Bölüm 6

1.8K 257 891
                                    

"The people believe in you Arthur,
but it counts for nothing if you don't believe in yourself."

Bölüm 6

      Büyük Ejderha'nın öldüğünü düşünmüştü. Bunca yıl hayatta kalmış olma ihtimali var mıydı? Bilmiyordu ama cevabı öğrenmek zorundaydı. Kilgharrah'ın sesi zihninde yankılanırken aceleyle odaya döndü.

      "Gitmem lazım," dedi ve kimseden onay beklemeden kapıya yöneldi. "Dışarı çıkmalıyım."

      Odadakiler Merlin'e şaşkınca bakarken Arthur da peşinden gelmişti. "Merlin, nereye?"

      McGonagall, "Sorun ne, efendim?" diye sordu.

      "Bir- bir arkadaşım... Eski bir dostum..."

      McGonagall'ın Yüce Merlin'e dur diyecek hâli yoktu. "Tam olarak nereye gitmek istiyorsunuz?"

      "Merlin, ne oluyor?" diye sordu Arthur merakla.

      "Açık bir alana ihtiyacım var," derken kapıyı açtı. "Şu orman tarafına gidebilir miyiz?"

      Harry hemen ayaklanarak, "Sizi götüreyim," deyiverdi.

      Ron merakla, "Biz de gelebilir miyiz?" diye sordu.

      Arthur da gayet hazır bir şekilde, "Sizi bilmem ama ben gidiyorum," dedi.

      McGonagall, "Ne gerekiyorsa yapın," dedi Ron ve Hermione'ye de bakarak.

      Merlin başıyla onayladıktan sonra kapıdan çıktı ve diğerlerinin öncülüğünde ormana doğru yola koyuldular. Hagrid'in kulübesine yaklaştıklarında Merlin'in kalp atışları tavan yapmıştı. Onu en son görüşünün üzerinden çok geçmemişti; ancak bin beş yüz yıl sonrasında öldüğünü düşünmek çok üzücü olmuştu. Şimdi yaşıyor olma ihtimali heyecanlandırmıştı.

      "Merlin," dedi Arthur yanında hızla yürüyorken. "Nereye gidiyoruz?"

      "Birazdan çok şaşıracağın bir şeyle karşılaşabilirsin," diye uyarıda bulundu Merlin. "Lütfen kendini hazırla."

      "Ne demek istiyorsun? Açık açık söyle de görünce şaşırmayayım!"

      "Bilmediğin şeyler var demiştim, bu da onlardan biri... Hani babanın uzun süre zindanda tuttuğu ejderha vardı, hatırlıyor musun?"

      "Tabii ki hatırlıyorum! Camelot'u mahvetmişti!"

      "Eh, hakkı değil miydi sence de?"

      "Ne saçmalıyorsun sen?"

      "Onu kandırarak zincire vurmamış mıydı Uther? Ne yapmasını bekliyordunuz?"

      Arthur siniri bozulmuş bir şekilde, "Merlin, neden o ejderhadan konuştuğumuzu söyler misin?" dedi. "Onu öldürdüğümü hatırlıyorum, şu an onun burayla ilgisi ne?"

      Ağaçların arasında ilerlemeye devam ediyorlarken tam karşılarında gördükleri Büyük Ejderha ile hepsi olduğu yerde kalıvermişti.

      Ron, Harry ve Hermione ejderha görmemiş değillerdi; ancak yine de kocaman bir ejderhanın ormanın içinde karşılarına çıkması korkutucu sayılırdı.

      Arthur ise şok içindeydi. "Ben- onu öldürmüştüm!" derken yine refleks olarak belini yokladı. "Kılıcım! Merlin-"

      Merlin yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ejderhaya doğru yürümeye başladığında Arthur onu durdurmaya yeltendi. Ancak Merlin hiç umursamadan ejderhaya yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı.

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now