Bölüm 15

719 123 116
                                    


Bölüm 15

Uykusuz geçen gecenin ardından McGonagall ile derse gitmesi gerekiyordu. Bunun için odaya uğramak ve uygun kıyafetler giymek zorundaydı. Merlin ise Bağıran Baraka'da oyalanmakla meşguldü. Odaya dönerse Arthur ile karşılaşmak zorunda kalacaktı ve bunu istemiyordu. Önceki geceden sonra nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

Elbette ondan sonsuza dek kaçınamazdı. Bunu çok iyi biliyordu. Sadece biraz zamana ihtiyacı vardı. Sadece kendisinin değil Arthur'un da zamana ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.

Sahi, âşık olduğun kişiyle öpüştüğün gerçeğini unutmak için ne kadar zaman yeterli olurdu? En azından unutmuş gibi davranabilmek için?

Bu soruların cevaplarından emin değildi ama emin olduğu başka bir şey vardı; düşünmemesi gerekiyordu. Eğer o anı, o anda hissettiklerini veya Arthur'un neden böyle bir şey istediğini düşünürse unutmayı asla başaramazdı.

Düşünme, diye geçirdi içinden. Düşünme.

Neyi?

Harry'nin sesini zihninde duyunca kafası karıştı. Şey, seninle konuşmuyordum...

Zihninden başkasıyla da mı konuşuyorsun?

Kendimle?

Ah, anladım, sanırım...

Günaydın bu arada, dedi Merlin konuyu da kapatmak için. Dün nasıldı?

Nasıl olması gerekiyordu?

...İyi?

İyi derken ne kastettiğine bağlı.

Konuştunuz mu?

Evet.

Eh, bu yeterince iyi.

Gerçekten yüksek standartların varmış, dedi Harry gülerek. Neredesin?

Bağıran Baraka'dayım.

Neden?

Biraz yalnız kalmak istedim.

Mr. Pendragon'dan uzak durmak mı demek istiyorsun?

Sayılır.

Neden?

Kısa bir sessizliğin ardından, Sonra anlatırım, dedi Merlin. Sanırım artık dönmem gerekiyor.

Merlin odanın kapısına geldiğinde tek istediği Arthur'un orada olmamasıydı. Eğer yine Hagrid ile ava falan gideceklerse erkenden çıkmış olmalıydı. Yani hesaplarına göre şu an odada olması için hiçbir neden yoktu.

Kendini iki ihtimale de hazırlayarak kapıyı açtığında karşılaştığı manzara karşısında donup kaldı. Kendini hazırladığı ihtimaller arasında Arthur'un odada olması vardı ama tamamen çıplak oluşu yoktu. Belli ki banyo yapmıştı.

"Merlin."

Arthur'un sesiyle kendini toparlamaya çalışan Merlin kafasını hızlıca başka tarafa çevirdi. "Majesteleri, günaydın. Kahvaltı yaptınız mı?"

Arthur bir süre sessiz kalsa da, "Neredeydin?" diye sordu sonunda. "Gece gelmedin."

"İşim uzayınca gelip uyandırmak istemedim."

"Uyumuyordum."

Merlin cevap vermeden kıyafetlerini karıştırmaya başladı. "Bilmiyordum."

Arthur elinde pantolonuyla dikilirken Merlin'i izliyordu. "Yüzüme neden bakmıyorsun?"

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now