşede kitap karıştırıyordu. Merlin, McGonagall'ın Merlin döneminden kaldığına inanılan kitaplarını inceliyordu; kitaplar kesinlikle Merlin döneminden falan kalmamıştı. Harry ve Ron aynı kitabı ortaklaşa inceliyorlardı. Biri bir sayfaya, öbürü diğer sayfaya bakıyordu.

      Arthur ise perdenin arkasındaki yatağında muhtemelen hayatı sorguluyordu. Büyünün olduğu bir zamandan geliyordu, evet, ancak şu an içinde bulunduğu durum kolayca sindirebileceği bir durum değildi. Merlin'e güvenmek istiyordu. Aslında Merlin'e güveniyordu; ancak hizmetkârı, dostu olan Merlin'e... Büyücü olan Merlin ile tanışalı çok olmuyordu. Ona ne kadar güvenebileceğini, onun sınırlarını, gücünü... bilmiyordu. Daha yeni tanıştığı birkaç kişinin 'en güçlü büyücü' tanımını ne kadar ciddiye alabilirdi? Üstelik Merlin onları geleceğe getirmek bile istememişti, bilinçsiz yapmıştı. Şimdi nasıl döneceklerdi?

      Kafa karışıklıklarını bastırmaya çalışarak yataktan kalktı ve perdeyi açıp odadakilere baktı. Herkes kitaplara gömülmüştü.

      "Bir ilerleme kaydedebildiniz mi?" diye sordu, Merlin'e yaklaşırken.

      "Pek bir sabırsız..."

      Arthur yeni birine ait ses duyunca nereden geldiğini anlamak için etrafına bakarak, "Anlayamadım," dedi.

      "Böyle şeyler aceleye gelmez, evlat."

      Arthur'un bakışları Phineas Nigellus Black'e ait tabloyu bulduğunda ve tablodaki adamın hem kıpırdayıp hem konuştuğunu fark ettiğinde refleks olarak geriledi. "Bu da ne böyle?" derken eliyle belini yokladı. "Merlin, kılıcım nerede? Merlin!"

      Merlin ayağa kalkıp Arthur'un önüne geçti. "Bir şey yok, Arthur-"

      "Tablodaki adam konuşuyor- kılıcım!"

      "Arthur," dedi Merlin onu kollarından tutarak. "Bu burada normal."

      "Pek de bilgisiz..." dedi Phineas.

      "Buraya çok yabancı, normal..." diye cevapladı bir başka müdüre ait tablo.

      Arthur şokta ve hâlâ tetikteydi. "Bunun normal olduğunu mu söylüyorsun?" diye sordu bakışlarını tablolardan ayırmadan.

      Hermione başını kitaptan kaldırabilmişti sonunda. "Hogwarts'ın eski müdür ve müdirelerine ait tablolar buraya asılır. Bizim dünyamızda tabloların konuşması ve hareket etmesi normaldir."

      "Yani... yani... bunların ölüler olduğunu mu söylüyorsunuz? Bu... saçmalık!"

      "Yüce Merlin bitti, şimdi de ölülerimize saygısızlık ediyor..." dedi Ron homurdanarak.

      Merlin, "Arthur," dedi dikkatini çekmek için. "Çok daha tuhaf şeyler gördün," dedi. "Camelot'ta her şey çok normalmiş gibi davranıyorsun... Sör Lancelot'un ölümden döndüğünü bile gördün."

      "Sör Lancelot ölümden mi döndü?" diye sordu Hermione merakla. Tarihten, hem de İngiltere'yi birleştiren Kral Arthur'un tarihinden böyle bilgiler öğrenmek onun için inanılmazdı.

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now