Bölüm 10

1.9K 242 569
                                    

"There are some things even a warlock
as great as you cannot overcome."

Bölüm 10

      Kendileri için hazırlanmış odaya dönerken ikisi de sessizdi. Hatta aralarında iki metre mesafe olan yataklarına geçene kadar tek kelime etmediler.

      Sonra, "İyi geceler," dedi Merlin.

      O sırada tavanı izlemekte olan Arthur hiç kıpırdamadan, "İyi geceler," diye cevapladı ve Merlin'e arkasını dönecek şekilde yattı.

      Merlin, Arthur'a birkaç saniye baktıktan sonra elini hafifçe kaldırdı ve odadaki mumların sönmesini sağladı. Oda yalnızca duvardaki büyük camdan gelen ışıkla aydınlanırken Merlin de Arthur'a sırtını döndü.

      Sözde ikisi de uyuyacaktı.

      Uyuyamadılar.

      Merlin elindeki mühürle bakışırken düşüncelere dalıp gitmişti. Arthur'un onu verdiği zamanı ve o anda hissettiklerini düşünüyordu. Daha o zaman bile, mührü vermesinin altındaki gerçek sebebi bilmiyorken bile Merlin için o kadar önemliydi ki... Şimdi her şey çok daha anlamlıydı. Arthur'un Merlin'i asil olarak görmesi ve tahtı verebilecek kadar güvenmesi yıllar boyunca yaşanan bütün acıları silmeye yetmişti.

      Zaten Merlin hiçbir zaman Arthur'un ve krallığın güvenliğinden fazlasını istememişti. Yani kısmen. Arthur'un güvenini, sevgisini ve onayını istediğini inkâr edemezdi. Ancak önceliği her zaman Arthur'un hayatta ve güvende olmasıydı. Bunu 'büyüyle' sağlaması her şeyin sonunda Merlin'e ölümü getirecek olsaydı bile sorun etmeyecekti.

      Oysa Arthur, Merlin'i olduğu haliyle kabul etmişti. Bu gece 'her şeye rağmen' annesinin mührünü Merlin'den almayarak, döndüklerinde yanında olacağını söyleyerek göstermişti.

      Merlin o kadar huzurlu hissediyordu ki; 1500 yıl gelecekte olmaları, nasıl döneceklerini bilmemeleri falan umurunda değildi.

      Arthur ise geçmiş yılları düşünüyordu. Merlin'in onun hayatını kurtarmış olabileceği anları bulmaya çalışıyordu. Yıllar boyunca büyüyle ilgili söylediklerinin ya da davranışlarının Merlin'i kaç kez yaralamış olabileceğini düşünüyordu. Ona belki de herkesten daha çok değer veren kişiyi kaç kez kırmıştı? Hayatını kurtarmak için kendi hayatını muhtemelen defalarca ortaya koyan kişiye, dostuna, Merlin'e kaç kez güvende olmadığını hissettirmişti?

      Merlin güvende olmayı hak ediyordu. Güvende hissetmeyi, güvende olduğunu bilmeyi... Ne olursa olsun Arthur'un Merlin'in hayatta olmasını tercih edeceğini bilmeyi hak ediyordu. Arthur bunu Merlin'e borçluydu.

      Şimdiye kadar bunu doğru düzgün becerememiş olsa da bundan sonra her şeyin daha farklı olacağını düşünüyordu Arthur.

      Düzeltecekti. Buradan döner dönmez krallıkta yaşayan 'herkesin' daha huzurlu olabilmesi için ne gerekiyorsa yapacaktı. Henüz nasıl bir yol izlemesi gerektiğini bilmiyordu; ancak Merlin'in de yanında olacağını biliyordu ve bu... Arthur'un pek çok açıdan güvende hissetmesini sağlıyordu.

      Merlin sabahın erken saatlerinde gözlerini açtığında yan yatağın boş olduğunu fark etti. Yatakta doğrulurken odayı hızlıca taradı ama Arthur görünürde yoktu.

      "Arthur?" diye seslendi yataktan kalkarken.

      Ses alamayınca odadan çıkıp McGonagall'ın odasına baktı. Orada da olmadığını görünce biraz daha endişeyle, "Arthur?" diye tekrarladı.

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now