Bölüm 9

1.8K 243 692
                                    

"One day, great king, you will recognize
the true worth of those that surround you."

Bölüm 9

      Sabah ders saatinden önce ekip olarak McGonagall'ın odasında toplandılar. Günün planlamasını yapmaları ve bazı detaylara karar vermeleri gerekiyordu.

      "Mr. Wyllt benimle derslere girecek," diye açıkladı Profesör McGonagall. "Gözlemci olarak dersi takip edeceksiniz sadece. Birkaç derse girmeniz yeterli olacaktır."

      "Nasıl isterseniz, leydim."

      "Gün içinde bana Profesör McGonagall şeklinde seslenebilirsiniz," diye hatırlattı McGonagall.

      "Elbette, Profesör."

      McGonagall memnun bir gülümsemenin ardından Arthur'a döndü. "Siz de Hagrid'in yanında olacaksınız, Mr. Kingston."

      Arthur'un yüz ifadesi bu durumdan memnun olmadığını açıkça gösteriyordu. "Zorunda mıyım?" diye sordu. "Burada kalabilirdim."

      "Dikkat çekmemeliyiz," dedi McGonagall. "En azından öğle arasına kadar idare edebilirsiniz."

      Arthur çaresizce onayladı. "Denerim."

      "Potter size oraya kadar eşlik eder," derken Harry'ye baktı. "Ayrıca derse de geç kalmaz diye düşünüyorum."

      Harry gülümseyerek, "Denerim," dedi.

      "Eh, siz de dersinize," derken Ron ve Hermione'ye baktı. "Şimdi önce kahvaltıya, hadi bakalım. Ben sonra katılacağım."

      McGonagall'ın odasından çıktıklarında Arthur dışındakilerin keyfi iyi sayılırdı. Arthur o 'dev' adamla nasıl bir gün geçireceğini düşünmekten harap olmuştu. Büyü gücü de olmadığı için bir aksilik çıkma ihtimali onu huzursuz ediyordu.

      Koridorlarda öğrencilerle karşılaşmaya başladıklarında, "Biraz ayrı gidelim," dedi Hermione. "Dikkat çekmeyelim."

      "Pekâlâ," dedi Merlin. Ardından Arthur'la biraz hızlanarak önden ilerlemeye başladılar.

      "Ayrılmamızın iyi bir fikir olduğundan emin misin?" diye sordu Arthur. "Yani günün devamında diyorum."

      "Leydi Minerva böyle uygun gördüğüne göre bir bildiği vardır diye düşünüyorum," diye açıkladı Merlin.

      "Ya büyü yapmam gerekirse?"

      "Bunu düşünerek orada olmanı istemiş olabilir mi acaba?"

      Sağa döneceksiniz.

      Merlin zihninde duyduğu sesle Arthur'u kolundan tutup koridordaki köşeyi döndü. Yolu bilmeden paldır küldür yürüdükleri için Harry'nin yönlendirmesi gerekmişti.

      Köşeyi döndüklerinde Merlin biriyle çarpışmış, yetmezmiş gibi bir de ayağına basmıştı.

      "Merlin aşkına!" dedi çarpıştığı kişi isyan edercesine. "Önünüze baksanıza!"

      "Affedersiniz," dedi Merlin bütün kibarlığıyla ve biraz geriledi. "Görmedim."

      "Görmek için bakmanız gerekir," dedi karşısındaki kişi. "Merlin... Şu okula normal kimse gelmez zaten."

      Arthur kaşlarını çatarak, "Düzgün konuşmaya ne dersin?" diye sordu.

      "Ar- Mr. Kingston," diyerek Arthur'u uyarmaya çalıştı Merlin. "Gidelim, beyefendi de yoluna baksın."

Where Hearts Die | MerthurWhere stories live. Discover now